Bazı yorumcular, "Yargı hiçbir zaman bağımsız ve özgür olmadı" gibi ifadeler kullanıyor. Bu da AKP yargısının, hukuku hiçe sayan kararlarının normal karşılanmasına sebep oluyor.
Oysa, yargı, Demokrat Parti dönemi hariç hiç bu kadar iktidar bağımlısı olmadı.
*
Bir tek örnek vereyim:
Süleyman Demirel, bu ülkede en uzun süreli başbakanlık yapanlardan biridir. Üstüne cumhurbaşkanlığı da yaptı.
Bu süreler içinde yeğeni Yahya Demirel hayali ihracattan hapse düştü. Yanlış anımsamıyorsam yatması gereken kadar da hapis yattı.
Fakat o dönemlerin Başbakanı-Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in yargı üzerinde etkisini, baskısını hiç duymadık.
*
Perde arkasında bir şeyler oldu mu, bilmiyoruz. Olduysa neler olduğunu da bilmiyoruz.
Ama, diyelim ki, bir; Demirel, yeğenini kurtarmak için yargıya baskı yaptı ama sonuç alamadı. İki; baskı yapmaya hiç yanaşmadı veya yanaşamadı...
Yâni, şöyle ya da böyle yargıya baskı söz konusu olmadı.
İki durum da o dönemlerdeki yargının, AKP'nin iktidara bağımlı yargısıyla hiçbir şekilde yan yana getirilemeyeceğini, mukayese bile edilemeyeceğini gösteriyor.
*
Yargının geçmişte elbette ki sorunları vardı. Aksayan yanları yönleri de vardı. Ama hiç böyle değildi.
Ben Selimiye Kışlası'ndaki askerî mahkemelerde adliye muhabirliği yaptım.
Dosyalarını okuduğum ve duruşmalarını izlediğim sanıkların ne kadar ceza alacaklarını bile tahmin ederdim. Nitekim, sanıklara, yargılama sonunda da tahmin ettiğim cezalar verilirdi!
Çünkü o mahkemeler bile mümkün olduğu kadar hukuk dışına çıkmazdı!
*
Şimdi ise kimin tutuklanacağı ya da serbest bırakılacağı, -bazı istisnaların dışında- siyasî iradenin insiyatifindedir. Yabancılar için de kendi insanlarımız için de bu böyledir. Örneğin dün Mümtazer Türköne, iktidarın sadık ortağı Bahçeli istediği için tahliye edildi. Yoksa daha ne kadar içeride tutulurdu, bilinmez.
Onun için "Eskiden de yargı bağımlıydı" gibi cümleler kurulması hiç doğru değildir.
Bu tür ifadeler, AKP yargısının hukuk dışı kararlarının olağan görülmesine yol açmaktadır!
Lütfen, bu tür ifadelerden kaçınalım!