Cennet Gülü misali Anneler Günü

Anneler Günü’nün Tarihte ilk kez      Yunan Mitolojisinde kutlandığı yazılır.Bir çok bilim adamları ve edebiyatçılarla felsefeciler bu konuda hemfikir olmuşlardır.

Çocukların hayat yolculuğunda; doğumdan ölüme değin her zaman he tür koşullarda bir cennet meleği  edasıyla çocuklarını koruyan kollayan ve seven öpücüklere boğan annelerin hakkı ödenebilir mi ? Bir masal hatırlıyorum. Dram bir masal. Derler ki  “Bir çocuğun arkadaşı çocuğa demiş ki beni çok seviyorsan git anneni öldür ve kalbini yerinden çıkart bana getir. O zaman beni sevdiğini ve çok samimi bir arkadaşım olduğuna inanayım.Genç adam gitmiş harfiyen arkadaşının söylediğini yapmış.Annesini öldürüp kalbini yerinden çıkartarak arkadaşına heyecanla arkadaşına götürüyorken ayağı takılmış ve yere düşmüş.

Bir ses ritmik bir ses sevgiyle titreyerek ; ahhhh…yavrummmm bir yerin acıdı mı ??? diye seslenmiş.İşte o ses öldürdüğü annesinin sesiymiş.” Bilinç altımda kalmış yazma gereği duydum.İşte annelik böylesi şefkat ve çocuklarına karşı sevgide zirve hatta zirveler üstü bir ilahi sevgidir.

Köşeme cennet gülü dememin nedeni Dünya gülleri her ne kadar güzel kokulu ve rengarenk olsalarda eninde sonunda kurur solarlar güzellikleri belli bir zaman peryoduna hitap eder.Oysa cennet gülleri ebedi olup zaman aşımına uğramayıp hiç ama hiç solmazlar.Bu yüzdendir ki anneler gününü sembolize ederken cennet gülüne benzetme gereği duydum.

Sanırım anneler gününü kutlarken anneleri rahmetli olanları da yabana atmama adına onlarında saygın ve değerli annelerini saygıyla,dualarla,rahmetle anmadan geçmek istemiyorum.Mekanları cennet olsun.Nurlar içinde yatsınlar.En az onlar kadar üzgün olduğumu belirtmeden geçemeyeceğim.

Gelelim anneleri hayatta olanlara.Kadir kıymetlerini bilmeliler.Zaman su gibi akıp geçiyor.Halen o mübarek anneler yaşıyorlarken hayattalarken.Asla o anneleri göz ardı etmesinler.An gelecek gün gelecek ömürleri son bulduğunda onlarda hakka yürüyeceklerdir.Ölüm gerçeğini hiç birimiz hiç bir zaman inkar edemeyiz.İşte ondan sonra özlemler hasretler yakınmalar nafile olur.O halde bizler annelerimizi başa tac etmeliyiz zaman varken.Öpemediğimiz ihmal ettiğimiz ellerini gidip de mezarlarının topraklarını öpmekle kompanse edemeyiz.Evet yaşıyorlarken çiçeklerle hediyelerle en önemlisi de en kalbi sevgi ve saygılarımızla gidip o mübarek ellerini öpmeliyiz onlara sarılmalıyız.Zaten o anneler ki bizlerden hiç bir zaman bir beklentileri olmadı olmuyor da sadece iyi bir insan iyi bie evlat olmamızı istiyorlar.

Bu zengin temalı konuyu üzülerek yazıyorum.Ben anne yüzü görmedim.Ellerini öpemedim.Doya doya sarılamadım.Hatta sütünü bile içemedim.Bu ben de derin bir travmadır.Gizlemenin de bir anlamı yok.Ancak öz annem kadar sevdiğim ve mübarek ellerini öptüğüm birincil yakınım olan annelerim oldu familyamızda.Onlar da hayatta değiller.Rahmetle saygıyla ve bu mübarek ramazan ayında tüm ölen annelere okuyarak dualar gönderiyorum onlara ve tüm annelere.

Anne olabilme aşkıyla yanıp tutuşan ama tıbben çocukları olmayan olamayan kadınları da pas geçmek istemiyorum.Onların da anneler gününü kutluyor ; Yüce Allahımızdan onların da ilk fırsatta anne olmalarını diliyor ve dua ediyorum.

Değerli okur hepinizin anneler gününü kutluyorum.Allah yaşayan annelere hayırlı,sağlıklı ve mutlu nice uzun yıllar yaşamalarını diliyorum.Ölenlere de tekrar rahmet diliyor cennet mekan olmaları konusunda Allaha her zaman duacıyım.

Selam ve saygılarımla.