Gizem Örge:“O kadar fazla duygu varki, nerden başlasam hangisinden başlasam bilmiyorum” dedi ya, gerçekten de o kadar yazılacak şey var ki; nerden başlasan, hangisini yazsan birşeyler eksik kalacak.
Önce kaptandan başlayalım.
Eda Erdem; “Nasıl hissedebilirim ki, inanılmaz. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında ç ifte zafer yaşıyoruz. Bunu ülkemize armağan etmenin mutluluğu paha biçilmez” Kaptan,
*
Sonra;
Düsseldorf’ta sahaya çıkıyorsun evinde gibisin. Tribünler tıklım tıklım vatandaşlarımızla dolu. Avrupa’nın başkenti Brüksel’de sahaya çıkıyorsun. Yine aynı.. Tribünler tıklım tıklım.. Avrupa’nın neresinde olursa olsun. Hep aynı görüntüler. Gençlerin, yaşlıların, kadınların, kızların, erkeklerin. Yüreklerini alıp geliyorlar.
1960’larda; daha güzel bir yaşam uğruna, Anadolu’nun bozkırlarından Avrupa’nın kentlerine iş için giden insanlarımız. O şehirlerde; dil bilmeden, yol bilmeden yaşama tutunan insanlarımız. Onların çocukları, ikinci nesil, üçüncü nesil. Bugün; politikadan, ticarete, kültürden, spora her alanda kendini kabul ettiren insanlarımız. İşte 70 yıl önce ekmek için yola çıkan insanlarımızın mirasıdır o tribünler. O insanlarımızı sevgiyle, saygıyla anmadan bu yazı olur mu? Avrupa’nın başkentinde kazanılan bu şampiyonluk onlara da armağan
*
Milletler liginde önüne geleni devirmişssin. ABD’yi, Çin’i yenmişsin. Avrupa Şampiyonasında; Almanya, Polanya, İtalya, Belçika kim gelmişsse önüne devirip çıkmışsın finale. Karşında son Dünya Şampiyonu Sırbıstan. Ve o kadınlar.. Nazım Hikmet’in şiiri var ya. Kadınlarımız diye.. İster istemez hatırlıyorsun. Çıkıyorlar sahaya O’nu da devirip Avrupa şampiyonu oluyorlar.
İşte şimdi Avrupa bizi kıskanıyor gerçekten.
Keyfini çıkar Türkiye.
Eller oynasın eller
Diller oynasın diller
Eller ne derse desinler
O dillerini yesinler...
*
Melisa Vargas’a ne desem bilmiyorum. Milletlerler Liği'nden sonra Avrupa Şampiyonası'nda da en değerli oyuncu seçilmişsin. 41 Sayıya ulaşırken en güzel yorumu yaptı spiker. “41 kere maşallah!” Yolunu bizim buralara düşüren şansa ve insanlara teşekkürler..
Kötülerin “K’sını” anmak bile fazla olur bu yazıda. O zaman Ebrar Karakurt’un sözleriyle tamamlayalım. “ Herkesi böyle kucaklıyorum. Birleşerek kazanacağız, ayrışarak değil..”