CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çok önem verdiği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi için partinin adayı olarak Ekrem İmamoğlu’nu göstermek istediği oldukça sık dillendirilir oldu. Hatta adayın ‘Kesin İmamoğlu’ olduğunu yazanlar bile var..
Bu bilgiler taraflar tarafından net bir şekilde doğrulanmasa da CHP’nin Genel Başkan Yardımcıları bile İmamoğlu denilince ‘Neden olmasın’ havasında sözler söylerek gözlerin İmamoğlu’na iyiden iyiye dönmesine vesile oluyorlar.
İmamoğlu tüm bu gelişmelerle ilgili olarak henüz sessizliğini koruyor. Bu bile gelişmeleri onaylamak anlamına geliyor.
Genel Sekreter Akif Hamzaçebi, eski Genel Sekreter Gürsel Tekin, Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’nin şartlı aday adaylığı talebi, eski Bakan Abdüllatif Şener, Milletvekili İlhan Kesici' nin adaylık için isimlerinin geçtiği , bunlardan; Akif Hamzaçebi ve Gürsel Tekin’in bir yıldır bu yöndeki çabalarının bulunduğu bir durumda, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tüm bunları bir kenara bırakarak Ekrem İmamoğlu yönünde tercih kullanmaya neden gidebilir? İmamoğlu ismini Parti Meclisi’nde onaylatırken nasıl bir durumla karşılaşır? Özellikle Ak Parti Adayının eski Başbakan ve Meclis Başkanı Binali Yıldırım gibi popüler bir ismin karşısına İmamoğlu gibi Türkiye çapında henüz yeterli tanınmışlığı sorgulanabilecek bir ismi koyması riskli olmaz mı ? Soru çok.
Kılıçdaroğlu; Hamzaçebi, Tekin, İnce, Şener, Kesici arasında sıkışmış durumda olabilir. Hangisini aday gösterse diğerleri ‘Neden ben olmadım?’ diyerek Kılıçdaroğlu’na gönül koyabilir mi? Koyabilir. Kılıçdaroğlu ‘İstanbul’a başarılı gördüğü bir belediye başkanını aday göstererek, ‘ partinin bu önemli isimlerine, ‘Arkadaşlar iki dönemdir seçim kazanamadığımız Beylikdüzü’nde 2014’te Ak Parti’den belediyeyi kazanan İmamoğlu’nu aday gösteriyoruz. Ayrıca ilçesinde de başarılı bir dönem geçirmiştir. Hepimiz 2014’te yazdığı başarıya İstanbul’u da eklemesi için İmamoğlu’na destek olalım’ diyerek yep yeni bir tercih ortaya koymak istiyor gibi.
İmamoğlu bu tercihe ne der? Ne diyecek olsun. Kadir Topbaş görevden alındığında İBB Meclisinde yapılan oylamaya partisinin adayı olarak katılmıştı. Yani bir nevi o günkü tercihi ile İBB’ye göz kırpmıştı zaten. Hayatta insanların önüne fırsatlar çok gelmez.
İmamoğlu eğer İBB Adayı olur kazanırsa Türkiye çapında çok önemli bir makama gelecektir. Türkiye gündeminde, giderek uluslararası gündemde olabilecektir. Bu çok önemli makama giden yol için yapılan teklif hangi siyasetçinin hayallerini süslemez. Peki kaybederse ne olur. Beylikdüzü Belediye Başkanlığını kaybetmiş olur. Şu durumda aday olmaz ise İBB zaten yok. . Var olan ise Beylikdüzü Belediye başkanlığı. Kaybedeceği bu makam. İmamoğlu Beylikdüzü’nde bir dönem zaten başkanlık yapmış oluyor. Velev ki İmamoğlu Beylikdüzü adayı oldu kaybetti. Bu kayıp İBB adayı olup kaybetmekten daha büyük kayıp olur. Atasözü ne der.. ‘Boğulacaksan büyük denizlerde boğul” .
Anlayacağınız İmamoğlu için zor günler bu günler. Alacağı karar sadece kendi kişisel kariyeri değil, Türk siyaseti açısından önemli.. CHP açısından önemli. Bu nedenle İmamoğlu’nun omuzlarında ki yük ağır..
Bu ağır yük nedeniyle enine-boyuna düşünmek durumunda kalıyor. Ve toplum İmamoğlu’nun kararını bekliyor..
O karar büyük ihtimalle İBB adaylığını kabul etmek olarak açıklanacak.
İmamoğlu aday olup kazanırsa hem İmamoğlu, hem CHP, hem de Kılıçdaroğlu çok önemli bir başarı yakalamış olacak. Yok kaybederse, yukarda da dediğimiz gibi İmamoğlu sadece Beylikdüzü Belediye Başkanlığını kaybetmiş olacak ama, Kılıçdaroğlu ve CHP çok daha fazlasını kaybetmiş olacak. Böylesine önemli bir karar arifesindeyiz. ...
Sabah ola hayrola, yarın ola hayrola..
Son soru . Peki İmamoığlu İBB Adayı olur ise CHP’de hiç bir başvurunun olmadğı Beylikdüzü’nde adayı kim olur?
Soruyu soralım ve burda duralım isterseniz. Önce bir İmamoğlu’nun adaylığı netleşsin. Oraya geliriz.