Müfettiş katiller bir sanatçımızı elimizden aldılar.
Onur’u öldürdüler.
Neymiş?
Efendim, bir şarkı istemişler, bilemediği için okuyamamış.
“Nasıl bilmezsin“ diyerek ve döverek öldürmüşler.
Caniler arasına bir unvan daha katıldı:
Müfettiş.
Seni müfettiş yapanın!!!!
Diyesi geliyor insanın.
Kanınız kurusun!!!!
*
Uçuk bir olay da bizim Erzurum’da yaşanmış:
Kendini peygamber torunu ilan eden adam, yüzlerce kişiden 70 küsur trilyon dolandırmış.
Muzip bir izleyici de dolandırıcıyı kutlamış, kutlamakla da yetinmeyip, başarılarının devamını dilemiş.
Sakal uzat, mümkünse kafana sarık benzeri bir şey uydur, istediğin hikâye ile karşılarına çık, dolandır.
Ah Erzurum, ah hemşerilerim.
Din, iman deyince nesi var, nesi yok veren hemşerilerim.
Biraz Allah’ın verdiği aklı kullansanız, ne olur?
Çıldırmamak mümkün değil.
Allah’ım, aklımıza mukayyet ol.
Yanlış tercihlerle yol alınmaz güzel hemşerim.
*
Daha nelere şahit olacağız?
İçinde bulunduğumuz dönem, ne yazık ki böyle bir dönem.
Böyle bir dönemden kurtulmak için de aklımızı kullanmamız gerekiyor.
İktidar var, muhalefet var.
iktidar, aklını kendince iyi kullanıyor.
Gidişatın değişmesi için muhalefetin daha atak olması gerekmiyor mu?
Altılı masaya halk büyük bir ümit beslemiş.
Bu ümidin hakkını veremezlerse yazıklar olsun!
Aralarına nifak sokmadan, dağılmadan, korkmadan, yılmadan ne gerekiyorsa onu yapmalılar.
Bir kişi iki defadan fazla seçilemez hükmünü daha fazla mı dillendirmeliler.
Halkı bu yoksulluktan nasıl kurtaracaklarına dair formülleri nedir?
Adaleti nasıl teessüs ettirecekler?
Hırsızlıkları, yolsuzlukları nasıl önleyecekler?
Halkın vergilerini nasıl adil olarak dağıtacaklar?
Bizim de bir “Magna Karta”mız olacak mı?
Sorular çok.
Muhalefet tez elden bu soruların cevaplarını bulmalı ve açıklamalı.