İyi ki Halk TV, Tele1 ve benzeri üç-beş kanal, doğruları yazan üç-beş gazete var da ülkemizde olup bitenlerden haberdar oluyoruz.
Geçen gün Halk TV’de Kılıçdaroğlu’nun grup konuşmasını izledim.
Vicdanlara ve akla hitap eden bir konuşmaydı.
Devlet adamlarında olması gereken niteliklere örnek teşkil eden bir liderlikle “adalet” dedi, “liyakat” dedi.
“Komşusu açken tok yatan bizden değildir” dedi.
Paraya doymayan yöneticileri eleştirdi.
Bu arada 4 maaşa bağlanan milli güreşçimize de sözü getirerek “Bayrağımızı göndere çektirdi Kendisine minnettarız. Ama, banka yönetiminde ne işi var? Paraya ihtiyacı varsa biz de kampanya açalım. Bu arkadaşımız, başarılarına gölge düşürmek istemiyorsa o koltuğa oturmamalıdır.” Dedi ve istifaya çağırdı.
“Ar damarı” dedi, “utanma” dedi.
Belediyelerin başarılarından söz etti.
Gerçekten de, CHP’nin belediye başkanları her türlü engeli aşarak topluma güzel ve örnek hizmetler verdiler. Hepsini ayrı ayrı tebrik etmek isteriz.
Medyanın tarafsız haber vermesi, halkın bilgilendirilmesi açısından çok önemlidir.
Bu kuruluşların başında olanlar haber namusuna riayet etmek zorundadırlar.
“Haber gazetecinin namusudur” sözü boşuna söylenmemiş.
Türkiye’de kurulu özel bir haber ajansının bölge müdürlüğünü yapıyoruz.
Başarılı çalışmalara imza atan, ülkenin her ilinde, ilçesinde teşkilâtlanmış bir ajans.
Zevkle çalışıyoruz.
Meğer, dönemin iktidarından yılda 4.5 milyon lira da teşvik alıyormuş.
Ajans, ülkeye ilk faksı ve televizyonu getiren ajans.
Kıbrıs’a kamera gönderip Ecevit’i izletti diye ilk bütçe komisyonunda iktidar tarafından cezalandırıldı.
İktidarın yardımına Bütçe-Plan komisyonu kararıyla son verildi.
Bu tavır, ajansı maddi olarak yaralamıştı.
Bizlere, dönemin başbakanı hakkında uydurma haberler yapmamız telkin edildi.
Nasıl haberler? “O’nu izlerken sinirlenen vatandaş televizyonunu, radyosunu pencereden atarak parçaladı” türünden uydurma haberler.
Bunu yapamayacağımızı bildirip istifa etmiştik.
Bir çalışanım sol görüşlü idi.
“Bu komünisti niye çalıştırıyorsun?” diye baskılar geliyordu üzerime.
Arkadaşımı görevden almadım.
Çünkü, liyakat sahibi biriydi. Önemli haberlere imza atıyordu.
Sonra dönüp, eleştirenlere dedim ki: “Bakın bakalım, Kümünizm propagandası yapan bir tek haberimize, röportajımıza rastladınız mı?”
O arkadaşımıza sonuna kadar sahip çıktık, bizden sonra başka bjr ajansta daha üst noktada değerlendirildiğini memnuniyetle gördük.
Haber namusu neyi gerektiriyorsa o yapılmalı.
İster iktidar yanlısı, ister muhalefet yanlısı olsun.