Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin belediye başkan adaylarının tanıtım töreninde konuştu. Seçim startının 15 Ocak'ta Ankara adayının açıklanmasından sonra verileceğini söyleyen Erdoğan, 'İstanbul muradına kavuşacak' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen AK Parti Aday Tanıtım Toplantısı’nda, 26 şehrin adaylarını açıkladı. İstanbul’un Belediye Başkan Adayı Murat Kurum oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnşallah ayın 15’inde de Ankara merkezli olarak Ankara’dan aynı töreni yapacağız. Yeniden İstanbul, Yeniden AK Parti…Hazırız, kararlıyız" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasında, “İstanbul’un bir 5 yıl daha kaybetmeye artık tahammülünün kalmadığını tüm İstanbullular gibi biz de çok net görebiliyoruz. İsmini paylaşacağımız adayımızla, layık olduğu şehreminine yeniden kavuşmasını sağlayacağız" ifadelerini kullandı.

31 Mart yerel seçimleri öncesi belediye başkanlıklarıyla ilgili aday belirleme çalışmasında sona gelindi. AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Aday Tanıtım Toplantısı’nda 11’i büyükşehir, 15’i il olmak üzere 26 şehrin adaylarını açıkladı. Toplantıda, bakanlar, MYK ve MKYK üyeleri, 26 şehrin milletvekilleri ve 3 kademe il başkanları, adayları açıklanacak büyükşehirlerin MHP il başkanları da yer aldı. Programda, ‘Türkiye Yüzyılı Şehirleri için Hazırız Kararlıyız’ mottolu sahne tasarımı düzenlendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 26 şehrin adaylarını tek tek açıkladı. İstanbul’un belediye başkan adayı Murat Kurum oldu. Adayların açıklanmasının ardından konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm İstanbul’a, İstanbullulara, Türkiye’nin özeti İstanbul’dan selamlar sevgiler. Bugünkü törenimizi burada noktalıyoruz. İnşallah ayın 15’inde de Ankara merkezli olarak Ankara’dan aynı töreni yapacağız. Yeniden İstanbul, Yeniden AK Parti…Hazırız, kararlıyız" dedi.

BİRİLERİ İSTİYOR DİYE BİZ KARDEŞLERİMİZE MAZLUM VE MAĞDURLARA, SIRTIMIZI ASLA DÖNMEYECEĞİZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan Aday Tanıtım Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “81 vilayetimizin tamamındaki teşkilat mensuplarımıza, buradan selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Aday açıklama toplantımızı teşrifleriniz için her birinize teşekkür ediyorum. Aşkınız için, sevdanız için, salonlara sığmayan şu muhabbetiniz için her birinize şükranlarımı sunuyorum. Sözlerimin hemen başında geçtiğimiz günlerde vefat eden Balıkesir İl Gençlik Kolları Başkanımız Hüseyin Murat Uysal’la birlikte ebediyete uğurladığımız tüm dava ve yol arkadaşlarımızı rahmetle yad ediyorum. Bu vesileyle, ölürsek şehit, kalırsak gaziyiz inancıyla vatanımızın bekası, milletimizin istiklal ve istikbali uğrunda can veren aziz şehitlerimize Allah’tan mağfiret niyaz ediyorum. Asrın felaketi olan 6 Şubat depremlerinde kaybettiğimiz 50 bini aşkın vatandaşımızın her birini aynı şekilde buradan rahmetle anıyorum. Bu toplantımızı 7 Ekim’den bu yana İsrail vahşetine maruz kalan Gazzeli kardeşlerimizin acılarıyla, yüreklerimizin dağlandığı son derece hüzünlü bir dönemde gerçekleştiriyoruz. İsrail’in alçakça, barbarca saldırıları sonucunda şehit düşen çoğu çocuk ve kadın, 23 bin Filistinli kardeşlerimize de Allah’tan rahmet diliyoruz. İsrail güçlerine karşı vatanlarını ve onurlarını savunan tüm Filistinli yiğitlere buradan selamlarımızı iletiyoruz. Daha fazla kan dökerek, daha fazla can alarak, daha fazla çocuk öldürülerek abad olacaklarını zannedenler, er ya da geç ilahi adaletle yüzleşeceklerdir. Biz de bu süreçte dünyadaki vicdan sahibi diğer tüm ülkelerle beraber zalimlerden hukuk önünde hesap sorulması için gereken her türlü çabayı göstereceğiz. Ne diyor o güzel marşımız, ‘Alnımızın aklığı, zalime kabus olur, mazlumun canı yansa, ahı bize dokunur. Düşmez dilimizden, sökülmez kalbimizden, en kutlu sözdür bu, La ilahe illallah. İçimizdeki İsrail muhipleri rahatsız olsa da, birileri istiyor diye biz kardeşlerimize mazlum ve mağdurlara, sırtımızı asla dönmeyeceğiz. Dün nasıl Bosna’daki kardeşlerimizin yanında yer aldıysak, dün nasıl Kafkasya’daki kardeşlerimizin mücadelesine destek verdiysek bugün de Suriye’yle, Irak’la, Kudüs’le ne işiniz var diyenlere aldırmadan tüm imkanlarımızla Filistinli kardeşlerimizin yanında dimdik duracağız. Yeni yıla, Galata Köprüsü’nde şehitlerimize rahmet, Filistin’e Destek, İsrail’e lanet yürüyüşüyle karşılayan Gazzeli mazlum ve masumların sesi olan 250 bin kardeşime canı gönülden teşekkür ediyorum. Rabbim zor zamanlarda insani değerleri, adaleti ve barışı savunan herkesten razı olsun" diye konuştu.

