O’nun yanmış evinin haberini yaptım bugün. Bir kaç saat önce evi yanmış olmasına rağmen, denizi kirleteceğini düşündüğü bir tesise karşı düzenlediği basın açıklamasını iptal etmeyip gözyaşlarıyla yaptığı konuşmayı izledim.
“Ben yanan evimi geri döndürebilirim ama denizi kaybedersek asla geri döndüremeyiz” diyordu.
Benim evim yanmış gibi üzüldüm. (Yakılması daha büyük ihtimal)
Adı Gökçe Erhan’dı. Trabzon Sürmene’de çevre konusunda duyarlı çalışmalar yapan bir derneğin başkanıydı. Aynı zamanda bir ressamdı.
**
Gökçe’yi tanımak istedim.
Araştırmaya başladım.
Kendi kaleminden dinleyelim mi öyküsünü:
“-Her insan yetenekleri ile birlikte doğuyor
Bir zamanlar en büyük hayalim lise çağımda son verilen okul hayatıma yeniden kavuşmaktı.
Yıllar sonra, yaptığım resimlerden kazandığım paralarla açık liseye yazıldım.
Ressam olmaktı hayalim ve hayalimi süsleyen okul :MSGSÜ. Kazandım.
Sonraki hayalim birincilikle mezun olmaktı. Sabancı ödülünü alıp, maddi anlamda özgürleşerek üretebilmek...Birincilikle bitirdim”
Aynen böyle. Birincilikle bitirmiş ve Sabancı Vakfı’nda düzenlenen törende ödülünü Türkan Sabancı’nın elinden almış. (Fotoğraflı belgeli)
**
Devam edelim Gökçe’nin kendi kaleminden hikayesini okumaya:
-Sonra en büyük hayalim, doğada tek başına yaşamak oldu...Neyse ki dünyalar güzeli bir memleketim vardı.. ve dedelerden kalma eski bir köy evimiz.. hâlâ tadilatlarla ayakta tutmaya çalıştığım.Neredeyse ıssız denecek bir tepede, tek başına, korkmadan yaşadım.Yalnız bir kadın olarak her ağır işin üstesinden gelebildim;her şeye rağmen mutlu yaşamayı becerebildim...
Ne yazık ki Gökçe’nin yaşadığı dededen kalma o evi yandı. (Büyük ihtimal ki yakıldı)
**
Hikayesini okumaya devam:
-Ve bu süre zarfında durmadan yeteneklerimi ortaya çıkarmaya keşf etmeye ve geliştirmeye devam ettim.
Artık en büyük hayalim: Kendi köyümden başlayarak sıfır atık felsefesini aktarabilmek. Doğayı korumayı ve orada yaşayan tüm canlıların da özgürlüklerini gözeterek özgürce yaşamayı, hep birlikte başarabilmek...
Herşeye rağmen sevebilmek ve yılmadan devam etmek,yeteneğim sayesinde yine başarabileceğime inanıyorum;başarabileceğimize..
İyi ki doğdum ben de öyle düşünüyorum kutlayan herkese tekrar teşekkür ediyorum ve Köyümden renk renk sevgiler gönderiyorum.
***
En sevdiği şey, boyundan büyük işlere kalkışmak olmuş hep...
ve dolayısıyla hep kendini zora sokmuş... Ama o zorluklar içinde hiç yalnız kalmamış ;dostları, ailesi, yakınları hep kendisiyleymiş.
“İçimde Evler Yıkılıyor’ adlı sergisini bu sözlerle paylaşmış.
***
Issız bir tepede, dededen kalma bir evde tek başına ressamlık yaparak, korkmadan; çevrene, doğana karşı girişilen katliamlara karşı koyarak.. Dövüşerek.. Dimdik ayakta kalmak.
Ve bugün o güzel evinin yanması.. Yanması bir yana; kirletilecek denizini, suyunu düşünerek gözyaşlarıyla basın açıklaması yapmak..
***
Gökçe’nin hikayesi.. “Her şerde bir hayır vardır” derler ya. Evi yandı ama o yangının alevleri arasından genç bir kızın dünyaya meydan okuyan yüreği yankılandı. Biz ve bu ülke Trabzon’un ıssız bir tepesinde yaşayan ve yaşamın tüm zorluklarına destansı bir öyküyle karşı koyan Ressam bir kızı tanıdı.
***
Yangınlar alevinden geçip te gelen dost
Yanar olmuş yüreğin nar olmuş Lilişan..
Sen insansın sen insansın sen insan..
Gökçe’ye bin selam.. Bu ülkenin; ıssız tepelerinde, ovalarında, dağlarında yaşamın tüm zorluklarına karşı dimdik ayakta kalarak, onurla yaşam mücadelesi veren Gökçelere bin selam..
ASLA YALNIZ YÜREMEYECEKSİNİZ...