“Dünya da nerede yaşamak isterdiniz;" diye bana sorsalar; "Ya İstanbul ya da Floransa yanıtını verirdim’ diye yazacaktım. Bunu düşündükten sonra önce tuttu beni bir gülme! Çünkü yanıtım,Floransa ve İstanbul ile başlamıştı ama ardı ardına; bir çok şehir, köy-kent, dağ başları, dere kıyıları, uzayıp giden vadiler. Velhasıl kelam nerdeyse bütün dünya. Durumumu; Nazım Hikmet’in ‘Severmişim meğer” şiiri ne güzel özetliyor.
*
Floransa İtalya’nın kuzeyinde Toscana bölgesinde 300 bin nüfuslu bir tarihi kent. Nüfusu az ama Dünya Tarihi’nde
*
Futbolu severim fırsat buldukça da güzel olacağını düşündüğüm maçları seyrederim. İtalya’nın Fiorentina ve Atalanta futbol kulüpleri arasındaki lig maçını dün akşam canlı olarak seyrettim. Maçı Fiorentina 1 -0 kazandı.
*
1925 yılında kurulan Fiorentina kulübü İtalya birinci liginde; 2 şampiyonluk, 5 ikincilik, UEFA Şampiyonalarında bir birincilik 3 defa ikincilik elde etmiş. Floransa şehrinin parası mı yok? Fiorentina kulübü bizim; Malatya, Sivas, Rize, Konya, Kayseri Gaziantep’den daha mı züğürttür.? Ya da İtalya Türkiye’den fakir bir ülke midir? Anti parantez belirtelim; 1925 yılında kurulan Fiorentina kulübü İtalya birinci liginde; 2 şampiyonluk, 5 ikincilik, UEFA Şampiyonalarında bir birincilik 3 defa ikincilik elde etmiştir. Peki bizim bu şahane stadları yaptığımız şehir kulüplerinin, Türkiye birinci ligi ya da Avrupa düzeyinde başarıları nedir? Fiorentina ile karşılaştırınca bizimkiler sınıfta kalıyor. Demek marifet sadece stadlarda değilmiş.
*
Türkiye’de bu harika stadlar yapılsın tabi. Bir futbolsever olarak ta destekliyorum. Ancak; Emeklin, asgari ücretlin açlık sınırının altında yaşarken, şahane stadlar