İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tartışmalı bir mahkeme kararı ile siyasi yasaklı hale getirilmesi üzerine Saraçhane’de iki gün üst üste toplanan kalabalıklar iktidara öyle bir mesaj verdi ki, dikkate alınmaması mümkün değil.
Meydanda toplanan yüzbinler ve altılı masanın liderleri hem İmamoğlu’na, hem demokrasiye sahip çıktılar.
Mesajlar, kararlı ve keskin İçerikler taşıyordu.
İmamoğlu’na yapılan ve “hukuk darbesi” olarak nitelenen karar, kitleleri iktidara karşı olumsuz bir tavra yöneltmiş bulunuyor.
Hatta öyle ki; siyaseti iyi okuyanlar, bu kalabalığın verdiği mesajı yorumlarken, iktidarın kesinlikle gidici olduğunu söylediler.
İktidarın büyük ortağı da siyaseti iyi okuyan bir lider.
Sanırım, gördüğü kalabalıklardan O da etkilenmiştir.
Halkın bu kadar öfkeleneceğini ve kendisine karşı olumsuz bir akım oluşacağını hesaplamamış olabilir.
Fakat, on binlerce insanın meydanda toplanması ve iktidara öfkeli mesajlar göndermesi karşısında
kendisine fatura çıkarılanlar “biz ne yaptık!” pişmanlığı içine girmiş olabilirler.
Meydanların nabzını iyi tutan Erdoğan böyle bir mesajı algılamamış olamaz.
Bunun sonunda eğer “demokrat lider” müdahalesi ile “İmamoğlu’nu yapılan yanlıştır” diyebilir, istinaf ve yargıtay mahkemeleri İmamoğlu’nu beraat ettirebilirler.
Böylece İmamoğlu yerinde kalır, iktidar da sandıkta durumu tolere edebileceklerini düşünebilir.
Erdoğan, bu durumun iktidar oylarını düşüreceğini hesap ederek böyle bir söyleme geçebilir.
Erdoğan’ın pragmatik bir lider olduğunu dikkate alanlar, yorumlarını bu noktalara yöneltiyorlar.
Diyorlar ki: “Erdoğan, yaptırdığı anketlerle kamuoyunun eğilimini yakından takip ediyor. İktidar oylarının dramatik bir şekilde düştüğünü görürse, yanlış yapıldığını ifade ederek konunun yüksek mahkemelerde serbestçe görüşülmesinin önünü açabilir.”
Erdoğan’ın bu yönünü iyi bildiğini ifade eden çevrelerin söz konusu görüşlerine pek çok kimsenin katıldığını düşünebiliriz.
Bu yorumdan hareketle; İmamoğlu’nun o sözü YSK’ya değil, Soylu’ya yönelik olarak söylediği kabul edilerek beraat ettirilebilir.
Biz, şahsen böyle bir sonuç bekliyoruz.
İktidardan düşmemek isteyen bir lider, durumun böyle bir noktaya geleceğini görerek, göz göre göre
Böyle bir sonucun oluşmasına rıza göstermez.
Kalabalıkların dilini bizler de yıllarca siyaseti takip etmiş insan olarak iyi anlarız.
Saraçhane’deki kalabalıklar İmamoğlu için “umut”, iktidar için “pişmanlık” mesajlarına yol açabilir.
Bu işin fazla uzatılmadan böyle bir sonuçla noktalanacağını düşünüyoruz.