Bir zamanlar bir ülkede dört karısı olan zengin bir Kral yaşarmış. En çok dördüncü karısını severmiş, onu en şık elbiselerle donatır ve ona tatların en iyilerini sunarmış. Ona elinden gelenin en iyisini verirmiş. Üçüncü karısını da çok severmiş ve onu sürekli komşu krallıklara giderken yanında götürürmüş. Ancak bir gün onun kendisini bırakıp bir başkasına gideceğinden korkuyormuş. İkinci karısını da çok seviyormuş. İkinci karısı onun sırdaşıymış ve ona karşı her zaman nazik, anlayışlı ve sabırlıymış. Kral bir sorunla karşılaştığında ona güvenebilirmiş ve zor zamanları atlatmasında ona yardım edermiş. Kralın ilk karısı çok sadık bir eşmiş ve Kralın servetinin artmasında ve krallığını sürdürmesinde büyük katkılarda bulunmuş. Ancak ilk karısını öyle çok sevmiyormuş. Kadın onu derinden çok sevmesine rağmen, Kral onun pek farkına varmazmış!
*
Bir gün, Kral hastalanmış ve zamanının kısa olduğunu anlamış. Lüks hayatını düşünmüş ve "Şimdi dört karım var ama öldüğümde yapayalnız kalacağım." diye korkmuş. Böylece, dördüncü karısına "Seni en çok sevdim, sana en güzel kıyafetleri verdim ve sana büyük özen gösterdim. Şimdi ölüyorum, beni takip edip bana eşlik eder misin?" diye sormuş. "Asla!" diye cevaplamış dördüncü karısı ve başka bir kelime etmeden uzaklaşmış. Dördüncü karısının bu cevabı keskin bir bıçak gibi Kralın tam kalbine saplanmış.
*
Üzgün Kral daha sonra üçüncü karısına, "Seni hayatım boyunca sevdim. Şimdi ölüyorum, beni takip edip bana eşlik eder misin?" diye sormuş. "Hayır!" diye cevaplamış üçüncü karısı. "Hayat çok güzel! Öldüğünde yeniden evleneceğim!" demiş. Kralın yüreği üzüntüden buz keşmiş. Daha sonar ikinci karısına "Ne zaman yardıma ihtiyaç duyduğumda her zaman sana yöneldim ve sen her zaman yanımda oldun. Öldüğümde beni takip edip bana eşlik eder misin?" diye sormuş. "Üzgünüm, bu sefer sana yardım edemem!" diye cevaplamış ikinci karısı. "En fazla, seninle sadece mezarına kadar yürüyebilirim." demiş. İkinci karısının bu cevabı Kralı bir şimşek gibi çarpmış. Kral yıkılmış.
*
Sonra Kral bir sesin kendine doğru şöyle bağırdığını duymuş: "Seninle geleceğim. Nereye gidersen git seni takip edeceğim." Kral başını kaldırmış ve sesin geldiği yöne döndüğünde ilk karısını görmüş. Birinci karısının yetersiz beslenme ve ihmalden dolayı zayıf ve bakımsız olduğunu görmüş. Yaptıklarının farkına varan Kral üzüntüyle "Aslında her fırsatta sana çok daha iyi bakmalıydım!" diye itiraf etmiş.
*
Gerçekte, hepimizin hayatında 4 eşi vardır: 4. eşimiz bedenimizdir. Onu güzel göstermek için ne kadar zaman ve emek harcarsak harcayalım, öldüğümüzde bizi terk edecektir. 3. eşimiz sahip olduklarımız, statümüz ve servetimizdir. Öldüğümüzde, hepsi başkalarına gidecektir. 2. eşimiz ailemiz ve arkadaşlarımızdır. Bizim için ne kadar çok orada olurlarsa olsunlar, yanımızda kalabilecekleri en yakın mesafe mezara kadardır. Ve 1. eşimiz, genellikle servet, güç ve dünyanın zevkleri peşinde ihmal edilen özümüzdür. Ancak, özümüz nereye gidersek gidelim bizi takip edecek tek şeydir.
*
Özünüzü, yarına ertelemeden, şimdi geliştirin, güçlendirin ve besleyin. Çünkü özümüz, Tanrı'nın tahtına kadar bizi takip edecek ve sonsuza kadar bizimle birlikte olacak yegane parçamızdır.
*
Bu hikaye, ilk eşin, yani insanın özünün kendinin gerçek yoldaşı olduğunu söyleyen Gautama Buddha'ya (~M.Ö. 2500) atfedilir.
(Bkz. http://www.sinc.sunysb.edu/
*
Hidayet Ceylan-Melbourne