CHP referandum sonuçlarını masaya yatırmak ve bir yol haritası belirlemek üzerek ; bugün kapalı grup toplantısı yapacak, ardından 25 Nisan’da Parti Meclisini, 29 Nisan’da da il başkanları ve belediye başkanları ile geniş katılımlı bir toplantı yapacak.  Hayırlı olsun. 

CHP referandum sonuçlarını değerlendirdiği kadar, 2019 yılında veya olası bir erken seçimde Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına kimle çıkacaktır. Öncelikle buna bir karar vermelidir.  Kemal Kılıçdaroğlu ile mi çıkacak, yoksa bir başka adayla mı?  Kimle çıkarsa ve  O kişi seçimi alırsa; hükümetin başkanı olacak, bakanları belirleyecek.  Atamaları yapacak. Doğal olarak O kişinin genel başkan olması gerekiyor.

 CHP Genel Başkanı  Kemal  Kılıçdaroğlu.  2002 yılından bu yana parlamentoda bulunuyor.  Kılıçdaroğlu 22 Mayıs 2010 tarihinden beri CHP genel başkanlık görevini sürdürüyor Genel Başkanlığı döneminde CHP  her seçimde istikrarlı bir şekilde ikinci parti oldu.  2009 yılında İstanbul Büyükşehir belediye Başkan Adayı oldu. Oyların yüzde 37’sini alarak ikinci oldu.  2014’te Ekmeleddin İhsanoğlu’nu cumhurbaşkanı adayı gösterdi. İnsanoğlu seçimleri kaybetti.   CHP’de son dönemlerde. İstikrarlı bir şekilde kaybediş ve ikinci parti olma durumu var.

Denilecek ki 1950’den beri böyle bir durum var. Talihsizliktir, başarısızlıktır. Ama  Ecevit’in de yüzde 42’leri aldığı unutulmamalıdır. Niye Ecevit başardı? Bunu da düşünmek gerekiyor.

Son seçimde 48.6. Önemli bir sıçrama. Büyükşehirleri alma çok önemli başarı.  Ama önemli bir ayrıntı var şimdi.  Deniz Baykal’ın İstanbul İl Başkanlığı’nda yaptığı  basın toplantısında  açış konuşması yapan İstanbul  İl Başkanı Cemal Canpolat, “Bu bir yerel seçim olsaydı şimdi burada İBB’yi kazanmış bir İl başkanı olarak sizin karşınızda olacakım” dedi.  Deniz Baykal konuşmasında  ise’ Bu seçimdeki oyları sahiplenmek siyasallaştırmak doğru değildir’ dedi.   Evet öyle. Referandum sürecinde tüm kamuoyu araştırmalarında bu yüzde 48.6’nın içinde boş verin merkez sağ, milliyetçi oyları Ak Parti’den bile hayır oyları olacağı açıklanmıştı.   Yani 48,6 CHP’nin oyu değildir.  İl Başkanı Cemal Canpolat’ın da İstanbul’da hayır çıktı diye  “İstanbul’u kazanmış olacaktık’ yorumu doğru bir tesbit değildir.   

Geniş katılımlı toplantılarda durumu değerlendirecek CHP, olası bir erken seçimde ya da 2019 da yapılacak seçimlerde kimle yarışacaktır.  Kimle yarışırsa meydanlarda nasıl bir durumla karşılaşacaktır? 

Ve vatandaşın gündeminde bir soru.  “Şaibe şaibe deniyor  ya.. Önümüzdeki seçimlerde şaibe olmayacağının garantisi ne? CHP hayır kazandı diyor ama eğer bu doğru ise önümüzdeki seçimler kazanılsa  bile şaibe olmayacağının garantisi, teminatı nedir?”  Bu sorularla ve endişeyle karşılaşıldığını not etmek ve buna bir yanıt vermek gerekiyor.

Türkiye siyasetinde son dönemlerde; etnik kimlik ve inanç sık sık konuşulmaya başlandı ve ne yazık ki etkin de olmaya başladı.   Türkiye için ciddi sorundur. Türkiye siyaseti için ciddi sorundur. Türkiye’nin geleceği için de ciddi sorundur. Tüm Siyasi partiler ve siyasetçiler bu sorunun çözümü yönünde çaba harcamalıdır.  En başta da Ak Parti ve CHP.   CHP yapacağı değerlendirmelerde bu sorunu da ciddi bir şekilde masaya yatırmalı ve bunu nasıl kıracağına ilişkin çözümleri düşünmelidir.

Özetle,  CHP’nin yapacağı değerlendirmeler ve alacağı kararlar Türkiye’nin geleceği açısından  en az referandum kadar, belki de ondan da daha  önemli olacaktır.