Ben ekonomist miyim?

Türkiye’nin ekonomi politikası ile dövizdeki son hareketlenmeyi görünce kafam karıştı, bu soruyu ondan sordum.

Şimdi bende iki diploma var. Çift lisans mezunu, bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşıyım.

İstanbul Üniversitesi’nde gazetecilik okudum; ekonomiden siyaset bilimi ve sosyolojiye, temel hukuk derslerinden Türk dili ve edebiyatına, sanattan meslek derslerine kadar kaliteli bir öğrenim gördük. En kalabalık günlerinde öğrenci sayısının 30’u geçmediği sınıflarda, döneminin saygın hocalarından yüz yüze ders aldık.

Konumuz ekonomi ve ekonomistlik olduğu için, bu alanla ilgili ilk anda aklıma gelen hocalardan bazılarını, o dönemdeki unvanlarıyla sıralayım: Prof. Dr. Erdoğan Alkin, Prof. Dr. Nusret Ekin, Prof. Dr. Metin Kutal, Prof. Dr. Feridun Ergin, Doç. Dr. Burhan Şenatalar, Doç. Dr. Gül Turan. İşletme ve istatistik hocalarının unvanları doçentti, isimlerini anımsayamadım.

Hocalarımızdan Erdoğan Alkin’in, öğrencisi olduğum dönemde çalıştığım gazetede, köşe yazılarına (kısaltma ve ekleme) anlamında müdahale etmişliğim ve aferin almışlığım var.

Anadolu Üniversitesi’nde Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler okudum. Buradan isim saymaya gerek yok; her kitap en az üç-dört hoca tarafından yazılmış. Sadece ‘‘onur öğrencisi’’ listesinde olduğumu belirteyim.

Temel ekonomi, maliye, işletme kuram ve kuralları konusunda; grafik ve piyasa hareketlerini okumada cahil sayılmam. Rant ve köpükten beslenmek yaşam felsefeme ters geldiği için borsa ve diğer piyasalarda oynamayı sevmem, oynamam da.

Bir kere, reel yatırım olduğu için, TÜPRAŞ hissesi almıştım.

İkinci yatırımımı, ‘‘ekonomist’’ olduğunu söyleyenlerin kararını ve kendimi test etmek için dövize (euro) yaptım.  Vallahi, istersem iyi köpük kepçeleyebileceğimi gördüm.

Anlatayım…

Efendim emekli maaşımdan gıdım gıdım birikmiş 3 bin lira vardı. Kendimin veya bir ahababın acil ihtiyacı olur diye tutuyordum.

İki- üç ay önce döviz yine böyle bir inip çıkmaya, büyüklerimiz (!) yüksek perdeden atıp tutmaya başladı.

Ben de sinirlendim, bir ‘‘ayı’’lık edip 9.15’ten 100 euro aldım. Konuşmalar dinmeyince ertesi hafta 8.97’den 100 euro, 8.80’den de 100 euro olmak üzere 200 euro daha aldım.

915 + 897 + 880 olmak üzere 2692 lira yatırdım.

2 Haziran sabahı kalktığımda bir baktım, benim 300 euro (10.50 x 300) 3150 lira olmuş…

Ekonomi bilgimin fena olmadığını gördüm, fakat kafam bir daha karıştı.

Acaba diyorum; piyasayı dalgalandıran konuşmalar birer mesaj da birileri kepçeleri kapıp kazanların başına mı koşuyor?