BEŞİNCİ BÖLÜM

 Dizi film izler gibi izliyoruz.

 En son beşinci bölümü yayımlandı.

 Deprem etkisi yaratan iddialar var.

 Diyor ki: “Bana pislik diyorsunuz ama, koruma verdiniz, çakarlı araç verdiniz, Vipten geçirttiniz, korumalarla yurt dışına bile çıktım.”

 Bu nedir?

 Ciddi bir devlet, organize suç örgütü lideri olarak takibe aldığı birine nasıl koruma verir?

İddiasına göre:

 Önce eski İçişleri Bakanı Efgan Ala zamanında verilmiş, şimdiki bakan zamanında uzatılmış!

 Bir de Ağarlar meselesi var.

 Önce baba Ağar’a soruyor: “Marina’ya nasıl çöktün?”

 Oğul Ağar’a da şu ilginç soru: “Yabancı uyruklu o gazeteci kıza tecavüz ettin mi, etmedin mi?

O kız bir gün sonra evinde neden ölü bulundu?”

 Mehmet Ağar, gazeteci Saygı Öztürk’e verdiği mülakatta:

 “Biz olmasak, Marina’ya mafya çöker.”

 Bu cevap da tartışıldı.

 Nasıl yani?

 Önce hayretimi ifade etmeliyim:

 Beşinci bölümün videosunu çekip paylaşan adamın, aynı zamanda bir kitap kurdu olduğunu, birçok konuda hayret uyandıracak bilgilere sahip olduğunu anladık.

 Kendi ifadesiyle “zeki bir insan.”

 Aynı zamanda korkusuz. Devlete meydan okuyor.

 Ne var ki, hiçbir savcı tarafından ifadeye çağrılmıyor.

 Geride 5 dizi daha varmış. Galiba kendisi ifade etmiş.

 Bu pilav çok su kaldıracağa benziyor.

 Acaba birileri onun diliyle birilerini tasfiyeye mi niyetlenmiş?

 Sorulardan soru beğenelim.

 Adamın hem kültürüne, hem bilgi birikimine, hem anlattıklarına takılıyor insan.

 Hedefine bazı gazetecileri de koymuş.

 Hürriyet’in başyazarına demediğini bırakmamış.

 Yandaş gazetecileri de “haysiyetleri aldıkları paralar kadar olan kimseler” olarak niteliyor.

 Onlar da hedefinde.

 Bakalım, ileriki paylaşımlarında daha neler işiteceğiz?

 Tuhaflıkları ağzımız açık izliyoruz.