DPT (Devlet Planlama Teşkilatı) 1960’lı yılların başında illerin ve köylerin sorunları ile ilgili araştırma yapmış.
Araştırmada Hakkari köyleriyle ilgili şu sonuca ulaşılmış.
Hakkari köylerinde;
“Cami yok. Okul yok. Kanalizasyon yok. Köy odası yok. Elektrik yok. Telefon yok. Yol yok. İçme suyu şebekesi yok.”
Sorun var mı?
“Sorun da yok”
Topbaş’ın istifası bu araştırmayı ve bulgularındaki tezatlığı getirdi aklıma.
Bir istifa açıklaması ki; yorgunluk yok, borç yok, kırgınlık yok, partiyle sorun yok.
Ama istifa var.
Madem ;: yorgunluk yok, borç yok, kırgınlık yok, partiyle sorun yok,
Peki o zaman istifa niye?
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
İstanbul’un Belediye Başkanı istifa ediyor.
O İstanbul ki;
Napolyon “ Dünya bir tek ülke olsaydı Başkenti İstanbul olurdu”, Gylius ‘Tüm şehirler ölümlüdür İstanbul hariç” dediği şehirdir.
Ben diyeyim 15-siz deyin 20 milyonluk kentin 13 yıldır başkanlığını yürüten kişi istifa edip gidiyor.
Hayırdır. Ne oldu?
Yorgun değil, borç yok. Üstelik partisiyle kırgınlık yok, sorun da yok.
Peki niye istifa ediyorsun? Şurada kalmış 1.5 yıl seçime.
‘Bir kez daha aday olmayacağım’ demişti. Bir kaç ay önce. Bu açıklamayı yapmaya neden ihtiyaç duymuştu Kadir Abi?
,,,,,,,,,,,,,,,
İstanbul’un Belediye Başkanı istifa ediyor.
O İstanbul ki, Nedim’in ;
“Bu Şehr-I Sitanbul Ki Bî Misl Ü Behâdır
Bir Sengine Yek-Pare Acem Mülkü Fedadır” dediği şehirdir.
Beş dosya rant filanmış..
13 yılda böylesi ne dosyalar gelip gitti. Nice gökdelenler, yeşil alanlarda planlar değişip yerlerine beton yapılar dikildi. Kent yer yer beton yığınına döndü.
İstifa falan hiç gündeme gelmedi.
Ve bugün;
‘Hata ve hıyanet”
‘Adam yerine konmamak” diyeceksin.
Ardından isitfa edeceksin.
Sonra; yorgunluk yok, borç yok, kırgınlık yok, partiyle sorun yok.
İnanalım mı Kadir Abi?