Erzurum’un bu gün mahalle olan Kahramanlar (Karaz) köyünde dünyaya geldim.
O yıllarda Piknik yerimiz harmanlar olurdu.
Nefesi yetenler ise kaplıcaların olduğu Ilıca’ya giderlerdi.
Ya öküz arabasıyla, ya at arabasıyla.
Zengin olanlar yaylı at arabalarıyla,
Fukaralar öküz arabalarıyla.
Bu gün piknik için soyu bizden olan başka bir ülkeye gidiyoruz maşallah.
Sekiz diyen var,
Yedi diyen var,
Altı diyen var.
Yani, altıdan aşağı değil.
Muhalefet sözcüleri bunu eleştiriyorlar.
Keçi sakallı grup başkanvekili “ne var bunda?” diye sorduktan sonra
Misallendiriyor: “Zengin ülkelerin başkanları devasa, gösterişli uçaklarla gidiyorlar.”
Biz fakir bir ülke miyiz?
Amerika başkanlarının kullandığı uçakları görüyoruz.
Hakikaten görkemli uçaklar.
Bizim Başkanımızın 13 tane uçağı olduğu söyleniyor.
Demek ki, başka ülkeler bizi kıskanmakta haklılar.
Merkel ile Finlandiya Cumhurbaşkanının tarifeli uçakla seyahat yaptıklarına dair fotoğraflar, görüntüler servis edildi.
Demek ki bu ülkeler fakir.
Merkel’e acıdım doğrusu. Sen, dünyanın en zengin ülkelerinden biri ol, tarifeli uçakla seyahat et. İtibarın yerlerde sürünüyor Merkel hanımefendi, haberin olsun.
Bir daha tarifeliye binme.
Hem de ekonomi sınıfında seyahat ediyorsun.
O kadar mı yoksullaştın?
Aynı sözleri Finlandiya Cumhurbaşkanına da söylemek gerek.
Bittiniz mi yani?
İster yedi, ister sekiz.
Bu bir itibar meselesiyle helâl olsun.
Bu arada kamuya olan borçlar için yapılandırma yasası geçmiş.
Çiftçilere yine yok.
Başlarının çaresine baksınlar.