Sağduyunuz enfekte olmasın yeter

Bilim dünyası, insanlığı ölümcül Koronavirüs”ün pençesinden kurtarabilmek için küresel anlamda seferberlik ilan etti, tam anlamı ile savaş veriyor.

Bugüne kadar dünyada 101 bin civarında insanın ölümüne sebep olan;  “Covid 19” dil, din, ırk, sosyal statü filan tanımıyor… Sızmadığı yer yok… Mesela; İngiliz kraliyet ailesinin Buckingham sarayı başta olmak üzere, Avrupa”daki diğer sarayları da sarmış ve etkisi altına almış durumda.  Malumunuz; İngiltere Başbakanı Boris Johnson hastanede, yoğun bakımdan yeni çıktı…Sadece Başbakan mı?. Boris Johnson”un Sağlık Bakanı, Sağlık kurulu Başkanı da tedavi altında… Zannederim, Fransa”da 20 milletvekili ve üç bakan da tedavi görüyor… Bilindiği gibi; İspanyol kraliyet ailesinden prenses Maria Teresa”da Covid 19”a yenik düşerek hayatını kaybetti.

Şimdi, bu küresel felaket öncesine, yani geriye doğru filmi sarıp bakıyorum da; o, ekonomik gelişmişlik tabloları, sağlıkta gelişmişlik sıralaması, insani gelişmişlikte de ”öndeyiz” böbürlenmeleri filan; meğerse bütün bunların içi boşmuş.   “Covid 19” her şeyin üzerinden adeta dozer gibi geçti, geçmekle de kalmadı; alışveriş merkezlerini hastaneye, buz pateni pistlerini morga dönüştürdü… Ülkelerin sağlık sistemleri çöktü… Dünyanın her yerinden canhıraş sesler geliyor… Düşünebiliyor musunuz? ABD gibi bir ülkede salgın sebebi ile hergün iki bin, İngiltere”de sekizyüz civarında insan ölüyor… Böyle bir tabloyu kurgu filmlerinde izlemiş olsaydık, muhtemelen amma saçmalamışlar derdik…  Dünya öyle bir noktaya geldi ki; sanki silahlı kuvvetlerden daha ziyade bilim kuvvetlerine ihtiyaç var gibi görünüyor.

Peki,  kriz yönetiminde başarı grafikleri nasıl? Mesela; Alman Robert Koch Enstitüsü ve bilim kurulları tarafından 2012 yılında meclise ve Başbakan Merkel”e sunulan “Risk analizi ve halkı koruma” başlıklı raporu önemseyen Alman hükümetinin böylesine dünyayı kasıp kavuran pandemi felaketine iyi hazırlanmış olduğu anlaşılıyor. Öyle ya; bakıyorsunuz Avrupa”da hastalığın yayılma hızı ve ölüm oranı en düşük olan ülke Almanya… Fransa”dan Almanya”ya askeri uçaklarla hasta taşınıyor. … Elbette böyle ehvenişer bir tablo elde edilmesinde yoğun bakım imkânları ve halkın kurallar karşısında disiplinli davranışları da önemli. Bu arada belirtemeden geçmeyelim; Dünya Sağlık Örgütü, Türkiye”nin de kriz sürecinde örnek davranışlar sergilediğini söylüyor. Sağlık ordumuzun fedakârlıkları ve gayretleri takdire şayan, bu bağlamda solunum cihazına bağlanan hasta sayısında giderek azalma olması da umut veren bir tablo yansıtıyor.

Tabii, apansız gelen, beklenmedik bu pandemi felaketi dünya ekonomisini ve uluslararası kaynakları da derinden etkiledi. Öyle zannediyorum ki; dünya ekonomisi ikinci dünya savaşından bu yana, böylesine şiddetli ve ani bir daralma ile karşı karşıya olmadı. Görüldüğü gibi şartlar talebi baskılıyor. sadece temel gıda ürünlerine odaklanma gözleniyor… Böylesine ağır bir felaket tablosu karşısında doğal olarak insanlar bocalıyor, sanki sürü psikolojisi ile hareket ediliyormuş gibi bir hava var. Sizde görmüş olabilirsiniz; önceki akşam sokağa çıkma kısıtlaması ilan edilir edilmez, marketlerin önündeki o,hayrete düşüren arbede manzaraları dehşet vericiydi…  Hâlbuki yarın, ya da öbür gün; yeni kısıtlamalar veya daha uzun süreli bir sokağa çıkma yasağı gelmeyeceği söylenebilir mi? Mesela; Fransa”daki sokağa çıkma yasağı 25 günü geçti… Elbette, yaşadığımız bu salgın felaketinin toplumlar üzerinde sosyo ekonomik anlamda bir baskı yaratmayacağı da söylenemez… Ancak henüz hiçbir ülkede sosyal patoloji, ya da toplum ruh sağlığının tehdit altında olduğuna işaret eden bir emare, ya da bildirim olmadı. İnsanlığın yaşamış olduğu bu ağır acı tablo karşısında şartların yarattığı baskılara, uygulanan kısıtlamalara, duygusal, ruhsal ve fiziksel anlamda hazırlıklı olmaktan başka çare yok. Sağduyumuzla aklımızın sesine kulak vereceğiz. Tedbirli olun, sağlıkla kalın efendim.