Adana, Yaşar Kemal'in değil, Orhan Kemal'in 'Bereketli Toprakları'dır

Ciddi yanlışlar yapılınca çok üzülüyorum...

Örneğin, yıllardır dinlediğiniz bir türkünün çok önemli bir dizesinin yanlış söylendiği ortaya çıkıyor. Ama kimse umursamıyor!

Ali Ekber Çiçek'in" HAYDAR HAYDAR" türküsü, örneğin...

Bu türküde geçen, "ON DÖRT BİN YIL GEZDİM PERVANELİKTE" dizesi, meğer doğru değilmiş... Doğrusu şöyleymiş:

"ON DÖRT YIL DOLANDIM PERVANELİKTE"

Yâni, "ON DÖRT BİN YIL" değil, "ON DÖRT YIL"...

(Hikâyesini Google amcadan öğrenebilirsiniz.)

*

Ali Ekber Çiçek'e, rahmetli olmadan çok önce sormuşlar...

O da, "Babamdan öyle aldım" demiş...

Ama yanlış... Düzeltme yoluna gitmiş mi, sanmıyorum...

Oysa, düzeltseydi ve bir de doğru hâliyle söyleseydi, ne iyi olurdu!

*

Bu dizenin de içinde yer aldığı şiir, Sıdkî Baba'ya ait... Tamamı dokuz dörtlük... "DÜŞ OLDUM" başlığını taşıyor... Şöyle:

*

Çatılmadan yerin göğün binası

Muallakta iki nura düş oldum

Birisi Muhammed birisi Ali

“Lahmike lahmi”de bire düş oldum.

*

Ezdi aşkın şerbetini hoş etti

Birisi doldurdu biri nuş etti

İkisi bir derya olup cuş etti

La’l ü mercan inci düre düş oldum.

*

O derya yüzünde gezdim bir zaman

Yoruldu kanadım dedim el aman

Erişti car’ıma bir ulu sultan

Şehinşah bakışlı ere düş oldum.

*

Açtı nikabını ol ulu sultan

Yüzünde yeşil ben göründü heman

Kaf ü Nun suresin okudum o an

Arş kürs binasında yare düş oldum

*

Ben Âdem’den evvel çok geldim gittim

Yağmur olup yağdım, ot olup bittim

Bülbül olup Firdevs bağında öttüm

Bir zaman gül için hara düş oldum

*

Âdem ile balçık olup ezildim

Bir noktada bir hurufa yazıldım

Âdem’le can olup Şit’e süzüldüm

Muhabbet şehrinde kâra düş oldum

*

Mecnun olup Leyla için dolandım

Buldum mahbubumu inanıp kandım

Gılmanlar elinde hulle donandım

Dostun visalinde nara düş oldum

*

On dört yıl dolandım pervanelikte

Sıdkî ismim buldum divanelikte

Sundular aşk meyin mestanelikte

Kırkların Ceminde dara düş oldum

*

Sıdkî’yam çok şükür didara erdim

Aşkın pazarında Hak yola girdim

Gerçek ariflere çok meta verdim

Şimdi Hacı Bektaş Pir’e düş oldum.

(Sıdkî Baba Divanı, Yayıncı: Baki Yaşa Altınok (Ahi Kitap), 2003, ISBN: 9786056381232 (Altınok, 2013:200-201)

*

Bir büyük yanlışa da bugün (28 Eylül 2024) tanık oldum.

Bir televizyon programının altyazısında, "ADANA… YAŞAR KEMAL'İN BEREKETLİ TOPRAKLARI" ifadesi yer alıyordu...

Hata... Çok büyük hata...

Ne yazık ki, programın sunucusu da aynı hatayı tekrarladı...

Uyardım ama ilgili arkadaş uyarı mesajımı fark etmedi, sanıyorum...

Düzeltmedi...

Oysa "BEREKETLİ TOPRAKLAR" Yaşar Kemal'in değil, ORHAN KEMAL'in...

Orhan Kemal'in hem bu adı taşıyan kitabı var, hem de "BEREKETLİ TOPRAKLAR"ı içeren çok sayıda film yapıldı...

*

Orhan Kemal de Yaşar Kemal de çok büyük iki yazarımız...

Hatta, Yaşar Kemal'in de kabul ettiği gibi, Orhan Kemal gelmiş geçmiş en büyük romancımız...

Böyle bir yazarımızla ilgili olarak en çok bilinen eseri hakkında yanlış yapmaya hakkımız yok!

Dilerim, ilgili arkadaşımız bir sonraki programında bunu düzeltir.

Şunu da belirtmek isterim: İlgili arkadaşımız çok başarılı işler yapıyor...

Sanırım dalgınlığına geldi...

Bu vesileyle anımsatayım:

Yaşar Kemal'in de "AĞRI DAĞI EFSANESİ" var...

Şimdi ben tutup da bunu Orhan Kemal'e mâl edebilir miyim?

Biraz özenli olalım lütfen!