Hollanda’nın derdi çok büyük!

İki gün önce kızımla konuşuyordum. ‘‘Nasılsınız, ne yapıyorsunuz’’ muhabbetinden sonra memleket meselelerine daldık.

‘‘Paramız yine kıpır kıpır oldu, balkondan atladı. Benzine 28 lira verebiliyoruz, kıskanın bizi’’ dedim.

 ‘‘Sizin derdiniz dert mi, bizimkinin yanında. Hollanda’nın bir numaralı konusu, martı’’ dedi.

 ‘‘Hayırdır, sığınmacıların yerine Hollanda’yı martılar mı bastı’’ diye sordum.

‘‘’’ adlı haber sitesine ‘‘ruitenwissers van taxi’’ yazıp bakmamı söyledi.

*

Dediğini yaptım, karşıma ‘‘Jim Brink’’ imzalı şu haber çıktı:

‘‘Een Alkmaarse meeuw heeft een wel heel bijzondere broedplaats gevonden: op de motorkap van een taxi tussen de ruitenwissers besloot de meeuw een nest te bouwen om haar ei uit te broeden…’’

‘‘Hemen Çevir’’i açtı, şöyle tercüme etti:

‘‘Bir Alkmaar martısı çok özel bir üreme yeri bulmuştur: Bir taksinin kaputunda ön cam sileceklerinin arasına, martı yumurtasını kuluçkaya yatırmak için bir yuva yapmaya karar vermiştir.’’

*

Alkmaar, Kuzey Hollanda’da bir şehir ve olay şu:

Alkmaar'da bir çift martı, Munckhof taksi şirketinin Alexander Flemmingstraat'taki taksilerinden birinin ön cam sileceklerinin yanına çöpler yığıp yuva yapmaya başlıyor. Taksiciler birkaç kez çöpleri atıp camı temizliyor. Ancak bir sabah bakıyorlar, martı yuvayı yeniden yapmış ve içine yumurtlamış.

Martılar koruma altında olduğu için dokunmuyor ve yetkililere haber veriyorlar. Görevliler geliyor, gereken işlemler yapılıp yuva korumaya alınıyor. Martı yavrusunu çıkarıp uçurana kadar taksiye dokunulmayacak, hayvan ürkütülüp kaçırılmayacak, araç yerinde duracak.

*

Haberin devamında şu bilgiler veriliyor:

Alkmaar’da bir süredir martı vebasıyla mücadele ediliyormuş ve bu hastalık nedeniyle sayıları hayli azalmış. Bu yüzden martıların güvenlik içinde üreyebileceği, ‘‘tolerans çatıları’’ adı verilen yuvalama yerleri ayarlanmış. Taksi durağının yanında bir tolerans çatısı olmasına rağmen bu iki martı ısrarla bir taksinin üzerine yuva yapmayı tercih etmiş.

*

Haberin ayrıntısını okuduktan sonra kızıma ‘‘şimdi ne olacak’’ diye sordum. ‘‘Belediye veya ilgili bakanlık taksinin ortalama kazancı neyse ödeyecek, araç zarar görürse zararı giderecek’’ dedi…

Nesli tükenmekte olan ve ‘‘av turizmi’’ kapsamında para ile öldürtülen Anadolu’nun kadim türleri, göçmen kuşların kurutulan, hatta yakılan üreme alanları gözümün önünden geçti…

Adamların dertleri gerçekten çok büyük, halimize şükredelim…