Son dönemlerde ülke düzeyinde yaşanan gerginliklikler yerelde de görülmeye başlandı. Bunlardan birine de geçtiğimiz hafta Silivri Belediye Meclisi'nde şahit olduk. CHP'li Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu, hiç alışılmadık şekilde oldukça gergindi.
Nitekim bu durumu AK Parti Belediye Grup Sözcüsü Celalettin Yazıcı ‘Sizi çok gergin gördüm. Böyle burada oturamayız’ diyerek meclisi grubuyla birlikte terk etti. MHP Grubu da kendilerine eşlik etti.
*
İlk mecliste barış havası
Oysa daha bir kaç gün önce Şubat ayı meclisinin ilk oturumunda AK Parti grubu sözcüsü Celalettin Yazıcı, uzun uzun konuşmuş, slayt gösterisiyle hazırladığı bir projeyi mecliste paylaşmıştı. Kalepark’tan Sahile, oradan Mimarsinan Mahallesi’ne uzanan nostaljik tren projesi ilgi çekmişti. Projesini; başta Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu olmak üzere herkes sessizce ilgiyle izlemiş, sonunda Balcıoğlu arkadaşlarına ‘Proje önemli olabilirliği üzerinde çalışma yapalım’ önerisinde bulunmuştu. Yazıcı’nun sunumunu izleyenler, ‘Bir ara burası AK Parti’nin iktidarda olduğu bir belediye diye düşünmeden edemedik’ yorumunu yapmışlardı.
*
Peki niye böyle oldu?
Haftabaşından hafta sonuna ne değiştiki böyle oldu.
Silivri Meclisi’nde yerel gündemin yanısıra sık sık ulusal gündeme ilişkinde değerlendirmeler yapar meclis üyeleri. Yerelden ulusala geçtiklerinde hep gerginlik yaşanırdı zaten. Ve bundan yakınan meclis üyeleri, ‘Bir daha ulusal gündeme’ girmeyelim diye temennilerini dile getirirlerdi. Kim ne kadar bu dilekleri seslendirsede yine de ulusal gündeme girilirdi.
Balcıoğlu ne yapsın?
Bu dönemde CHP’li belediye başkanı olmak zor. Onbinlerce insan seni seçerek omuzlarına ağır bir yük yüklemiş. Binlerce insan senin gözüne bakıyor. Senden beklentileri var. Bunun farkındasın.
Merkezi hükümetten yardım almıyorsun. Almadığın gibi bir de aldığın ödeneğin yüzde 40’ı kesilmeye başlamış. Boşverin halka verdiğiniz vaatleri gerçekleştirmeyi, çalışanınızın maaşını ödeyemez duruma getiriliyorsun. Yani merkezi hükümet yardım bir yana köstek olmaya çalışıyor. Bugüne kadar tahsil etmediğini sana dayatmış. ‘Öde bunları’ diye. Ödemek bir yana ‘Ödeneğinden kesiyor’ bile.
Çözüm arıyorsun. Temeli atılmış süren işler var. Bunlardan biri de Gençlik Merkezi. Güzel amaçla başlanmış tesis ama bitmesi için para lazım.
Gidiyorsun İBB Başkanına ‘Başkanım şu tesis gençlerimiz için önemli. Şunun ince işçiliğini hiç değilse siz yapın. Geniş bir tesis. Bazı bölümlerinden İBB’de hizmet verebilir hem’ benzeri öneride bulunuyor Başkana kabul ettiriyorsunuz.
Bunun için yerel meclisten onay almanız lazım. O da ne.. Hem AK Parti hem MHP grubu, İBB’nin bu işe karışmasından kuşkulanmış. ‘Niye böyle oldu?’ ‘İBB Niye karışıyor, ne istiyor, ne zaman bitecek?’ vb. sorular. Balcıoğlu, “Ödeneğin yüzde 40’ının kesilmesinden sonra bir de İBB desteğine karşı durulmasının kendisinin hizmet üretmesinin engellenmesi, bu vesileyle başarısız kılınmasına yönelik bir hamle’ olarak değerlendiriyor muhtemelen. Ve bu tavra sinirleniyor.