4 RUHU DENİLEN BELEDİYECİLİK ANLAYIŞIYLA TÜRKİYE’DE YEPYENİ BİR ÇIĞIR AÇTIK

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada, 31 Mart 2024 seçimlerinde partimizi temsil edecek 11 büyükşehir ve 15 il belediye başkan adayımızı açıklama üzere bir aradayız. Mahalli seçim sürecinin ilk tanıtım toplantısında milletimizin huzuruna çıkardığımız adaylarımıza, şimdiden başarılar diliyorum. AK Parti ülkemizde istişare kültürünün, en geniş şekilde uygulandığı tek siyasi teşekküldür. Adaylarımızın her birini kapsamlı istişareler, araştırmalar, değerlendirmeler sonunda belirledik. Elbette her husus gibi bu konuda da eksiğimiz fazlamız olabilir ama ülkemiz, şehirlerimiz ve partimiz için en hayırlısını istediğimizden bu doğrultuda samimi gayret gösterdiğimizden hiç kimse şüphe etmesin. Esasen bizim belediyecilikteki müktesebatımız yeni değildir. Artık 30 yılı bulan şanlı bir geçmişten süzülüp gelen birikim ve donanıma sahibiz. Gerçekten de 1994 yılından itibaren ülkemizde yeni bir belediyecilik felsefesini ve uygulamasını hayata geçirmiş bir kadroyuz. Biz milletimize rüştümüzü önce yerel yönetimlerle ispat ettik. Tüm zorluklara, vesayet güçlerinin tüm engellemelerine rağmen, hamd olsun belediyecilikte adeta bir destan yazdık. 94 ruhu denilen belediyecilik anlayışıyla Türkiye’de yepyeni bir çığır açtık. Yerel yönetimlerde bir referans haline geldi. Mahalli idarelerde elde ettiğimiz başarılardan aldığımız ilhamla ülke yönetimine talip olduk. Şehirlerimizin makus talihlerini nasıl tersine çevirdiysek ülkemizin kalkınma ve demokrasi eksiklerini de tamamlamak için harekete geçtik. Ey İstanbul, İstanbul, çöp, çukur, çamur diye tanımlanmıyor muydu? Çöpten, çukurdan, çamurdan İstanbulumuzu nasıl temizlediysek şimdi de tüm Türkiye’de 30 büyükşehir ve onun yanında 51 il belediyeleriyle de işte bu temizlik için yola çıktık. Gençler, şu anda karşımda bir slogan var. Yeniden İstanbul, Yeniden AK Parti. Hazırız, kararlıyız. Hazır mıyız? Kararlı mıyız? Öyleyse durmak yok…" ifadelerini kullandı.

