Geçmişi olmayanın geleceği olmaz.Ot kökün üzerinde büyür. 

Bir milleti millet yapan en önemli özelliklerden biri de tarih bilincidir. Tarihi olmayan bir toplumun geleceği de olmaz.  Büyük milletleri oluşturan toplumların hemen tamamının ortak tarih, ortak dil bilinciyle birbirine bağlı oldukları görülür.

Tarih yaşam tecrübelerinin korunduğu bir hafızadır.  Gelecek bir nebze de geçmişin üzerine kurulur. Tarihi aynı zamanda geçmişte yapılan hatalardan ders almayı öğretir. Aynı hataları tekrar edilmemesi için öğreticidir.

Peki tarihimizi ne kadar biliyoruz. 

Tüyap’ta bir kitap tanıtıldı Büyükçekmece ile ilgili.  Büyükçekmece’nin tarihi araştırılmış.

20 yıldan fazladır Büyükçekmece’de belediye başkanlığı yapan Dr. Hasan Akgün çıktı dedi ki, ‘Bu kitap hazırlanana kadar ben de kendimi çok şey bilir zannederdim. Meğerse Büyükçekmece hakkında bildiklerin yüzde 50 bile değilmiş. Sizin bildikleriniz ise yüzde 10 bile değildir. “ Düşünebiliyor musunuz. Bir toplumu bir yana bırakın bir kenti bir yana bırakın bir ilçenin bile o kadar önemli bir tarihi olabilir ki;  araştırmaz isen,  ilgi duymaz isen, nerden bileceksin.

Türk toplumu büyük bir toplum.   Dünya tarihinde çok önemli roller oynamış, imparatorluklar, krallıklar kurmuş.   Üç kıtada yer almış.  Bu tarihi bilmek bu toplumun özellikle aydın diye bilinen kesimi için bir zorunluluk. Aydın olmanın da bir gereği.  Ne yapsak bir yanı eksik kalır tabi. Büyük bir tarih var önümüzde çünkü. Ama ne öğrenirsek kardır.

10 Kasım. Türk tarihinin en önemli şahsiyetlerinden Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıl dönümü.

Peki biz Mustafa Kemal Atatürk’ü ne kadar iyi biliyoruz. Onun mücadelesini, mücadele verdiği ortamı, yetiştiği ortamı, savaşlarını, ekonomik, siyasi düşüncelerini. Bir devletin kurulmasına önderlik ederken ki  yürüdüğü yolu, düşüncelerini,  devrimlerini ne kadar biliyoruz?   Üniversitelerde Devrim Tarihi, liselerde İnkilap Tarihi diye dersler var.  Bu derslerde yakın tarihimizi öğreniyoruz.                                   Atatürk’ü en iyi anlatan eserin en başında geleni NUTUK.   Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş öyküsüdür Nutuk. Bu devletin nasıl kurulduğunu, ve Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bu kuruluş yürüyüşünde karşılaştığı güçlükleri ve düşüncelerini en iyi Nutuk’tan öğreniyoruz. Samsun’a çıkarken başlayıp, kongreler, TBMM’nin oluşumu, Kurtuluş Savaşı’nın yürütülmesinde yaşanan aşamaları en güzel Nutuk’ta anlatmıyor mu Atatürk.

Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar ile geniş bir söyleşi yaptık bu konuda. Işıklar, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun en iyi Nutuk’tan öğrenileceğini bildirerek, ders kitabı olmasını istedi. Üstüne Yurttaşlık Bilgisi derslerinin de yeniden konmasını  da önerdi.

Çok ta iyi bir öneri.

Şu anda tekrar tekrar düşünüyorum. Neden bu devlet kendi kurucusunun kaleminden çıkmış en güzel kuruluş öyküsünün anlatıldığı bir eseri ders kitabı olarak liselere koymaz. Neden?