Suriye’den kötü haberler geliyor.
ABD, Suriye’nin Kuzeyinde bir Kürt devletinin kuruluşunun “gün” meselesi olduğunu ima eden açıklamalar yapıyor.
Suriye’de askerlerimize PKK uzantıları tarafından yapılan saldırıda iki şehidimizin olduğunu yine içimiz kan ağlayarak haber aldık.
Bu arada ilgi alanımız içinde bulunan Afrin’de bir Pazar yerine bir araçla yapılan bombalı saldırıda, ilk belirlemelere göre beş kişinin öldüğü, ölü ve yaralı sayısının artmasından endişe edildiği bildirildi.
Dış siyasette olup bitenlere karşı sessiz ve tepkisiz kalan iktidar ve muhalefet arasında bir de“ siyasi cinayetler olacak” iddiası etrafında konuşmalar insanlarımızı büyük endişelere sevk ediyor.
Olmamasını dileriz.
Zira geçmişten de iyi biliriz ki, siyasi cinayetler bir toplumu karıştırmak ve tarafları kışkırtmak için başvurulan çok kötü bir yoldur. Faturası ise her daim iktidara çıkarılmıştır.
O halde, iktidarın şimdiden çok dikkatli olması ve etkili tedbirler alması gerekiyor.
Ve şimdiden muhalefete mensup politikacılarımız için etkili koruma tedbirleri alınması lâzımdır.
İşe bir düzeltme ile başlanabilir.
“Bu daha iyi günleriniz, görün bakın daha neler olacak” sözünün sahibi ile bu söze alkış tutanların halkı rahatlatacak düzeltici beyanlarda bulunmaları elzem üstü elzemdir. Tehdidin muhataplarını rahatsız eden bu sözler karşısında iktidara düşen böylesine kaçınılmaz bir görev vardır.
İçişleri Bakanlığı’nın da bu yönde bir açıklamada bulunması beklenir.
Siyasi cinayetlere başvurmak, çılgınlık ötesi bir çılgınlıktır. Böylesi bir çılgınlığın altında kalanlar toplum vicdanında yargılanmaktan kurtulamazlar. Eski tabirle, herkesi “teenni” içinde olmaya çağırıyoruz.
Suriye’de ABD tarafından bir Kürt devletinin kurdurulması teşebbüslerine karşı Dış politikamızın tepkisiz kalması ise anlaşılır şey değildir. Bu tepkiyi iktidar ortaya koymalı, muhalefet de tepkiyi destekleyecek beyanlarla iktidara eşlik etmelidir.
Güneyimizde bir Kürt devletinin kurulması demek, Güneydoğu bölgemizin üzerindeki emelleri artıracaktır. Bu tehlikeyi görmezden gelemeyiz. Herkes üzerine düşen görevi yapmalı halk deyimiyle bu gidişe karşı kıyamet koparılmalıdır.
Türkiye, büyük bir ülkedir, sesinin de bu büyüklüğe paralel olarak en üst volümle ortaya konulması gerekir.
İçte ve dışta bizi bekleyen tehlikeleri bertaraf etmek, başta siyaset olmak üzere hepimizin görevidir. Milli menfaatlerimizi başkalarına peşkeş çekme teşebbüsleri her nereden gelirse gelsin, onlara karşı en sert şekilde mevzi almak durumundayız.
Gün, gücümüzü dosta ve düşmana gösterme zamanıdır.