Atalarımızdan duyduğumuz bir sözü sık sık hatırlıyoruz bugünlerde. “Aç koyma hırsız edersin, çok söyleme arsız edersin” diye..
Ülkedeki iktidarın son dönemde, hemen her kesine yönelik sert uygulamaları TÜSİAD’a yönelince bu söz yeniden aklımıza geldi.
-Bu ülkenin işçileri haksız.
-Bu ülkenin bilim insanları haksız.
-Bu ülkenin gazetecileri haksız.
-Bu ülkenin tüm muhalefeti oluşturan siyasi partileri haksız.
-Bu ülkenin işadamları haksız.
Bu ülkede herkes her durumda haksız, bir tek iktidar her durumda haklı .
Kimsenin aklı bir şeye ermiyor, herkes yanlış düşünüyor, bir tek iktidarın aklı her şeye eriyor, bir tek onlar doğru düşünüyor.
*
Kayyum atamalarının ardı arkası kesilmiyor. Arkadaş madem bu insanlar başkanlık yapamayacak nitelikte seçime girmesine neden izin veriyorsun?
İşverenler örgütü ‘Sisteminiz çöktü’ diyorsa bir durup düşünüleceğine, hakkında soruşturma başlatıyorsun. Kimse ‘Gözünün üstünde kaşın var’ diyemeyecek yani.
Tam bu yazıyı yazarken yeni bir haber düşüyor gündeme.
‘Tatvan Belediye Başkanı gözaltında’
En son dün Van Büyükşehir Belediye Başkanı görevden uzaklaştırılmıştı.
*
22 yıllık iktidar döneminin sonunda ekonominin geldiği durumu hepimiz yaşıyoruz artık.
Büyük çoğunluğumuz bırakın yoksulluğu açlık sınırırın altında yaşıyoruz.
Ne demeli ki..
‘Aç koyma hırsız edersin, çok söyleme arsız edersin”
Yeter arkadaş, yeter!
*
Kirlenen medya
Hırsızlıktan yakalanana güvenlik görevlisi tutanak tutuyor. 'Kendinin gazeteci olduğunu söyledi. Gazeteci kartını' gösterdi.
Allah aşkına ya.. Hangi yetkili kurum düzenlemiş bu kartı. Ya da hangi meslek örgütünce verilmiş. Yok kendi kendine kart düzenliyor. O kartla da her yere girip çıkıyor. Kendinin gazeteci olduğunu söylüyor.
Yarın biri de çıkar, 'Doktor, avukat, emniyet mensubu, yargı mensubu' ilan edebilir kendini. Böyle bir düzen olur mu?
'Hırsızlık iddiasıyla tutanak tutulan' kişi ile hayatını bu mesleğe adamış insanlar eşit tutuluyor üstelik. Gazeteci. Şimdi bu sistem saglıklı bir sistem midir?
*
Ingmar Bergman’a sormuşlar. “Gidişat kötü dünya nasıl kurtulacak?” Bergman, “Utanç” diye yanıtlamış, “Dünyayı bir tek utanç kurtarabilir.
Ya insanda bir utanma olur.
Utanç da kalmadı.
*
AKOM uyardı. Sibirya soğukları geliyormuş.
Kendinize dikkat edin.
Herşeye rağmen iyi bir hafta olsun.