24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı dolayısıyla basın emekçileriyle bir araya gelen Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, “Güçlü ve özgür basın güçlü demokrasi demektir. Güçlü ve özgür demokrasi ise bizim daha iyi bir ülkede yaşamamız demektir. Basının verdiği bilgiler toplumsal refleksleri hayata geçirir. Dolayısıyla basın asla sansür edilemez, daima özgür olmalıdır” dedi.
Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, basına sansürün kaldırılışının 116. yıl dönümünde gazetecileri kahvaltı programında ağırladı. 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı kapsamında belediye binasında düzenlenen programa basın mensupları, belediye başkan yardımcıları ve meclis üyeleri katıldı. Programda yaptığı konuşmada basın emekçilerinin gününü kutlayan Başkan Özer, belediye faaliyetleriyle ilgili bilgilendirmelerde bulundu. Basının yasama, yürütme ve yargıdan sonra dördüncü kuvvet olduğunu söyleyen Prof. Özer şöyle konuştu: “Her zaman basının yanında olacağız. Mustafa Kemal Atatürk; ‘Basın milletin müşterek sesidir.’ diyor. Bakın bu önemli. Yani siz de belediye başkanının, cumhurbaşkanının değil, milletin sesi olacaksınız.”
“Her zaman basının yanında olacağız”
Basının daima özgür olması gerektiğini vurgulayan Özer, “Halkın bilgi alma hakkı kutsal bir haktır. Dolayısıyla bu kutsal hakkı medya yerine getiriyor. Halk da değerlendirme yapıp sisteme, demokrasiye katılıyor. Medya, yürütmeyi elinde bulunduranların da bir çeşit otokontrol sağlaması açısından bir olanak sunuyor. Siz bu işin kahramanlarısınız. Basın özgürlüğü dolayısıyla bugününüzü kutlarken sizi de alkışlıyorum. Güçlü ve özgür basın güçlü demokrasi demektir. Güçlü ve özgür demokrasi bizim daha iyi bir ülkede yaşamamız demektir. Basın özgür bir biçimde ses çıkardığında bazı otoriteler bundan rahatsızlık duyabilirler. Zamanla basını susturma yoluna gidebilirler. Ama basının bir etkisi yetkisi de verdiği bilgilerle toplumsal refleksleri hayata geçirmektir. Dolayısıyla basın asla sansür edilemez, basın daima özgür olmalıdır” diye konuştu.
“Amacımız Esenyurt’u İstanbul’un yıldızı haline getirmek”
Şeffaf bir yönetim anlayışını benimsediklerini belirten Özer şöyle devam etti: “Meclis toplantılarımızı açık yayınlıyoruz, yaptığımız işleri halka anlatmaya çalışıyoruz. Asla ve kat'a bilerek yanlış yapmayız. Yapacağımız her şeyi halkımız için halkımızın yararı için yapacağız. O nedenle hedefler koyduk. Onun altını projelerle doldurduk. Şimdi hayata geçiriyoruz. Örneğin bugüne kadar 50 bin ton asfalt döktük, bu sadece İstanbul’da değil bizim çapımızda bir belediye için Türkiye rekorudur. Esenyurt’ta 40 yılda 9 kreş yapılmış, ‘Anneler işe, çocuklar kreşe dedik!’, biz bu sezon 15 tane kreşin yapımını sürdüreceğiz. Bir kreşimizin temel atma törenini de bugün sizinle beraber yapacağız. Amacımız Esenyurt’u İstanbul’un yıldızı haline getirmek ve bundan beş yıl sonra herkesin gururla ‘Ben Esenyurtluyum!’ diyeceği bir Esenyurt yaratmak.”
“Esenyurt’ta bir fark yaratmak istiyoruz”
Esenyurt’u 21. yüzyıla yakışır bir ilçe haline getirmek için çalıştıklarını söyleyen Başkan Özer, “Bu ülke benim ülkem. Benim halkım bana bu görevi verildiğinde de elimi taşın altına koyma meselesinden kaçınmak istemedim. Halkımın gönlünde bir iz bırakmak istiyorum. Esenyurt’ta bir fark yaratmak, bir model uygulamak istiyoruz. Sizin de katkılarınızla, desteğinizle bunu yapacağız. Bizden desteğinizi esirgemeyin. Bizim iyi şeyler yaptığımızı gördüğünüzde siz de yazın, alkışlayın. Ama yanlış şeyler, eksik şeyler varsa da eleştirin. Ona da açığız. Bizim amacımız, bundan sonra sizlerle beraber adil, eşit, ulaşılabilir ve kapsayıcı bir Esenyurt’u, daha demokratik, daha katılımcı, daha şeffaf bir Esenyurt’u, 21. yüzyıla yakışan bir Esenyurt'u el birliğiyle yaratmaktır. Ben bu vesileyle bugüne kadar gösterdiğiniz, bundan sonra göstereceğiniz emekleriniz için tekrar size teşekkür ediyorum. Basın bayramınızı, gazeteciler bayramınızı, medya bayramınızı da yürekten kutluyorum” ifadelerini kullandı. Özer, konuşmasını Ahmet Arif’in ‘Sevdan Beni’ şiiriyle noktaladı.