HİÇBİR İNSANIMIZIN BECERİKSİZLERE TIPIŞ TIPIŞ OY VERME MECBURİYETİ YOKTUR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Partimizin kuruluşundan sadece 15 ay sonra girdiğimiz 3 Kasım 2002 seçimlerinde milletimizin teveccühüyle hamd olsun iktidara geldik. Her anı eser ve hizmet siyasetiyle dolu dolu geçen 21 yılı aşkın süredir de iktidarımızı kesintisiz sürdürüyoruz. Mayıs ayında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanarak, Cumhur İttifakı’yla da mecliste çoğunluğu elde ederek milletimizden 5 yıl daha yetki aldık. Amacımız 31 Mart 2024 seçimleri için de milletimizin huzuruna gerçek belediyecilik sözümüzü yerine getirecek adaylarla çıkmaktır. Merkezi yönetimde, ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetleri belediyelerdeki başarılarla taçlandırmadan, Türkiye Yüzyılı hedefimizin eksik kalacağına inanıyoruz. Hatta muhalefet partilerindeki belediyelerin kötü yönetilmelerinin faturasını da milletimizi mağdur etmemek adına yeri geldiğinde biz ödemek mecburiyetinde kalıyoruz. Ülkemizi ve şehirlerimizi böyle bir iklimle karşı karşıya bırakmaya hiçbirimizin hakkı yoktur. Öyleyse, bunun için adaylarımızı tespit ederken şehirlerinin her anında hep yanında olacak, ehil isimlerden oluşmasına bilhassa dikkat ettik. Aynı şekilde AK Parti’nin hizmet belediyeciliğindeki uzak şekilde yıllardır adeta eziyet çeken, il ve ilçelerdeki vatandaşlarımıza da bir çağrımız var. Gençler, fazla zamanımız yok. 31 Mart’a kadar durmak yok, yola devam diyoruz. Muhalefetin ideolojik dayatmaları ve korku siyaseti sebebiyle hak ettikleri hizmetlerden mahrum kalan vatandaşlarımıza mecbur değilsin şehrin seninle değişsin diyoruz. Nerede yaşarsa yaşasın hiç kimse hizmetsizliğe mahkum değildir. Hiçbir insanımızın beceriksizlere tıpış tıpış oy verme mecburiyeti yoktur" dedi.

GECE GÜNDÜZ SAHADA OLACAĞIZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu anlayışla kendini değil, kentini düşünen laf değil, proje üreten bahane değil çözüm peşinde koşan, kendi hayatını değil, halkın hayatını kolaylaştıran, kibirle değil tevazuyla hareket eden velhasıl kendi bireysel amaçlarının değil, şehrinin ve orada yaşayanların gündemiyle yatıp kalkacak, kendini şehrine hizmet etmeye vakfedecek belediye başkan adaylarıyla milletimizin karşısına çıkıyoruz. İnşallah, 15 Ocak Pazartesi günü hem diğer adaylarımızı tanıtacağımız, hem seçim beyannamemizi açıklayacağımız büyük bir tören yapacağız. Seçim startını vereceğimiz bu törenimizle birlikte artık adaylarımızla, teşkilatımızla, üyelerimizle gece gündüz sahada olacağız" dedi.

BİZİM SİYASİ KÜLTÜRÜMÜZDE MİLLETE HAKARET ETME ASLA VE ASLA SÖZ KONUSU OLAMAZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak 31 Mart’ta seçim zaferlerimize en büyük halkayı ilave edeceğimize inanıyoruz. Allah’ın yardımı, milletimizin desteğiyle Türkiye 30 büyükşehir ve 519 ilçesi, 51 ili ve 403 ilçesi, 390 beldesiyle belediyecilikte yeni bir dönemin kapılarını aralayacaktır. Yine yaklaşık 50 bin 500 mahalle ve köy muhtarımızla bu seçimle belirlenecek. Dünyada yerel demokrasinin bu kadar yaygın bir şekilde doğrudan millet iradesiyle işlediği pek az ülke vardır. Darbelerin ve vesayetin baskısından uzak tamamen hür iradesiyle, şehrinin belediye başkanlarını, belediye meclis üyelerini, il genel meclis üyelerini mahalle ve köy muhtarlarını kısaca mahalli idarelerini belirleyecek vatandaşlarımıza şimdiden şükranlarımızı sunuyoruz. Milletimizin tercihi ne olursa olsun, başımızın üzerinde yeri vardır. Bizim siyasi kültürümüzde milletimizle inatlaşma olmaz, millete küsme olmaz, oy renginden dolayı millete hakaret etme asla ve asla söz konusu olamaz. Biz, vatandaşlarımıza sadece tercihlerini eser ve hizmet siyasetinden yana kullanmaları tavsiyesinde bulunmakla mükellefiz. Şehrini ve insanlarını layık olduğu hizmetlere kavuşturacak belediye başkanlarının bizim partimizden ve Cumhur İttifakı’ndan seçilmesi için hep birlikte çalışacak ancak son sözü milletimize bırakacağız. Seçimlerin ve seçilecek adayların şimdiden hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu.

