İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun başına gelen pişmiş tavuğun başına gelmedi heralde. Her fırsatta topun ağzında. Her fırsatta bir engel. Her fırsatta bir eleştiri korosu. Tamam İmamoğlu da insan. Zaman zaman hata yapabilir. İBB’de bir kurum eksiklikleri ortaya çıkabilir? Ama arkadaş olacak şey değil, adamın nerdeyse nefes alışı sorun olacak.

Adam kayak merkezine gider sorun. Adam yemek yer sorun. Adam bir şehri ziyaret eder sorun. Adam bir öneri getirir sorun? Adam müzadeye açık artırmaya girer sorun. Adam yurt dışına gider sorun.  Ve bu adamı her fırsatta sorun ve gündem yapanlar, kendi yarattıkları esas sorunları görmezden gelmekte ise ustalar. Şu iki soruya bir yanıt verebilir misiniz? Ekrem mi yaratıyor işsizliği? Ekrem mi yapıyor temel tüketim maddelerine bu zamları?

*

Mobese görüntüleri nasıl alınıyor? Adamı mı takip ediyorsunuz? Hadi takip ettiniz bu mobese görüntüsü nasıl alınıp ta servis ediliyor?

Kar yağmış, yolda araçlar kalmış. Ee kalabilir. Bu ülkede bir yağmurda, insanların cesetleri toplandı Marmara’nın karşı kıyılarından. Servis otobüsünde işçiler boğuldu kurtaramadınız.?

Cumhurbaşkanının deyimiyle 25 yılın sonunda ‘İhanet etiğiniz İstanbul’da” ihanetinizin faturasını bütün engellemelerinize rağmen 2.5 yılda nasıl çözsün İmamoğlu?

*

Siz boşverin onu arkadaş. Şu güzelim Atatürk Havalimanı’nı niye kapattınız? Tamam yapın üçüncüsünü, dördüncüsünü, beşincisini..  Ama şehrin en ulaşılır yerinde olan, çevresinde ikamet edilecek otelleri bulunan, yapısı ki; Alarko Holding yapıp teslim etmişti 1984 yılında çok uygun olan bir havalimanını neden kapattınız.  Pistini berhava edip sahra hastanesi yaptınız? Sahi o Sahra Hastanesi’nde ne var şimdi?

*

Karda-kışta-kıyamette İstanbul şehrine hava ulaşımında Atatürk Havalimanı kapanmıyor da, yeni havalimanı ne oldu da ulaşıma kapandı.  O havalimanında, uçakta, otobüste insan mahsur kaldı mı? Bir otel yok çevrede. Saatlerce insanlar mağdur, sefil. Ve otel diye bağırıyorlar, bir de Çevik kuvvet gönderiyorsunuz? Pes doğrusu.

*

“Kurt kışı geçirir de yediği ayazı unutmaz’ demiş ya atalarımız. Sizi karı- yenilen yemeği geçin de vatandaş bu kışı nasıl geçiriyor ona gelin. Bu yüksek faturaları nasıl ödüyor. Bu pahalılıkta alış veriş yapabiliyor mu? Çocuğunun, evinin ihtiyaçlarını karşılayabiliyor mu? İşsizler ne yapıyor. Bu ülkede milyonlarca işsiz var ne yaparlar bu havalarda? Bırakın Ekrem’in sofrasını da; işsizin haline, vatandaşın sofrasına bakın.

Sezen Aksu’nun dediği gibi,  ‘Ne yana baksak acı, ne yana baksak acı”. Sen geç iki günlük karı falan. O kar kalkar. Sen insanın ömrünü yiyen  esas acılara bir bak.