‘‘SANAT’’

Görüneni, görünmeyeni, duyulanı, duyulmayanı, görerek, duyarak, hissederek, düşünerek, yorumlayarak, hayal gücünün devreye girmesiyle, yaratıcılığı yetenek ölçüsünde şekillendirip, ruh katarak, estetikle ortaya konan evrensel bir ifadededir Sanat. Bu ifadeyi ortaya koyan kişiye de Sanatçı denir. Sanatçı eseri ile bağlantı kurar. Sanatçının ortaya koyduğu eser ile onu izleyen, okuyan, duyan, gören, hisseden kısaca algılayan kişiler arasında da duygusal bağ kurulur.

Sanatın herhangi bir dalında uğraş veren kişiler ilgili alanlarınca adlandırılırlar. Resim yapana Ressam, Şiir yazana şair... vb. gibi ve İlgili olduğu sanat dalında ürün veren her kişinin ortaya koyduğu her çalışma da Sanat Eseri değildir... Burada dikkat edilecek hususları örneklendirirsek;  Her resim yapan Ressam değil, Her ressamın ürünü de sanat eseri değildir. Her beste yapan bestekâr değil, her mırıldanılan melodi Beste değil, her beste de Eser değil,  Her şiir yazan şair değil, her şiirin de kalıcı eser olmadığı gibi...

''Renkleri, ışığın değişik dalga boylarının gözün retinasına ulaşması ile ortaya çıkan bir algılama'' tanımının yanı sıra, sağlığı, psikolojiyi ve enerjiyi etkilemesi ile de biliriz. Benim için renklerin bir başka anlatımı da; düşünen, gören, üreten, dili, dini, yöresi, kökeni, kimliği, çevresi, ruhu, aklı, bilgisi, kültürü, geleneği, eğitimi yani tüm donanımı ile var olan insandan dışarıya sızan ifadelerdir. Her birimizin renkleri ile sergiledikleri tutum, hal veya ortaya koyduğu ürün de renkliliklerimizdir.

Renkliliklerimiz kavramını biraz açmak isterim. Beşikten son vedaya olan yaşam yolculuğumuzda sergilediğimiz hallerin, duyguların, davranışların, eğitimimizin, kültürümüzün yani içselleştirerek dışa vurduğumuz insani değerlerin şöleni bir başka deyişle kayıtlı, kayıtsız halidir. Tiyatroya gidip de yaşamından kesit görmek gibi. Veya bir resme bakıp da kendi iç dünyasından ve hayal gücünden sızan ifadeleri kelimelerle, mimiklerle ya da hallerle yansıtarak gözle görünen, kulakla duyulan, hissiyatla duyulan eyleme dönüştürmek gibi durumlardır Renkliliklerimiz. Donanımında var olan birikimin ( testide ne varsa dışarı o sızar) dışarı sızma halleridir.

Renklerimiz ve renkliliklerimiz ülkelerin; coğrafik, ekonomik, sosyolojik, kültürel, dinsel, sanatsal vb. gibi yapı ve yapılanmaları ile paralellik gösterir. O nedenledir ki kimi renkler sıcak kimi renkler soğuk olduğu gibi kimi renklilikler aykırı, kimi de yakındır bir kişiden diğerine. O halde şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; Renkler ve renklilikler yaşamın özünde saklı, doğayla, doğamızın bütünlüğünde var olan oluşumlardır.

Değerli Sanat Dostlarım; Sanat, Sanatçı ve ortaya konan ürün hususuna kısaca değindikten sonra; ''Sanatın renkleriyle'' başlığı ile gelecek sayılarda da sizlerin renkleriyle renklerimi birleştirip renkliliklerle, güzelliklere doğru sanatla çoğalma arzusundayım. Yukarıda yapmış olduğum genel tanımlamadan sonra kişisel algımla da kendimi tanıtmak ve ifade etmek isterim.

Gözlerimin perdesinde görünen renklerin, kelimelerin, desenlerin üzerinden heyecanla; ayaklarım yerde, ruhum derinliklerde, hayallerim sınırsızlığın sınırlarında dolaşarak geçerken ortaya çıkan sonuçtur görünen. Görüneni, görünmeyeni görmeye, duymaya, hissetmeye meyleden renklerim, fırçayla, kalemle, melodiyle buluştuğunda boyut değiştirirken, bendeki beni keşfetme yolculuğuna çıkar.     

''Sanat güzelliğin ifadesidir. Bu ifade söz ile olursa şiir, nağme ile olursa musiki, nakş ile olursa ressamlık, oyma ile olursa heykeltraşlık, bina ile olursa mimarlık olur.'' Mustafa Kemal ATATÜRK'ün sözlerinin verdiği güç ve cesaretle; Renklerin, renkliliklerin dilini selamlıyor,  Sanatın ışığında bir sonraki yazlılı sohbetimizde buluşturmak üzere güzel gönüllerinize ‘‘Güfte Renginde Şiir Ritminde’’ Kitabımdan bir şiirimi, (Kaşı biraz öne eğsen – Bir can ağlar https://www.youtube.com/watch?v=hGULYQ5BrfE ) şarkımı ve bir YB Resim görselini bırakıyor, 23 Nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramımızı kutluyorum. Sevgiyle, barışla, güzelliklerle, sanatla kalın. #evdekalın.

            KİM DEMİŞ

Kim demiş notalar ağlamaz diye

Kim demiş mısralar hiç susmaz diye

Soluksuz bırakan nice duygular

Kim demiş canlarda can bulmaz diye

Kederi tatmayan hiç kimse yoktur

Çaresiz savrulan ağlayan çoktur

Bu Vatan bu Millet Acıya toktur

Kim demiş canlarda yas olmaz diye

Aylara Yılları ekleyip geldik

Umudun yolunda başaklar verdik

Uykusuz geceden sabaha erdik

Kim demiş canlarda gün doğmaz diye

Perihan KOCA