Muhalefetin tespitlerine katılanlar var, katılmayanlar var.

 Anketler gösteriyor ki; katılanların oranı yüzde 65 civarında.

 Yani, ülkede yaşayan insanların yüzde 65’i mevcut rejimden ve icraatlarından hoşlanmıyor.

 Muhalefetin tespitlerine katılmayan küçük azınlığın ise AKP’lilerden oluştuğu söyleniyor.

 Ne hikmetse bu oylarda muhalefete doğru bir kıpırdanma yok.

 İdeolojik nedenlere ve beklentilere dayalı olduğunu söyleyenler de var.

 AKP’nin, devletin şeklini değiştirmek gibi gizli bir projesinin olduğuna inananlar bunun tahakkuk edeceğine inanıyor.

 En son, partinin etkili bir ismi, 19 yıldır bir şeylere hazırlık yaptıklarını anlatınca bu şüpheler çoğaldı.

 O halde muhalefet ne yapmalı sorusu her yerde, her zeminde sorulur oldu.

 Muhalefet, CHP ve İYİ Parti olarak sokakta halka giderek muhalefet yapmaya başladı ama, bunun etkisi ne kadar,  bilinmiyor.

 Deniliyor ki;

 “Muhalefet, madem bu rejimden ve tek adam uygulamalarından tedirgin, o halde diğer muhalefet partileriyle bir araya gelip ortak bir deklarasyonla ülkenin nereye sürüklendiğini, neler yapılarak bu gidişten selamete çıkılabileceğini anlatmalı.”

 Açıkça söylenen şudur:

 “Millet, demokrasiden yana olanlarla, olmayanlar şeklinde ikiye ayrılmış durumda. Muhalefet partileri etkili bir demokrasi planında bir araya geldiklerini toplu halde halka anlatırlarsa sonuç alınabilir.”

 O halde, neden bir araya gelemediklerini sorgulamak gerek.

 CHP ve İYİ Parti, üzerlerine düşeni gereğince yapmıyorlar mı, yapamıyorlar mı?

 Muhalefete “tamam ama yetersiz” diyerek karşı çıkanlar ne kadar haklı veya haksız?

 Bütün bu sorular ilgilerden cevap bekliyor.

 CHP lideri Kılıçdaroğlu, son grup toplantısında 9 maddelik bir tavsiye planı sundu.

 Öncelikle israfa son verilmesinin gerektiğini söyledi.

 Ardından bütçe disiplini, mali disiplini sağlanmalı dedi.

 Her şeye rağmen,

AKP oylarında muhalefete doğru bir kıpırdanma olmayışının nedenleri iyi araştırılmalı.

 Eğer, bütün olumsuzluklara rağmen bu oylar kıpırdamıyorsa, yapılacak iş, merkez sağda yeni bir oluşumun önünü açmak, kıpırdamayan oyları bu partide toplama başarısını gösterebilmektir.

 Bunun için CHP veya İyi parti içinden de adaylar çıkabilir.

 Bu adaylarla sonuç alınacaksa, onlara anlayış gösterilmelidir.

 Böylece, “kıpırdamayan oylar millet ittifakına çekilmiş olur” formülü üzerinde duranların seslerine de kulak verilmiş olur.

 Rahmetli Demirel’in şu sözü unutulmasın:

 “Siyaset, netice alma sanatıdır.”