Cehaleti öven mesajlar görüyoruz sosyal medyada.
Bu uçuk fikirleri pervasızca ifade edenlere bakıyoruz; ya üniversite rektörü, ya din adamı.
Bunların arasında bir de sarıklı rektör var.
Güneydoğu’da bir üniversitemizin rektörü.
Kravatı yok ama sarığı var.
Tahmin edeceğiniz gibi arkasında Atatürk’ün değil, II. Abdülhamit Han’ın fotoğrafı var.
Adam, rektörlük koltuğundan fetva veriyor:
“Namaz kılmayanlar idam edilsin!”
Hemen bizim Dursun aklıma geldi.
“Sakın böylelerinin yanından geçme Dursun’um!”
Peki, namaz kılanlar, kıldıklarını nasıl ispat edecekler?
Evinde kılıyorsan, olmaz.
Camiye gitsen virüs korkusu.
Namaz kılarken selfie yapmak lâzım diyeceğim ama, bunu beceremeyenler de var.
Neresinden bakarsan, sarıklı rektörün hayal ettiği rejimde yaşama şansın yok.
Bir başka paylaşımda okuyan insanlarla demokrasi olamayacağı iddiası var.
Resmen, eğitimi taşlıyorlar.
“Eğitimli insandan hayır gelmez” demeye çalışıyorlar.
Kadın eğitimli.
Doktorluk tahsil etmiş:
Bir kanaldaki Ramazan hocasına soruyor:
“Hocam, doktorum. Namaz vaktinde ameliyat ettiğim hastayı terk etsem günah olur mu?
Cevabı bizden: “Hem de ne günah!”
Yine sosyal medyada yeni bir ilan:
“Korona’dan korunma muskası.”
Adam “corona” dememiş.
Böyle demiş olsa anlaşılamayacak zahir.
29.90 liradan pazarlanıyormuş.
Bu muskanın alıcılarının hangi kesimden olacağını tahmin etmek zor değil.
Eğitimli insanla demokrasi olmazmış!
Doğru, cahili yönetmek daha kolay.
Ona bazı uygulamaları demokrasi diye yutturursanız hiç birinden itiraz gelmez.
Cahil, gününü kurtarmaya çalışır, ileriye bakmaz.
Bizim Dursun hep ileriye bakıyor ya;
Allah akıbetini ihayretsin!