Berat beyin “Allah sonumuzu hayretsin” cümlesiyle biten istifası ailede ve AKP’de derin çalkalanmalara yol açmış olmalı.
İktidar olup bitenlerden ders çıkarıyor gibi.
Şerden hayır mı doğuyor ne?
Adalet Bakanının yargı reformu ile ilgili sözleri dikkat çekici.
O kadar ki, HSYK, Osman Kavala Davasına bakan hakim ve savcıların listesini istemiş.
Anayasa Mahkemesi kararlarının uyulması zorunlu kararlar olduğu noktasına da gelinmiş.
Bakan, gül demetleri atıyor adalet adına.
Umarız, çağdaş ölçüde bir yargı reformu gelir, ülke de rahat eder, iktidar da.
Bu arada muhalefette önemli gelişmeler izliyoruz.
İyi Parti Genel Başkanı Akşener’den sonra CHP de sahaya çıkmaya başladı.
CHP, ekonomi kurmaylarını bir otobüsle il il dolaştırıp halkla yakın temasa geçilmesi yönünde çok olumlu bir adım attı.
Akşener’den sonra atılan bu adım önemlidir.
Esnafla, işçi ile, işsizle, iş adamıyla, hemen herkesle görüşerek fikirlerini alıyorlar.
Öte yandan genel başkan Kılıçdaroğlu, maddeler halinde olumlu muhalefet yaparak iktidara yol gösteriyor ama, iktidar görmüyor maalesef.
Kılıçdaroğlu’nun muhtarlık projesi de dikkati çekiyor.
Muhtarlıklara bütçe verilmesi fikri bazılarına uçak gelebilir ama, bizce yerinde bir öneridir.
Halkla en yakın temasta olan muhtarların bir sekreterinin ve bütçesinin olması, hizmetlerin tabana yayılması açısından çok önemlidir.
Yoksullukla savaş açısından da.
Yapılan bütün anketler, iktidarın ve küçük ortağının baş aşağı gittiklerini gösteriyor.
Piyasaların mevcut durumu nasıl algılayacağı ise 19 Kasım’dan sonra belli olacak.
Döviz artar mı, düşer mi sorularının cevabı bu tarihte alınacak.
Ülkeyi bu badiren çıkaracak adımlar ister iktidardan, ister muhalefetten gelsin makbul görülüyor.
Millet ittifakının koşar adım iktidara yürüdüğü de, diğer görülenler arasındadır.
Kararsızların oranı ilk defa yüzde 25’lere çıkmış.
Bu oran, iktidardan kopuşlara işaret ediyor.
Kararsızların oyları millet ittifakına yönelebilir.
Buradan en çok hisseyi İyi Parti ile AKP bünyesinden çıkan yeni partilerin alabileceği tahmin ediliyor
Her iki halde de durum, millet ittifakının lehine, iktidarın aleyhinedir.
Bu arada vatandaş da iz sürüyor.
At kim, öteki kim? diye…