DİN GÜZEL AHLÂKTIR

Halkın başka inançlılar için kullandığı “gâvur” kelimesini hiç sevmedim ve kullanmadım.

            Bu yazı vesilesiyle kullandığım için bütün okuyucularımdan özür diliyorum.

            Dinimizden olmayanların ahlâk anlayışları Müslüman olan bizlere bir şeyler söylüyor.

            Onların ahlâk anlayışları tüm Müslümanları yakalarından tutarak silkelemeli ve kendine getirmelidir.

            Japonlar şintoisttir. Yani, tabiata taparlar.

            Kitapları yoktur, peygamberleri yoktur ama mükemmel bir ahlâk anlayışına sahiptirler.

            Eğitim sistemlerini incelediğimizde, çocuklara ilk yıllarda sadece ahlâki kavramlar öğretilir.

            Hıristiyanlarda da temel eğitimin önce ahlâk üzerine kurulmuş olduğunu görüyoruz.

            Onların ulaştığı ahlâki seviyenin Müslüman toplumlarda neden olmadığı, özellikle bizim açımızdan sorgulanmaya değer bir husustur.

            Sevgili peygamberimiz:

            “Müslüman bir kimseye verilen en faziletli erdem güzel ahlâktır.”

            “Mizanda en ağır gelen amel güzel ahlâktır.”

            “Kişi, güzel ahlâkıyla oruç tutan ve namaz kılan kimselerin derecesine kavuşur.”

Buyurmaktadır.

            Ayrıca;

            “Mü’minlerin imanca en kâmil olanı, ahlâkı en güzel olandır.”

            “İçinizden en çok sevdiklerim ve kıyamet gününde bana en yakın olanlarınız, ahlâkı en güzel olanlarınızdır.”

            Hadisleri, bunlardan sadece ikisidir.

            Kur’an-ı Kerim’de,

            Adalet, Ahde vefa, Affetme, Alçak gönüllülük,

            Ana-babaya itaat,

            Sevgi, kardeşlik, barış, Güvenirlilik,

            Doğruluk, birlik-beraberlik,

            İyilik, ihsan, iffet, cömertlik,

            Merhamet,

            Müsamaha, tatlı dillilik, Güler yüzlülük, temiz kalplilik

gibi güzel hasletlere teşvik eden,

            Zulüm, haksızlık, riya, hasetlik, gıybet, çirkin sözlülük, cimrilik, bencillik, kıskançlık, kibir, kin, kötü zan, israf, bozgunculuk gibi kötü vasıflar da yasaklayan ayetler vardır.

            Gelin, kendimizle yüzleşelim:

            Bizim toplumumuzda bu kötü vasıflar yok mu?

            Kur’an kurslarında bile erkek çocuklara tecavüz olayları yaşanmıyor mu?

            Yüce Yaratıcı’nın en büyük günahlardan saydığı “şirk” kavramına ne demeli?

            Allah varken, cemaat ve tarikat reislerine tabi olmanın günahı nasıl ödenir?

            Yalan, hırsızlık, yolsuzluk, kibir, üstten bakma gibi kötü huylar nasıl yok edilebilir?

            Bunun cevabı, çocuklarımızı küçük yaşlardan itibaren ahlâkla donatmakta aranmalıdır.

            Eğitim, bunun için vardır.