28 ŞUBAT SÜRECİNDEKİ PROVOKASYONLARIN KÖTÜ BİRER KOPYASI NİTELİĞİNDEKİ OYUNLARLA SEÇİM ÖNCESİ ZİHİNLER BULANDIRILMAYA ÇALIŞILIYOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, şehirlerini 5 yıl boyunca yönetecek belediye başkanlarını belirlemek için seçime hazırlanırken eski Türkiye’de kaldığını umut ettiğimiz kimi senaryolar yeniden tedavüle sürülmeye başlandı. Her biri 28 Şubat sürecindeki provokasyonların kötü birer kopyası niteliğindeki oyunlarla seçim öncesi zihinler bulandırılmaya çalışılıyor. Daha kötüsü ise bu amaçla sahnelenen oyunlarla ülkemizin medeniyet mirasıyla milletimizin canından aziz bildiği mukaddes değerleri doğrudan hedef alıyor. Bu süreçte kullanılan kesimde içinde yaşadıkları toplumdan ve o toplumu ayakta tutan değerlerden habersiz bir güruhtur. Bu güruha mensup kişilerin ortak özelliği Elif’i görse mertek sanacak kadar cahil olmalarıdır. Bunlar ülkemizin vatandaşıdırlar. Ceplerinde devletimizin verdiği nüfus cüzdanları vardır ama kendi milletlerine bir turist kadar yabancıdırlar. Cengiz Aytmatov’dan ilhamla mankurt diye sıfatlandırdığımız bu kesime mensup etki elemanları cahil ve cüretkar oldukları için güdülmeye de son derece müsaittirler" dedi.

KELİME-İ TEVHİD-İ BİLEMEYECEK KADAR GAFLET ÇUKURUNDA BOĞULUYORLAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıllar boyunca vesayetçiler, darbelere giden yolları bunların bilgisizlikleri ve eylemleriyle döşedi. Yabancı ülkeler emellerine ulaşmak için bunları piyon olarak kullandı. Terör örgütleri kedinin fareyle oynadığı gibi oynadığı bu kişilere kimi zaman gönüllü avukatlıklarını kimi zaman figüranlıklarını yaptılar. Çok partili demokrasiye geçtiğimiz günden beri bunlar millet ve memleket düşmanlarının en kullanışlı aparatı olmuşlardır. Çünkü bunlar asla düşünmezler. Tefekkür etmez, kendilerini geliştirmezler. Yaşananlardan ders çıkarma gibi bir alışkanlıkları zaten yoktur. Ortaya atılan her yalana atlamak, kimi zaman saldırganlığa kadar varacak şekilde yaymak bunların ruhunda vardır. Kendi yankı odalarından çıkıp içinde yaşadıkları toplumu anlamaya, tanımaya, öğrenmeye tenezzül dahi etmezler. Yıllarca ön yargılarını gerçek zannettiler. Yıllarca sahte korkularının eseri oldular. Kelime-i Tehvid’i bilemeyecek kadar cehalet, nefret, ve gaflet çukurunda boğuluyorlar. Oysa biraz okusalar, biraz bu milletle hemhal olsalar, biraz farklı mahallelere kulak verseler şunu çok rahat görecekler. Bu millet yüzyıllarca İ’la-yi Kelimetullah’ın sancaktarlığını yapmış, Allah Allah nidalarıyla cihanı titretmiş, askerine, Resulü Ekrem efendimize hürmeten Mehmetçik ismini vermiş, hamuru Müslümanlıkla yoğrulmuş, mayası İslam’la atılmış necip bir millettir. Bu millet, İstiklal Marşı’na dahi Kelime-i Tevhidi ilmek ilmek işlemiş aziz bir millettir" dedi.

