Uğur Şahin, Özlem Türeci.
12 Eylül rejiminin yurt dışına kovduğu iki doktorumuz.
İskenderunlu..
Alevi kardeşlerimizden.
Aşıyı bu iki doktorumuz buldu.
Kendilerini gönülden tebrik ederim.
Emekleriyle insanlığa en büyük hizmeti verdiler.
Müslüman kardeşlerimiz her ne kadar, “onların kestiği et yenmez” gibi ayıp bir densizlikle yaklaşıyorlarsa da;
Biz aynı kanaatte değiliz.
Onların kestiklerini de yerim, pişirdiklerini de.
Aşılarını da vurdururum, o kadar!
Alevilerden çok dostum ve arkadaşım oldu.
Hepsi birbirinden iyi insanlardı.
Hiçbirinden fena bir söz ve kötülük görmedim.
Lisedeyken, bir alevi arkadaşımın evine akşam yemeğine gittiğimden bahsetmiştim.
Fukara bir alevi eviydi.
Duvarları sıvasızdı.
Altta halı yerine hasırlar serili idi.
Duvarlardaki taşlar bile insana gülümsüyordu.
Oğlunun arkadaşlarını evinde ağırlayan anne-baba çok mutlu idiler.
Ve hayatımda yediğim en lezzetli yemeklerdi.
Ruhları şad olsun.
O arkadaşımı da geçen yıl kaybettim. Ona da rahmet diliyorum.
Beni soracak olursanız; alevi değilim ama Alevileri severim.
Kestiklerini ve pişirdiklerini yerim.
Şimdi gelin bakalım;
Onlara iftira atmaktan utanmayan sözüm ona insanlar.
İnandığımız din, insanlara su-i zanda bulunmayı yasaklamıyor mu?
Ayırım yapmayı istemiyor mu?
Siz kim oluyorsunuz da, Yüce Yaratan yerine ahkâm kesiyorsunuz?
Kestikleri yenmez diye bir vahiy mi geldi?
Kur’anda böyle bir hüküm mü var?
Öyle ise buldukları aşıyı da vurdurmayın, görelim.