Onlar yaşamlarıyla sıradışına çıkanlar..
Onlar kavganın içinde çılgınca yaşayanlar..
Onlar; milletin giymeye çarık, içmeye çorba bulamadığı zamanlarda; yalılarda büyüyüp, en seçkin okullarda okuyup; milletin derdiyle dertlenip hapishanelere-hücrelere düşmeyi göze alanlar..
Onlar tarih yazanlar...
-Her zorluğa gögüs gererek, sıradışı yaşamlarla bu dünyada iz bırakanlara selam olsun.
*
Amerika’dan- Çin’e, Asya’dan Avrupa’nın en gözde ülkelerine dünyaları dolaştığım, 1925’lerden başlayarak 2025’lere yüz yıllık bir tarihi süreci arşınladığım, inanılmaz etkileyici-düşündürücü, iki kadının sıradışı öykülerini haberleştirdim öceki gün.
*
İki kadın.
Biri komünist biri faşist.
Biri asırlık ömrünü tamamlayarak bu dünyaya veda ederken, diğeri 45’inde dünyanın en güçlü ülkelerinden birinde son seçimde ikinci sıraya çıkan bir partinin lideri.
*
100 yaşında olan Komünist kadın Türkiye’den. Sevim Belli. 45’inde olan Almanya’dan son seçimde yüzde 20 alarak Almanya’nın ikinci partisinin lideri Alice Weidel. İkisi de farklı özellikleriyle oldukça etkili.
*
Beylerbeyi’nden Paris’e- Yalılardan hücrelere
1925’te İstanbul’da doğan Sevim Belli. Türkiye’de hemen yüzde doksanımızın dedelerinin; giymeye çarık, içmeye çorba bulamadığı bir
Kendisi gibi sıradışı bir insanla hayatını birleştiriyor. O kişi ki, Silivri’de savcılık yapmış, Kurtuluş Savaşı’nda Trakya Müdafasını yönetmiş, sonra milletvekili olmuş bir babanın oğlu olarak; Robert Koleji bitirmiş, AbD’de iktisat okumuş, Zenciler arasında faaliyet gösterip Yunanistan İş Savaşı’nda Komünistlere katılmış, Komutanlığa yükselmiş, yasa dışı TKP’nin Merkez Komite Üyesi olmuş bir insan.. Mihri Belli. Omuz omuza, yürek yürege yüz yıllık yürüyüş..
Ya kardeşim nasıl insansınız ya.. Beylerbeyinde saray nere, pariste okumak nere, sonra hapislere düşüp hücrelere atılmak nere.. Siz nasıl insanlardınız arkadaş. Milletin giymeye çarık, içmeye çorba bulamadığı zamanlarda ülkenin en parlak okullarında okuyup en parlak gelecek için önü açık insanlar iken, milletin derdiyle dertlenip o büyük yüklerin altına koydunuz bedenlerinizi. Ya nasıl insanlardınız.
Bugünün hırsızlarını, milleti düşünmek bir yana ülkenin tüm kaynaklarını semirip, kene gibi insanların kanını emenleri düşünün, bir de bu insanları..
*
Eşcinselliğe karşı bir partinin eşcinsel lideri
İkinci kadın Almanya’dan Alice Weidel. 45 yaşında. Bu kadının hikayesini okuduktan sonra, ‘Burası Türkiye herşey olabilir’ sözünü ‘Burası dünya herşey olabilir’ şekline rahatlıkla çevirebiliyoruz.
Düşünebiliyor musunuz, Almanya gibi dünya ekonomisinin en güçlü ülkelerinden birinde eşcinselliği karşı bir
Dedesi Hitler’in SS subaylarından.. Armut pişmiş dibine düşmüş.
Beyrouth Üniversitesi’nde öğrenim görmesine takmıştım. Ben bunu ilk Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta bir üniversite olarak yorumlamış öyle de haberleştirmiştim.
Almanya’dan haberi okuyan bir yakınım uyardı beni. ‘Almanya’da Beyrouth diye bir kent var. Orada da üniversite var. Oradan mezundur bu kadın’. Araştırdım gerçektende Almanya’da Beyruth diye bir kent ve o kentte, Ünuversity of Bayreuth diye bir üniversite var. Düzelttim.
Kadın bu üniversiteyi bitiriyor. Çince öğrenmek için 6 yıl Çin’de yaşıyor. Dünya ya hükmedecek ya en kalabalık nüfuslu ülkeden işe başlıyor. Ve geliyor faşist partinin lideri olup ikinci sıraya çıkıyor.
*
Biri bu dünyada yüz yıllık ömrünü dolu dolu yaşayıp ayrılırken, diğeri dünyanın en güclü ülkelerinden birinin geleceğinde önemli roller oynayabilecek bir konuma geliyor. Elon Musk ta desteklediğine göre kimbilir yarın dünyanın kaderine de dokunuşlar yapabilecek bir konuma gelebilecek.
Bu dünya da artık her an herşey olabilir.
*
Kolayı seçerek, akıntıya kapılıp okyanuslara karışarak kaybolmaktansa, zoru seçip tersine yürüyüp insanlığa bir kaynak olanlara selam olsun.
Her zorluğa gögüs gererek, sıradışı yaşamlarla bu dünyada iz bırakanlara bin selam olsun.