KİRLİ OYUNUN SİYASETTEKİ EN BÜYÜK APARATI DA MAALESEF HEP CHP OLDU

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul Belediye Başkanlığı adaylığımızdan itibaren siyasi hayatımızın her safhasında biz bunlarla karşılaştık, bunlarla mücadele ettik. Bu kibirli cehaletin nerelere varabileceğini 28 Şubat döneminde iktidarımızın ilk yıllarındaki müessif hadiselerde hep birlikte gördük. Samimi bir üzüntüyle ifade etmek isterim ki, bu kirli oyunun siyasetteki en büyük aparatı da maalesef hep CHP oldu. Şimdilerde her ne kadar oy oranları düşük de olsa kimi başka partilerin de bu sinsi oyunda rol almak için adeta can attığını görüyoruz. Her şey değişiyor ama CHP ve şürekasının baş rolünü kimseye bırakmadığı, toplum ve siyaset mühendisliği senaryoları aynı kalıyor. Pulu dönemlerin, kadrolu provokatörlerine yeniden iş başı yaptırılırken 30 yıl öncesinin senaryolarının güncellemeye ihtiyaç dahi duyulmuyor. Yine hayat tarzı, köken, mezhep, inançlar ve semboller üzerinden pis bir oyun oynanmaktadır. Cumhuriyetimiz ve onun kurucu Gazi Mustafa Kemal her zamanki gibi yine istismara, en elverişli malzeme olarak öne sürülüyor. Oysa bu milletin ne Cumhuriyetle ne de Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal’le bir sorunu, sıkıntısı, derdi, problemi vardır. Şunu çok açık ve net ifade etmek istiyorum. Bu kavramların arkasına saklanarak siyaset yapmak, hassasiyet emaresi asla değildir. Tam tersine olur olmaz bahanelerle, yalan yanlış söylemlerle bu yönde yapılan çıkışlar, siyasi tükenmişliğin kirli senaryolarda rol alma gayretkeşliğinin işaretidir. Türkiye bu tuzağa düşmeyecek kadar demokrasisini derinleştirmiş, kalkınmasını ilerletmiş, bölgesi ve dünya ile bütünleşmiş bir ülkedir. Yine de tedbiri elden bırakmadan bu çirkin senaryoları ve oyuncularını izlemeyi gerçek niyetleri ve yüzleri milletimize ifşa etmeyi sürdüreceğiz" diye konuştu.

ÖZGÜR EFENDİ’Yİ DE ÖZGÜRLEŞTİRECEĞİZ

Avcılar Hospital’a saldırı Avcılar Hospital’a saldırı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her karışı terle ve kanla sulanmış vatan toprakları üzerinde ameliyat yapmaya kalkanlara meydanın boş olmadığını, milletimizin İstiklaline ve İstikbaline sıkı sıkıya sarıldığını göstermek boynumuzun borcudur. Riyad’dan size ekmek çıkmaz. Tişörtleri farklı bir şekilde boyamak, size bir şey kazandırmaz. Samimiyseniz, dürüstseniz bunu ülke genelinde milli ve yerli olarak ifade edin. İpleri emperyalist güçlerin elinde olan terör örgütleriyle, milletimizle ve devletimizle meselesi olan marjinal kesimlerin bize yönelik husumetlerini anlayabiliyoruz. Bunların hepsi de var oluşlarının gereğini yapıyorlar. Bizi üzen ülkemizin ikinci büyük siyasi partisi hüviyetine sahip CHP’nin Türkiye düşmanlığına kuyruk olmasıdır. Açıkçası CHP uzunca bir süredir siyaseten iflas etmiş durumdadır. Ne millete umut verebiliyorlar, ne de proje ve vizyon namına ortaya bir fikir koyabiliyorlar. Bu partinin emanetçi genel başkanı milleti tahkir ve tahrik ederek parti içi iktidar kavgasını unutturmaya, bundan başka hiçbir işe yaramıyor. Özgür Efendi’nin genel başkanlık macerası daha başlamadan vesayet gölgesi altında bitmeye yüz tuttu. İnşallah 31 Mart seçimlerinde sadece şehirlerimizi gerçek belediyecilikle buluşturmakla kalmayacağız, bu seçimlerle elde edeceğimiz zaferle aynı zamanda Özgür Efendi’yi de özgürleştireceğizö dedi.

