“Allah sonumuzu hayretsin.”
“At izi it izine karıştı” cümlesini edep dışına bırakırsak;
İstifa açıklamasındaki en gerçekçi cümle budur.
Önemli bir bakanlık boşalıyor,
Başta medya organları olmak üzere herkes acayip bir suskunluğa bürünmüş durumda.
Bir ara Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın açıklama yapacağı bildirildiyse de, bu satırların yazıldığı saat 16:00’ya kadar hiçbir açıklama yapılmadı.
Bakan istifa ettiyse, kabul edildi mi? Sorusu aile içi görüşmelere bağlanıyor.
Sanki, bu devlet krizi aile krizine dönüşmüş gibi yorumlar yapılıyor.
Berat beyin istifasıyla doların kendine gelmekte olduğunu görüyoruz.
Demek ki, bu istifa çok önceden olmalıymış.
Millet bu kadar fakr-u zarurete düşmezdi.
Piyasa, Berat beyin istifasını hayra yorumlamış anlaşılan.
Dolar ve eure düşmeye devam ediyor. Türk parası ise değer kazanıyor.
Hayırlı olan budur.
Cumhurbaşkanının bu istifaya nasıl bir tepki verdiği, ya da vereceği henüz belli değilken;
ABD’ye kadar uzanan yorumları da ele almak gerekiyor.
Trump döneminde süper güçle ilişkiler şahıstan şahısa ilişkiler olarak ağır- aksak da olsa devam ediyordu.
Şimdi, süper güçteki yönetim değişikliği nedeniyle bir takım yaptırımların Türkiye’nin kapasını çalacağı anlaşılıyor.
Başta Halkbank olmak üzere, bazı ailelerin zenginleşmelerine ilişkin detaylar açıklandığında iktidarın zorlu bir döneme gireceği tahminleri peş peşe sıralanıyor.
Halkbank’la ilgili durumda istifa eden bakanın isminin de yer aldığı söylentileri dolaşıyor.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bu istifa ile geleneklerini de unutmuş görünüyor.
Türkiye’nin geleneklerinde böyle bir istifa ve sonrasında böyle bir lakaytlık görülmedi.
Evet, tek güç Cumhurbaşkanına ait.
İstifa kabul edildi mi, edilmedi mi?
Hükümette değişiklik olacak mı, olmayacak mı?
Bu konularda spekülasyonlar var.
Hatta, bakan isimleri bile dillere düşmüş.
Ama, yetkili ağızlardan çıt yok.
Evet, bu duaya milletçe amin demeliyiz:
“Allah sonumuzu hayretsin.”