İpek Yolu gezisi EylÜl 2022: Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan.
Değerli okurlarım,
Ben olanaklar dahilinde seyahat etmeyi, dünyayı gezmeyi, görmeyi, dünya halklarının yaşam biçimini, kültürünü ve ülkelerin doğasını tanımak istiyorum. Bu amaçla
Ben bu ülkeler hakkında genel bilgi yazmayacağım. İsteyen herkes internetten bu ülkeler hakkında yeteri kadar bilgi bulur. Ben sadece kısa olarak kendi gözlemlerimi paylaşıp kısa bir değerlendirme yapacağım.
İpek Yolu ve bu yolun dünya ticareti ve ekonomisi üzerindeki etkisini bir çok insan bilir. Bu tarihi ticaret yolu üzerinde büyüyüp gelişen, zenginleşen ve çok önemli kültür merkezleri olan kentleri tarih kitaplarından okumakla kalmayıp olanakları olan herkes mutlaka gitmeli, görmeli ve içine sindirmeli.
Her metrekaresi’nde tarih fışkıran kentler: Semerkant, Buhara ve Taşkent
Özbekistan’da sırası ile; Semerkant, Buhara ve Taşkenti ziyaret ettik. Gezdiğimiz herkentin her metre karesinden tarih, kültür ve medeniyet fışkırıyor. Bu kentlerde bir
Semerkant’ta ilk ilgimi çeken durum Caddelerin genişliği ve kentin yeşilliği oldu. Bazı caddeler inanın yarım fotbol sahası genişliğinde. Bu durumda Rusyanın etkisi olduğu kesin. Buna rağmen yeni yapılan caddelerinde eskilerinden geri kalacağı yok. Semerkant’ta hala yoğun bir ipekçilik var. Göz alabildiğine dut ağaçları ve kavak var. Kavak mobilyacılıkta, dut ipekçilikte kullanılıyor.
Semerkant’ı olanağı olan her insan görmeli
Semerkand Registan Meydanı’nı olanağı olan her insan mutlaka görmeli diye düşünüyorum. Üç medresenin oluşturduğu meydan bir sanat ve kültür şaheseri. Bu eserlerde siyasete alet edilmeyen islamın yansımalarını görünce insan hayıflanıyor. Bu kadar muhteşim eserleri yaratan islam bugün neden yer yer bu kadar hoyratlaşabililiyor? Timur’u biz sadece Ankara Savaşı ile tanırdık meğer Özbekistan da bir kahraman ve devlet adamı imiş. İslam dünyasının yetiştirdiği en ünlü Gökbilimci Uluğ Bey’in heykelini ve müzesini ziyaret ettik. Bu kadar önemli insanların yolu ve bilimin bugünkü müslümanlar tarafından takip edilmemesi insanı üzüyor.
Yeşiller içinde bir Taşkent
Taşkent benim gördügüm en yeşil kent. Bir Kentin yeşili bu kadar mı olur diye insan düşünmeden edemiyor. İnsanlar gün doğumundan gün batımına kadar ke nti gezse inanın güneş görmeden evine dönebilir. Bizimkiler gidip görüyorlar. Hiç mi ilham alınmaz? Her fırsatta kentlerin yeşilini yok ederler. Keşke doların yeşilini sevdikleri kadar doğanın ve kentin yeşilinide sevseler. Taşkent’in metrosu bir sanat eseri. Her Metro istasyonu bir sanat galerisi. Pazarı ayrı bir dünya. Yok yok.
Biz size “Çunirih” diyenler azalmış
Bir haftalık Özbekistan gezisinden sonra Kazakistan’a geçtik. Kazakistan biliyorsunuz yüzölçümü bakımından dünyanın dokuzuncu büyük ülkesi. Buna rağmen ancak onsekiz milyon insan yaşıyor. İnsanlar geçimini çoğunlukla tarımla sağlıyor. İlk ziyaret ettiğimiz Kent Çimkent oldu. Çimkent Kazakistan’ın önemli kentlerinden biri. Burada Kaleyi ve özgürlük parkını gezdik. Kalede bire bir insanlarla konuşma olanağı bulduk. Burada da insanlar yavaş konuşurlar ve biraz dikkatle dinlediğinde anlaşabiliyorsun. Eşitim Gonca burada hamur açarak ekmek yaptı. Bu ziyaretleri bitirdikten sonra sonra uçakla Almatı’ya geçtik. Almat’ın asıl ismi Almaata. Yani Elmanın atası. Çok kaliteli ve çeşitli elmaları var. Bu üç ülkede de tarım ürünleri alabildiğine bol ve kaliteli. En güzel karpuzu ve
Cengiz Aymatov’un kenti:Bişkek'te Lenin, Karl Marx ve Engels
Son durağımız Kırgızistan oldu. Kırgızistan’da genelde tarımla geçinen bir ülke. Bişkek kelimenin tam anlamı ile muhteşem bir kent. O kadar güzel, güzel olduğu kadarda estetiğe önem verilerek ve itinayla inşaa edilmiş bir kent. Cengiz Aytamov’un kenti. Her tarafı tarih ve kültür. Kırgızistan Özbekistan’ın aksine hala Rusya’nın etkisinde. Rusya’da olmayan Lenin heykeli hala bütün ihtişamı ile ayakta. Sadece Lenin değil Karl Marx’ ın ve Friedrich Engels’in heykelleri de var. Bişkek’in yanı sıra Toktok kentini ziyaret ettik. Burada islam inancının yanı sıra Türklerin mezar taşları ve yazıtları (Bal Bal) gezdik.
1780 metre rakımda 80 dereden beslenen göl: İSSYK Göl (Sıcak göl)
Kısaca bir değerlendirme yapacak olursam: Bu ülkelerin önemli derecede islam inancının etkisi altında kaldıkları kesin. İdari ve mimari bekımdan ise Rusya’dan çok etkilenmişler.
Turizm açısından hepsi henüz işin başındalar. Bu alanda bizden öğrenecekleri çok şey var. Kültürel gezi için Özbekistan’a gidilmeli. Zira bu üç Kent gerçekten tarih dolu. Kazakistan ve Kırgızistan doğa turizmi için sınırsız olanak olanak sunuyor. Kazakistan’ın uçsuz bucaksız stepleri, Tienşan sıra dağlarının ihtişamı, Kırgızistan/ın Tienşan sıradağlarının yanı sıra dörtbinin üzerinde gölü, altıbinin üzerindeki deresi ve harika yaylaları ile
*
Hıdır Karademir
Rödermark Eylül 2022