ÖZGÜR EFENDİ SİYASİ EHLİYETİNİ ALMAK İSTİYORSA, BİZİMLE UĞRAŞMAK YERİNE GİTSİN ÖNCE AĞA BABALARINDAN KURTULSUN

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için öncelikle CHP’nin başındaki zatın sabık genel başkanının yaptığı gibi teröristlere ve destekçilerine sahip çıkmaktan vazgeçmesi gerekiyor. Özgür Efendi nerede bir çapulcu varsa, nerede bir terörist varsa, nerede bir demokrasi düşmanı varsa ya selam çakıyor ya gidip sırtını sıvazlıyor. Bölücülere ve uzantılarına her fırsatta boncuk dağıtarak CHP Genel Başkanlığı koltuğuna hangi şartlarda oturtulduğunu ve hangi prangalarla orada tutulduğunu unutturabileceğini sanıyor. Bu millet ferasetini hafife alan herkese ne yaptıysa, Özgür Efendi’ye de aynısını yapacaktır. Biz kendisinin zincirlerinden kurtularak özgürleşmesini tercih ederiz. Aksi takdirde milletimiz onu daha önceki niceleri gibi siyaset arşivinin tozlu raflarına kaldırarak bunu yapacaktır. Bu zatın gidişatı şu anda pek de iyi gözükmüyor. Baksanıza, daha bismillah demeden anayasal düzene kast etmekten 18 yıl ceza almış bir teröristi adeta cezaevinden meclise tünel kazarak kurtarmanın derdine düşüyor. Özgür Efendi, partisine hakim olmak, bir şekilde geldiği koltuğun hakkını vermek yerine bize sataşarak, bize hakaret ederek, bizi hedef alarak prim kazanmaya çalışıyor. Ancak boynunda diyet borcuyla siyaset yapılmaz. Çünkü siyaset her kişinin değil, er kişinin karıdır. CHP Genel Başkanlık koltuğuna oturmak, vesayet gölgesini ve ayağınıza takılan prangaları kabul ettiğinizde kolaydır. Aslolan gerçek manada bir siyasi aktör olabilmektir. Özgür Efendi siyasi ehliyetini almak istiyorsa, bizimle uğraşmak yerine gitsin önce vasilerinden, efendilerinden, ağa babalarından kurtulsun. Sonra kendisiyle özgür bir siyasetçi olarak muhatap olmayı düşünecek arkadaşlarım var. Bunları siyasetin birer latifesi olarak söylüyoruz. Genel başkanından belediye başkanına kadar bu partide olup bitenler öncelikle CHP seçmenini ilgilendirir. Biz mayıs seçimlerindeki zaferimizi 31 Mart’ta tekrarlayarak, ülkemize ve milletimize verdiğimiz sözleri yerine getirmek için daha çok çalışacağımız bir döneme hazırlanıyoruz. Türkiye Yüzyılı’na giden yola döşeyeceğimiz her taşı, CHP’ye edilecek milyon söze, kimseye faydası olmayan milyon polemiğe tercih ederiz. Yapacak daha çok işimiz, ülkemize kazandıracak daha çok eserimiz. Milletimize verecek daha çok hizmetimiz varö ifadelerini kullandı.

