Zalim Haccac Hikayesi

Bir zamanlar Zalim Haccac adlı oldukça zalim bir kişi varmış.

Bu kişi insanlara, hayvanlara ve bitkilere olmak üzere bilcümle tüm canlılara zulmetmekten sadistçe keyif alırmış.

Birgün Zalim Haccac'ın yolu çölde bir vahaya düşmüş. Vahada sayısızca hurma ağacı varmış. Hurmalardan bir tanesi daha bir yaşında olduğu için boyu küçük ve dalları halen cılızmış.

Bu zayıf yavru hurmayı gören Zalim Haccac eline büyük bir kaya alıp bu yavru ağacın tepesine koymuş. Amacı birkaç yıl sonra gelip bu ağaca nasıl zarar verdiğinden zalimce keyif almakmış. Bu düşüncelerle oradan ayrılmış.

*

Zalim Haccac vahadan ayrıldıktan sonra yavru hurma çırpınmaya başlamış. Ne yaptı ne ettiyse koca taşı üzerinden atamamış. Çünkü ne gövdesi ne dallarında taşı atacak güç yokmuş.

Yavru hurma bakmış kollardan ve dallardan hayır yok, başlamış köklerini derinlere salmaya. Köklerini salmış, salmış, salmış ve sonunda yeraltında bir su kaynağına ulaşmış. Ve böylece başlamış suyu gövdesine ve dallarına doğru iletmeye. Gövdesi ve dalları suyu aldıkça büyümeye, güçlenmeye ve uzamaya başlamışlar. 

Öyle bir zaman gelmiş ki iki yıl içinde yavru hurma vahadaki tüm hurmalardan daha güçlü ve daha uzun olmuş.

*

Zalim Haccac iki yıl sonra sadistçe duygularını tatmin etmek için yeniden vahaya gelmiş. Ve başlamış yavru hurmayı aramaya. Aramış, aramış ama bir türlü bulamamış. Yavru hurma Zalim Haccac'ı görmüş ve oraya onu görmek için geldiğini anlamış. Zalim Haccac aramayı sürdürürken yavru hurma boynunu eğip Zalim Haccac'a ''Aradığın taş bu muydu?'' diyerek tepesindeki taşı göstermiş ve şöyle devam etmiş ''Sağolasın senin tepeme koyduğun taş sayesinde ben bugün bu vahada bulunduğum yere geldim, Sana bunun için teşekkür ederim'' demiş.

*

Her birimiz hayatta geçmişten getirdiğimiz farklı sorunların yükleri ile hayatımızı sürdürmekteyiz. Bu sorunları bizi büyütecek, olgunlaştıracak ve kemalete erdirecek biçimde aldığımızda hayat daha anlamlı hale gelir. 

Bu sorunları dert ederek yaşamayı seçtiğimizde büyümeye direnen, hayata karşı sorumluluklarımızı almaktan kaçan kişiler oluruz.

Kemalete ermek mi?

Büyümemişlik mi?

Seçim sizin