BİR İHALE HİKÂYESİ

 Bazı ihalelerdeki şaibe iddiaları, dönemimizde yapılan bir ihaleyi aklıma getirdi.

 1987 veya 88 yılı diye hatırlıyorum.

 Türkiye’nin bilgisayarla yeni yeni tanıştığı yıllar.

 Petrol Ofisi Genel Müdürlüğü, bilgisayar altyapısı işi için bir ihale açıyor.

 Kurumun başında dönemin Genel Müdürü Mehmet Gültekin var.

 Devlet Bakanı Kâzım Oksay’a bağlıyız.

 Kurumun yönetiminde de bizler varız.

 İhale 16 milyar liradan açıldı.

 Katılan firma sayısı 4.

 Her birinden ayrı bir ses çıkıyor.

 Baktık, işin içinden çıkamayacağız, bu konulardan anlayan bir danışmanla anlaşmaya karar verdik.

 Genel Müdür Mehmet Gültekin, DPT’den bu işleri iyi bilen bir uzmanla anlaştı.

 İhaleyi o danışmanın nezaretinde yaptık.

 Sonuçta 16 milyarlık ihale 4 milyar liraya bağlanmıştı.

 Şunu ifade etmek istiyorum:

 Yöneticiler dürüst olurlarsa hiçbir ihaleden şaibe çıkmaz.

 Bu arada şahsımla ilgili bir konuya da temas etmek isterim.

 Petrol Ofisi Yönetim Kurulu üyeliğinden alınmıştım.

 Gerekçesini bilmiyordum.

 Dönemin Bakanlık Özel Kalem Müdürüne ısrarla sordum.

 Dilinin ucunda bir şey olduğunu, fakat söyleyemediğini fark ettim.

 Israrımı sürdürünce dedi ki:

 “Petrol Ofisi lojmanları ihalesinde bir dahliniz oldu mu?”

 “Ne ihalesi, ne dahli, ne iş?” sorularını peş peşe sordum.

 Dedi ki: “Petrol Ofisi lojman ihalesinde bakan danışmanına rüşvet verildiği iddia edilmiş, o yüzden alındığınızı sanıyorum.”

 Hemen Petrol Ofisi Petrol Ofisi Personel Daire Başkanı Nihat Uluçeçen beyi aradım.

 Nihat bey düzgün bir bürokrattı.

 Sordum:

 “Nedir bu lojman ihalesi?”

 Dedi ki:

 “Bu ihale sizden çok önce yapıldı. Sizin ne dahliniz olabilir ki? Ne sizin, ne başka birinin bu ihalede iddia edildiği gibi bir dahli olmamıştır, olamaz da..”

 Bunun üzerine Özel Kalem Müdürünü de yanıma alıp iddia sahibine gittik.

 İddia sahibi bir petrolcü idi:

 “Evet, seni ben aldırdım” demez mi?

 Anlaşıldı ki, iftiranın sahibi bu adam.

 “Sen kimsin, hangi hak ve yetki ile aldırdın?” sorumun peşinden şimdi o rüşveti verdiğini iddia ettiğin kişi ile tanışmak için buraya geldim. Çağır gelsin.

 Önümüzdeki haftaya çağıracağını söyledi.

 Haftaya tekrar gittik.

 Adam yine yok.

 Bu defa o petrolcüye ağzıma geleni söyledim, çıktık.

 Hayatta böyle işler de oluyor.