İSTANBULUMUZU MURADINA KAVUŞTURACAK BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNİ YENİDEN VE SADECE İSTANBUL HALKINA HİZMET EDER HALE GETİRECEĞİZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir gönül sultanı bakın ne diyor; okumak, 3 türlüdür. Bunları da dilin okuması kıraat, aklın okuması tefekkür, kalbin okuması hayattır diyerek sıralıyor. Biz de varlığı bir şey kazandırmayanların yokluğunun da hiçbir şey kaybettirmeyeceği anlayışıyla şehirlerimizi okuyacağız. Dilimizle, aklımızla ve kalbimizle okuyacağız. Büyükşehirlerimizle, illerimizle, beldelerimizle, şehirlerimize ve oralarda yaşayan insanlarımıza getireceğimiz her bir hizmeti ibadet şevkiyle hayata geçireceğiz. İstanbul’uyla, Ankara’sıyla, İzmir’iyle, Antalya’sıyla, Muğla’sıyla, Aydın’ıyla, Adana’sıyla, Mersin’iyle, Hatay’ıyla, Eskişehir’iyle, Tekirdağ’ıyla, Mardin’iyle, Van’ıyla, Diyarbakır’ıyla büyükşehirlerimizin tamamını gerçek belediyecilik katarına dahil etmek istiyoruz. Diğer 51 ilimizde de AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak yeniden veya ilk defa gösterdiğimiz adaylarla, belediyelerin hizmet çatısını daha yukarıya doğru çıkartmayı hedefliyoruz. İnşallah, 81 vilayetimizin her biri gibi bilhassa Fatih’in emaneti olan güzel İstanbulumuzu muradına kavuşturacak büyükşehir belediyesini yeniden ve sadece İstanbul halkına hizmet eder hale getireceğiz" dedi.

İSTANBUL’U 5 YILLIK FETRET DEVRİNDEN MUTLAKA ÇIKARTACAĞIZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “El ele omuz omuza vererek İstanbul’u son 5 yıllık fetret devrinden mutlaka çıkartacağız. Geride bıraktığımız 5 senede şunu gördük. Yarı zamanlı belediye başkanlığı yapılmaz, İstanbul asla ihmale gelmeyen, sürekli ilgilenilmesi, sorunlarına çözüm üretilmesi gereken bir şehirdir. İstanbul’a hizmet için önce bu şehre aşık olacaksınız. Sonra kendinizi İstanbullulara adayacaksınız. Diğer türlü geriye gitme, durma, duraklama ve çökme kaçınılmazdır. İstanbul’un bir 5 yıl daha kaybetmeye artık tahammülünün kalmadığını tüm İstanbullular gibi biz de çok net görebiliyoruz. İsmini paylaşacağımız adayımızla, layık olduğu şehreminine yeniden kavuşmasını sağlayacağız. Hepimizin bildiği gibi siyaseti dinamik hale getiren ana unsur, rekabettir. Rekabet olmadan yarış olmadan siyasetin tadı tuzu olmaz. Ayrıca kadrolarda bir yenilenme, tazelenme de yaşanmaz. Her zaman söylüyorum. Biz siyaseti hayırda ve hizmette bir yarış olarak gördük. Hangi konumda bulunursak bulunalım. Birer AK Parti neferi olarak hepimizin gayesi ülkemize, milletimize ve şehrimize aşkla hizmet etmektir. Geleneğimizde rekabet isimler netleşince biter, yerini kolektif dayanışmaya bırakır. Bugünden itibaren hepimizin yegane görevi, ismi açıklanan arkadaşımız için çalışmak, koşturmak, ter dökmek, başarısı için tüm samimiyetimizle, tüm gücümüzle mücadele etmektir. Şimdiye kadar, daima bu bilinçle hareket ettik, dava ve yol arkadaşlığımıza gölge düşürmedik. İnşallah bundan sonra da aynı şekilde hareket edeceğiz. Partimizin adaylarıyla, Cumhur İttifakı olarak çıkardığımız ortak adayların başarısı için de çalışacağız. Niyet hayır, akıbet hayır diyerek çıktığımız bu kutlu yolda, aynı samimiyetle yürüyeceğiz. Rabbim bizleri yolundan ayırmasın diyorum. Rabbim bizlere, ülkemize ve milletimize çok daha büyük hizmetler verme imkanı, basireti, azmi, gücü bahşetsin diye dua ediyorum. Şimdi 26 Şehrimizde büyükşehir veya il belediye başkan adaylarımızı isimleri ve mevcut görevleriyle birlikte alfabetik sıraya göre açıklayarak sözlerime devam edeceğim" ifadelerini kullandı. (hürriyet-durum)

Editör: Haber Merkezi