Bazen rüyada absürt, gerçeğe aykırı şeyler görürsünüz hani… “Bu çok saçma” diye bağırmak istersiniz, ama ya sesiniz çıkmaz, ya sizi kimse duymaz. Ya da absürt bir kitap okursunuz, “çok saçma” deyip kapatırsınız. İşte o tür olayların art arda yaşandığı ama sesimizi çıkaramadığımız ya da duyulmadığımız bir haftadan merhaba sevgili “dünlük”.
Önce, kendini güvende hissetmediği için ülkeden iltica eden bir mafya babasının youtube’a yüklediği videolarını izledik. (Ben izlemedim, oradan yapılan haber ya da yorumları gördüm sadece) Birçok kanaldaki dizi ve filmlerden daha çok izlenildiğini okudum hatta. 2018’de barış için bildiri imzalayan akademisyenleri “Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve kanlarınızla duş alacağız” diye tehdit eden bu mafya babası, 11 yıla kadar hapsi istense de beraat etti o davadan. Hiçbir devlet büyüğü de “Sen kimsin ki insanları tehdit ediyorsun” demedi. Daha birçok kesimi tehdit ettikten sonra öğrendik ki, başka bir ülkeye gidivermiş… Şimdilerde ise devlet kademesindeki üst düzey kişilerin sırlarını ifşa eden videolarla izlenme rekorları kırıyor. Devlet kademesindeki ifşa olan kişiler ise “onun anlayacağı dilden konuşmak için olsa gerek” tehdit kokan bayağı bir dil kullandıkları yanıtlar veriyorlar.
Ve bizler “Bu adam insanları tehdit ederken neredeydiniz. O zaman da şimdi dediğiniz gibi mafya idi bunlar. Bu nasıl bir absürtlüktür” diyoruz ama sesimiz duyulmuyor.
“Ben aşılıyım” yazılı maskeler
Gelelim absürtlükte “bu kadar da olmaz” dediğimiz ama olduğunu gördüğümüz ikinci olaya…
Dışişleri Bakanı aşılama konusunda “Tüm turizm çalışanları, otellerde, restoranlarda çalışanlar, şoförler gibi ‘turistin görebileceği’ herkesi mayıs sonuna kadar aşılayacağız ki tedbirlerimizi alalım” diye bir açıklama yapıyor bir, iki hafta önce. Sosyal medya bu ifade yüzünden çalkalanıyor adeta. “Oldu olacak kulaklarına bir de aşı küpesi takın” minvalinde yorumlarla “absürt”lüğe dikkat çekiyorlar. Sonra geçen perşembe günü bir de bakıyoruz , Go Türkiye isimli seyahat rehberi platformunun yabancı turistler için hazırladığı reklam filminde turizm çalışanları “keyfini çıkarın, ben aşılıyım” yazan maskelerle ekranda… Absürtlüğü yine bağırıyoruz. Aslında yine umursamazlar da, sosyal medyada önemli isimler de dahil eleştiri yağmuru fazla olunca reklamı kaldırma yolunu seçiyorlar. İçten içe eminim ki, “Bunda tepki koyacak ne vardı ki?” diye düşünüyorlardır. Ama tabii ispatlayamam:)
Askıda kitap hayalim
Neyse ki bu kadar absürtlüğün, garabetin ortasında güzel şeyler de oluyor. Geçen yıl 15 Ağustos’taki “Dijital Dünlük” köşemde “Askıda ekmek oluyor da askıda kitap niye olmasın?” diye sormuştum. O yazıyı da “Belki askıda kitap hayalim, gün gelir gerçek olur” diye bitirmiştim. Yazar Bige Güven Kızılay’ın instagram sayfasında gördüm ki “Askıda kitap” küçük bir örnekle de olsa gerçek olmuş. "www.kitapatayurdu.com adresinden arzu ettiğiniz kitapları askıda kitap olarak bağışlıyorsunuz, onlar sahiplerine ulaştırıyorlar”diye yazmış Kızılay… Tabii ki “Benim yazımı okuyup yapmışlar” gibi bir düşüncem yok. Ama iyiliğin ve aklın yolunun bir olduğu bazı örnekler insanı mutlu etmiyor değil.
Bige Güven Kızılay’la yazıştık bu konu hakkında “Keşke covid yerine böylesi iyilik hareketleri yayılsa” diye yazdı. O kadar içten bir şekilde “amin” dedim ki… Biz dileyelim. Belki olur.
Virüslerin değil iyiliğin bulaşıcı olduğu günleri görmek dileğiyle…