Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum. Kasım ayına girmemizle birlikte, televizyonlar başta olmak üzere tüm iletişim araçlarında, ışıklı ışıksız reklam tabelalarında ‘‘süper’’ ve ‘‘efsane’’ furyası başladı.
‘‘Süper indirim’’, ‘‘efsane indirim’’, ‘‘süper günler’’, ‘’efsane günler’’, ‘‘süper cuma’’, ‘‘efsane cuma’’, ‘‘süper kasım’’, ‘‘efsane kasım…’’
İnternette habere bakıyorsunuz, zırt bunlardan birkaçı araya giriveriyor. Sosyal medyada geziniyorsunuz, televizyonu açıyorsunuz aynı durum…
Şikayetçi miyim?
Yo!..
Sadece bizdeki iki yüzlülüğe, riyaya gıcık oluyorum…
Çünkü bu tüm dünyada kabul görmüş, uygulanan bir indirim dönemi. Tüm dünyada adı ‘‘Black Friday’’, Türkçesi ‘‘Kara Cuma…’’
‘‘Kapitalizmin oyunu, tüketim pompalaması’’ diyerek dudak bükmek yerine şunu da kabul etmek gerekir:
Dürüstlüğün sözde değil özde olduğu ülkelerde ciddi oranda indirimler yapılıyor; alım gücü orta ve alt düzeydeki insanlar için Kara Cumalar fırsat dönemi oluyor.
Gelelim iki yüzlülük (riya) boyutuna…
‘‘Kara Cuma’’ (Black Friday) uygulaması, ABD’de 1932’de başlamış. Kasım ayının dördüncü perşembesi olan Şükran Günü’nü izleyen cumalarda alışverişe çıkılıyormuş. Bu aynı zamanda yılbaşı alışveriş sezonunun açılışı gibi oluyormuş.
ABD’nin Philadelphia kentinde 1961 yılında indirim günleri sebebiyle oluşan ve vatandaşları çileden çıkaran trafik nedeniyle gazeteler, ‘‘Black Friday’’ başlığını kullanmış. Bu başlık indirim günlerinin adı haline gelmiş ve tüm dünyayı sarmış!
Cuma da dahil olmak üzere o hafta sonunda yüksek oranda indirimler yapılır, mağazalar erken açılıp geç saatlere kadar açık kalır…
Sürecin oluşumundan da anlaşılacağı gibi herhangi bir şekilde kötülük vurusu yok. Özel gün olarak tarihe geçmiş ve tüm kültürlerde yer etmiş, Noel ve yılbaşı alışveriş döneminin başlangıç günü olarak kabul görmüş bir olgu.
İslamiyet’in ana ekseninin gereği olarak olarak ‘‘çalmayın, haksızlık etmeyin, yalan söylemeyin, ‘devlet malı deniz’ değildir yağmalamayın, öksüzü yetimi itip kakmayın ve haklar yemeyin’’ diyemeyen Diyanet İşleri, ‘‘Cuma nasıl kara olur’’ anlamında bir açıklamayla ‘‘Kara Cuma’’ sözüne karşı çıktı.
İnanç sömürücüsü siyaset, matbuat ve elektronik yayın erbabı, Diyanet’e vokalistlik yaptı. Omurgasız sermaye de hemen çark etti; ‘‘Kara Cuma’’nın ‘‘kara’’sı ‘‘efsane’’ye ve ‘‘süper’’e dönüverdi…
İyi ya da kötü; bir olguyu oluşumu aynen yaşamına aktaracaksın. Fakat o, o olmayacak!..
Bunun…
Mal çalıp ‘‘yer değiştirmek’’ demekten…
Zina yapıp ‘‘muta nikahı’’ adını koymaktan…
‘‘Bağış’’ adı altında rüşvet almaktan…
Herhangi bir alkollü içki içip, ‘‘su-u (suyu) hoş’’ adı vermekten farkı nedir acaba?..
Örnekler çok da lafı uzatmayım!
Bence ‘‘efsane’’ veya ‘‘süper’’ olan ne ay, ne gün, ne fiyat; düpedüz iki yüzlülük, riya!..