Antalya Muratpaşa Belediyesi’nin bu yıl 4’üncüsünü düzenlendiği ‘‘+0.5 Akdeniz’in Geleceği Çevre Çalıştayı’’nda küresel ısınma ve iklim değişikliklerinin Antalya’ya olası etkileri, önlem olarak neler yapılabileceği konuşuluyor. ‘‘Antalya 2050 İklim Senaryoları” başlığı altında, Türkan Şoray Kültür Merkezi’nde yapılan çalıştay, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’ın yaptığı açılış konuşmasıyla başladı.
SAYGI DURUŞU VE İSTİKLAL MARŞI
Açılışta önce Atatürk ve şehitler için saygı duruşunda bulunulup İstiklal Marşı okundu. Daha sonra Başkan Uysal konuşmasını yapmak üzere kürsüye geldi. Muratpaşa Belediyesi olarak 10 yıldır çevre çalışmalarını ön plana çıkardıklarını, bunu görev olarak gördüklerini dile getiren Başkan Uysal, “Çok özel bir marifet olarak düşünmüyoruz. Zaten yapılması gereken bir şey yaptığımızı düşünüyoruz” dedi.
‘‘En iyi’’ ödülleri alan çevre eğitim etkinlikleri de dahil Çevreci Komşu Kart gibi projeleri geliştirerek devam ettireceklerinin altını çizen Başkan Uysal, şunlar söyledi:
“Çevre alanında orta alanda top çevirme devrinin çoktan bitmesi gerekiyor. Şu an son 2 yüzyılın en sıcak yıllarını yaşıyoruz. Ve bunun en fazla etkilediği bölge Akdeniz Bölgesi, Türkiye özünde. O yüzden bu çalışmaların net şemalarla, net sonuç doğuran, sonuç bildirgesi açıklayan tutumlarla, hatta radikal bazı icraatlarla devam etmesi gerekiyor. Çünkü hayatın devam etmesi lazım.”
TEDBİRLER PAKETİ
Başkan Uysal, bu çerçevede alınması gereken tedbirlerin belli olduğunu söyledi ve bunları şöyle özetledi:
‘‘Yenilenebilir enerji kaynaklarına ivedilikle yönelmek gerekiyor. Türkiye’nin dalga enerjisi alanında çalışması gerekiyor. Karadeniz, sınırlardan alırsanız bin 400 kilometrenin üzerinde ve düzenli, öngörülebilir dalga. Hareket boşa gidiyor. O hareketin elektrik enerjisinde çevirmenin teknolojisini geliştirmek çok çok zor olmasa gerek.
Yine karbon emisyonunu azaltmak için şehirlerde toplu ulaşımın tercih edilebilir olması gerekir. Herkesin aracını çıkardığı bir tablodan ivedi kurtulmak lazım. Tarımda kooperatifleşme yine çevre açısından önemli değerler yaratacaktır. Sanayileşmiş bölgelerin özellikle hemen su havzalarının dışına ivedi çıkarılması gerekiyor. Bir devlet planıyla.”
‘ÜÇÜNCÜ DÜNYA HAREKETİ’
Aynı zamanda gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerden sanayileşmiş, karbon salınımı yüksek ülkelere doğru büyük bir organizasyon gerektiğini, eski terminolojiyle üçüncü dünya hareketi gerektiğini belirten Başkan Uysal, şunları söyledi:
“Asıl karbon salınımı yapanlar taşın altına yeterince ellerini koymuyorlar. Dünyanın gelişmiş ülkeleri bir taraftan sivil toplum faaliyeti şeklinde, çok cılız, eyalet ve vilayet bazında değişimlere gidiyorlar. Ama mevzuatı topyekun değiştirmeye yanaşmıyorlar. Uluslararası metinlere topyekun imza atmaya yanaşmıyorlar. Tam bir planlamaya, disipline yanaşmıyorlar.
Birleşmiş Milletleri kurabilen, uluslararası hukuku var edebilen irade, Avrupa Birliği gibi çok önemli ‘medeniyet projesini’ geliştirebilen irade ya da nükleer güce sahip, her türlü teknolojiyi en üst düzeyde kullanabilen iradeler bir türlü çevre konusu gelince gerekeni yapmıyorlar. Biz burada iyi niyet görmüyoruz. Az gelişmiş ülkelere dönük bir operasyon var. Söz söyleme, gündem belirleme kapasitesi düşük ülkelere dönük bir operasyon var.”
‘OLMASA DA OLUR DİYEBİLMELİYİZ’
Çevre Mühendisleri Oda Başkanı Ahmet Kırmızı da “Doğayı suçlamaktan artık vazgeçmemiz gerekiyor. Süslü sözlerle oluşturulan algıya kanarak bir süreç yönetmekten kaçınmamız gerekiyor” diye konuştu. Sürdürülebilir dünya için geri kazanıma önem verilmesi gerektiğini belirten Kırmızı, “Tüketirken ‘Olmasa da olur’ diyebilmeliyiz” dedi.
MUSTAFA KAZIM AYDIN