TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ile TÜSİAD YİK Başkanı Mehmet Ömer Arif Asya, polis eşliğinde adliyeye götürülerek ifadeleri alındı. Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, Sulh Ceza Hakimliği ifadesinde, aylık gelirinin 1 milyon lira olduğunu belirtirken yurt dışına yoğun ihracat yaptığını ve önümüzdeki mart ve nisan aylarında Çin ve ABD ziyaretleri yapacağını belirtti.
'Bakan ile yurt dışına gidiyorum
Turan, Ticaret Bakanı ile yurt dışına ziyaretlerde bulunduğunu ve yurt dışında Türk girişimcileri bir araya getirdiklerini ifade ederek adresinin belli olduğunu; iş insanı olarak hakkında istenen yurt dışı çıkış yasağının reddine karar verilmesini talep etti.
TÜİSAD YİK Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras ise bir bankanın bankanın yönetim kurulu başkanı olarak görev aldığını ve aylık ortama gelirinin 900 bin lira olduğunu beyan etti.
Aras ifadesinin devamında, soruşturmaya konu alan konuşmasının ana temasının Türkiye ekonomisinin daha ileriye gitmesi için neler yapabileceklerine dair olduğunu belirtti.
Konuşmasında, eğitim dili ve hukukun üstünlüğü, ekonomide alınması gereken tedbirler, ülkenin kalkınması için kadın hakları, girişimcilik gibi bir çok başlığa değindiğini belirten Aras, Türkiye'nin yatırım ortamının geliştirilmesi amacıyla bu konuşmayı yaptığını belirtti.
'Yurt dışı yasağı koymayın' talebi
40 yıldır adresinin ve işinin herkesçe bilindiğini belirten Aras, 33 yıldır aynı evde ikamet ettiğini ve 38 senedir de aynı iş yerinde çalıştığını söyledi.
Uluslararası bir bankada 15 yıldır yönetim kurulu başkanı olarak görev aldığını ve bankanın kuruluşundan beri çalıştığını ifade eden Aras, 70 yaşında olduğunu ve bankanın başında olduğu için sıklıkla yurt dışında çıktığını ifade etti.
Aras, "başta Katar olmak üzere birçok ülkeye gidiyorum, bankamızda 15 bin kişi çalışmaktadır. Türk ekonomisine katkı sağlamaya çalışıyoruz, yurt dışı çıkış yasağının tarafıma uygulanmamasını arz ederim" ifadelerini kullanarak hakkında istenen yurt dışı yasağının uygulanmamasını istedi.
Hakimlik yurt dışı yasağı verdi
Hakimliğin kararında, "Şüphelilerin yaptıkları konuşma içeriği ve savunmalarında da belirttikleri üzere yalnızca basın aracılığıyla bilgi sahibi oldukları ve içeriğini bilmedikleri olaylara ilişkin yargıyı telkin ve yönlendirme ile gerçeğe aykırı dezenformasyon içerikli beyanlarda bulundukları" ifadeleri yer aldı.
Kararda, şüpheliler Turan ve Aras'ın, "sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak amacıyla, Türkiye'nin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığıyla ilgili gerçeğe aykırı bilgileri kamu barışını bozmaya elverişli şekilde yaydıkları ve 'yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' suçunu işlediklerine ilişkin somut deliller olduğu" belirtildi.
Hakimlik kararında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının şüpheliler hakkında uygulanmasını istediği yurt dışı çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbir talebini kabul edildiği ifade edildi.