Kolay değil tabi. Bu kadar baskı karşısında insan bir yerde patlıyor.
*
MHP’de karşı
Silivri’nin İBB ile yaptığı protokole MHP gurubu da karşı çıkmıştı. MHP Sözcüsü Sultan Aşkın, bir önceki mecliste ‘ Silivri belediyesini İBB’ye devredin’ yorumunu yapıyor. Belediye Başkanı Bora Balcıoığlu bu yoruma ‘Sizin dönemde de merkezi hükümet ile birçok iş yapıldı. Siz de merkezi hükümete devretseydiniz Silivri belediyesi’ni’ şeklinde yanıt vermişti.
İlgiyle izlenen isimler
MHP’li Sultan Aşkın, her mecliste kürsüye çıktığında fırtına gibi esiyor. Sultan hanım TBMM’yi fazlasıyla hak eden bir meclis üyesi. Bir çok eleştirisi de çok yerinde. İÜ Hukuk mezunu bir avukat. Her davranışıyla aldığı eğitimin hakkını fazlasıyla veriyor. Aynı zamanda iBB Meclis Üyesi.
Ak Partili Celalettin Yazıcı eğitimci bir insan. Bir eğitim kurumunun sahibi. Gençlerin yetişmesine katkı sunuyor. Aynı zamanda İBB Meclis Üyesi. Hem Sayın Aşkın, hem de Yazıcı ilgiyle izlenen isimler.
-
İBB ya da Merkezi hükümetin hangi yatırımı zararlı?
Sormak lazım: Sizin ödeneğiniz aylardır en üst limitten kesilse, geçmişte tahsil edilmeyen borçlar şimdi sizden kesilse, siz de çıkıp İBB ile protokol yapsanız (Eksiklikleri bir yana) buna da karşı çıkılsa ne düşünürsünüz?
Bir de İBB ne yapacak burdaki tesisi.? Silivri’ye geçmişte de; İBB ve merkezi hükümet bir çok tesis yaptı. Bunların hangisinin Silivri’ye zararı var? Yaptığınız onca güzel eleştiri, yorum ve öneriyi buna karşı çıkarak farklı düşüncelerin oluşmasına vesile olmuyor musunuz? Bazı insanlar ‘ Bütün karşı çıkış Ekrem bey’in adı geçiyor diye, hem Ekrem bey’in hem Bora bey’in iş yapmasını engellemek’ olarak yorumlayabilir. Bu düşüncede sizin aslında protokole değil, isimlere karşı olduğunuz düşüncesini doğurabilir.
Başkan Balcıoğlu, mecliste yapılan itirazların komisyonda konuşulduğunu, komisyonda konuşulan konuların hiç konuşulmamış gibi tekrar meclis gündemine getirilerek ekranlara ‘Silivri’yi seven basın ve kamuyonun bilgisine sunuyoruz. Basın yazın bunları” gibi konuşulmasına itiraz ediyor. Ben yıllardır meclisleri izlerim. Meclis üyesinin mecliste konuşurken, ‘basına kamuoyuna’ hitaben konuştuğunu pek hatırlamıyorum. Mutlaka yasak değildir ama mecliste konuşurken basının göreve davet edilmesi ‘Basın toplantısında mıyız yoksa mecliste mi?’ şeklinde bir başka soru işaretini doğurmadı değil. Bu çağrı aynı zamanda; 'Silivri Belediye Başkanı Balcıoğlu İBB ile yangından mal kaçırıyor, gerçekleri gizliyor, büyük bir sorun var burda!' algısı yaratmış olmuyor mu?
Şimdi denilebilir ki, Başkan Balcıoğlu'nun o kadar sinirlenmesine gerek var mıydı? Sinirli hal kimseye kazandırmaz, öfkeyle kalkanın zararla oturduğunu biliyoruz. Ama her insanın bir sabır sınırının da olduğunu gözardı etmemek gerekiyor diye düşünüyorum. Sadece İBB ile yapılan Protokole karşı çıkma değil, Balcıoğlu'nun üzerindeki diğer baskılar kendisinin sabır sınırlarını aşmış gözüküyor.