-“Çoktandır yazı yazmıyorsun’” dedim bir süredir yazı yazmayan arkadaşıma.
-‘Elim yazıya gitmiyor Erhan” diye yanıt aldım.
- Bir röportaj yapmak istediğim insanla sohbet ederken, bir sorum üzerine
-“Hiç bir hayal kuramıyorum artık’ cevabını alıyorum.
-Kime ‘İşler nasıl?” diye sorsam aldığım yanıtların ancak binde biri
-“Eh işte durumu idare ediyoruz’ oluyor. Diğer herkesin işi berbat.
...
Esnafı, işçisi, işvereni, siyasetçisi, her çeşit meslek erbabı..
Karamsarlık yapmak istemiyorum ama maalesef kimsenin yüzü de gülmüyor, düzeleceğine ilişkin umudu da pek yok.
...
Bahar diyorsun.
21 Mart Nevruz diyorsun.
Cemreler düştü diyorsun.
Güneş doğar, doğa canlanır diyorsun.
Pandemi salgınıyla yarışa girmiş gibi.
Ortalık buz.
Pencereden dışarı başını uzatamıyorsun.
...
Bunlar yetmiyormuş gibi. Ülkenin idari sistemi de garipleşti. Her türlü atama, değişiklik sanki geceye ya da hafta sonuna endekslesmiş gibi..
Yatıyorsun –kalkıyorsun. Acaba gece ne oldu diye bakıyorsun.
-Bir bakıyorsun gece Merkez Bankası Başkanı gitmiş.
-Bir bakıyorsun gece İstanbul Sözleşmesi gitmiş.
-Bir bakıyorsun gece Diyarbakır da bir yer Muş’a bağlanmış.
Bu işler eskiden gündüz olurdu. Şimde önemli işler gece oluyor sanki.
Yatarken artık dikkat etmek gerekiyor anlaşılan.
Düşünsene yatarken İstanbul’a bağlısın, Sabah kalkıyorsun Tekirdağ’a bağlanmışsın.
Ya da gazetede köşe yazarısın.
Sabah kalkıyorsun Genel Müdürsün.
...
Yani ilginç bir dönem. Görevden azledilen de nerdeyse artık mutluluktan uçacak. Öyle mesaj atılıyor. Merkez Bankası eski Başkanı Naci Ağbal’ın görevden alınmaya karşın şükranlarını sunması .. ‘Allah beni kurtardı’ şeklinde mi yorumlarsın, nasıl yorumlarsın bilmiyorum.
...
Ya İstanbul İBB’nin başına gelenlere ne demeli.
-Önce seçimi iptal ediyorsun.
-Ardından Galata Kulesi’ne el koyuyorsun.
-Ardından mecliste her türlü engellemeyi yapıyorsun.
-Yetmiyor Gezi Parkı’na el koyuyorsun.
İBB sende iken hiç biri aklına gelmiyor. İmamoğlu kazanınca bunlar.
...
HDP’ye kapatma davası.
Bir karar bir amaca hizmet etmeli, bir soruna çare olmalı.
Türkiye’de defalarca parti kapatıldı. 1992’de milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırlııp vekiller hapse atıldı.
10 yıl geçti, 20 yıl geçti, 30 yıl geçiyor. Kapatıyorsun yarın başkası kuruluyor. Çözüm olmuyor ki. Ne yapılmalı? Net çözüm ya da çözümler yok aklımda ama, parti kapatmanın çözüm olmadığını deneyerek defalarca öğrendik.
...
İstanbul Sözleşmesi’nin iptaline ne demeli?
Ankara Sözleşmesi gelecekmiş..!
-"Elim kaleme gitmiyor " diyenlere hak vermemek elde değil. Elim yazıya düştü de ne oldu? Ne yazmak istesem, ne kadar umutlu olmak istesen, iki kelime sonra gerçek pat diye önüme düşüyor.
...
Sevgili okur, yukardaki gündemleri bir yana bırakırsak;
İnsanın kıymetini anlıyoruz. Böylesi zamanlarda ufak-tefek eksiklikleri, ihmalleri hoş görmek gerek. Herkesin birbirine daha saygılı, daha hoşgörülü, daha yardımcı olabilecek şekilde davranması gereken bir zaman diliminden geçiyoruz. Pandemi herkesi yaraladı, hırpaladı, psikolojiler alt-üst.
Kendinize, dostlarınıza, çevrenize, hayvanlara iyi davranın.