Ahali aylardır, yıllardır dersin bugün için hazırlanmış..

Siyasetçisinden-gazetecisine;  esnafından- işadamına; işçisinden-işverenine; sivil toplum kuruluşu yöneticisinden-spor kulübü idarecisine...

Babasından-oğluna; annesinden-kızına; bebeğinden-dedesine millet; yememiş- içmemiş  fotoğrafını çektirmiş , hazırlamış bugünü bekliyormuş..

Tamam bekliyordum tabi. Ama inanın bu kadarını da beklemiyordum.

Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu İBB Adayı olarak açıklanır açıklanmaz sosyal medyada bir paylaşım furyası başladı  takip edemedim.  Herkes İmamoğlu ile fotoğrafını paylaşıyor.

 Dersin  herkesin Traplusgarp cephesi’nde savaşmış gazi dedesi..! Hakikaten bu ne işti Millet!  Hadi gazetecileri anladım. Onlar arşiv tutmak için yapar bunu. Hatta iyi bir arşiv gazetecinin mesleksel olarak önemli bir hazinesidir. Ama yani Beylikdüzü’nden tut Silivri’ye; Avcılar’dan –Çatalca’ya; Esenyurt’tan-Büyükçekmece’ye herkesler Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu fotoğraf mı çektirmiş..??

Ya sizler hangi ara çektirdiniz fotoğrafları selfileri..? Ve siz hepiniz arşivcimisiniz arkadaş?

Ortaya öyle bir durum çıkıyor ki , Belediye Başkanı İmamoğlu,dersin dört –beş yıl iş yapmamış fotoğraf çektirip selfi yapmakla gününü doldurmuş.

Ya da şöyle de değerlendirebilirdik. Fotoğraf çektirenler İmamoğlu’na oy verse, İmamoğlu İBB yolunda ciddi bir oyu cebine koymuş olur.

Şakası bir yana da topluma helal olsun.

Bu kadar çok paylaşımı görünce ‘Benim de  İmamoğlu ile fotoğrafım’ olmalı diye hatırlayarak paylaşmak için aramaya başladım. Ama ne arşiv iki büyük hard disk’i saatlerce karıştırdım. Araki bulasın. Düzensiz arşiv böyle oluyor. İyi bir arşivci olmadığım deneyle kanıtlanmış oldu.  Oysa biliyorum ki daha seçimi kazanıp ilk gün Beylikdüzü’nde makam odasına girdiği gün, makama oturmadan birlikte fotoğraf çektirmiştik. 

Neyse sıkı çalışma sonucunda o fotoğrafı bulamasak ta; başka fotoğrafı bulduk.

Biz ne zaman tanışmıştık?

Sevgili okurlar; İmamoğlu’nu bölgede gazetecilik yapan bir insan olarak doğal olarak tanıyorum. 

Tanıyorum da, boşverin günü, ayı;  takvim yaprakları hangi yılı gösteriyordu tanıştığımızda hatırlamıyorum bile. Yok aslında o kadar geç bir zaman değildi. Yeni İlçe Başkanı olmuştu Beylikdüzü’nde.   2010 olmalıydı yanılmıyorsam.  Çalıştığım Gerçek Gazetesi’nin bir de Gerçek Radyo’su vardı. Orda yaptığımız programa konuk olmuştu.

Belediye Meclisinin müdavimi

O güne dair size anlatacağım bir şey yok.  Sonra Beylikdüzü Belediye Meclis toplantılarını izlemeye ne zaman gitsem, CHP İlçe Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu meclisi pür dikkat izlerken görürdüm. Çok yüzü gülen bir insana benzemiyordu. Sıkı bürokratları andırıyordu. Disiplinli, ilkeli; çizgilere, açılara çok dikkat eden bir geometri;  ya da noktalara, virgülleri kaçırmayan edebiyat hocasını andırıyor gibiydi. Keyifli bir hocaya benzemiyordu anlayacağınız. İlk izlenimlerim böyle oldu.

Sonra 2014 yılı Mart ayında yapılacak seçim hazırlıkları başladığında 2013 yılı sonu ilçe başkanlığından istifa etti. Tam da o günlerde ‘Gazetem’ adıyla bir gazete çıkarmaya başlamıştım. İkinci sayıya “İmamoğlu başkanlık yolunda’ başlığıyla bu istifa haberini girdim.  Sonra şahsi ofisinde ziyaret ettim.   Derin arşiv araştırmasıyla bulduğumuz fotoğraf bu fotoğraf oldu.

Biraz sohbet ettik.  Öyle soğuk bir insandan ziyade işini ciddi yapan- samimi, girişimci bir insan izlenimi bırakmıştı bende.

Beylikdüzü adayı için üyelerin oy kullandığı eğilim yoklaması yapıldı. Çok yüksek bir oy oranıyla birinci çıktı. 

2014 seçimlerini kazandıktan sonra koltuğa oturduğu ilk gün yanındaydık.  Ve sonra yaklaşık bir yıldır belediye başkanı.

Ben doğal olarak çok başkan ziyaret eden, makama giden bir gazeteci değilim. Başkanlar ile çok samimi olmayı da ya sevmiyorum ya da beceremiyorum. Dolayısıyla makama ilk ve son gidişim oldu o ilk günkü ziyaret. 

Trabzonlularla Malatyalılar pek birbiriyle ısınmıyorlar mı nedir? Bilmiyorum!

Ulaşılabilir bir Başkan İmamoğlu

Isınıyor mu-ısınmıyor mu bilmiyorum ama bir önemli ayrıntı..

Başkanları aradığınızda, genellikle başkanlar direkt telefona çıkmaz .. Güvenlikçisi çıkar, yanındaki biri çıkar, sekreteri çıkar,  açar cep telefonunu ve davudi bir sesle ‘Buyrun.. başkanın telefonu’ diyerek açar. ‘sonra konu nedir?’ diye sorar.  Derdinizi anlatırsınız başkan ya döner ya döner. Ya da o ilk açan kişi döner size bir yanıt verir.

Şu beş yıl içinde, bir konu gelişti bir defa Ekrem İmamoğlu’nu aradım. Kendisi açtı ve ‘Erhan bey nasılsınız.’ Diyerek devam etti. Aramasakta, konuşmasakta telefonumuz şahsi telefonunda kayıtlı. İki telefonu direkt kendisi açıyor. 

Şehir dışındaymış .  Ama ilgileniyor, sizi dinliyor.  Tabi biraz şaşırmadım değil. Doğal olarak bu karşılamadan mutlu oluyorsunuz.  Demek ki neymiş. İmamoğlu ulaşılabilir bir başkanmış..

İstanbulspor Beylikdüzü Belediyesi  tarafından alınıyor gibi bir gelişme yaşanıyordu. ‘İstanbul İmamoğlu’na emanet’ diye bir haber yapmıştım. Karşılaştığımızda gözlerindeki dost gülüşü gördüm. İlk defa bana o kadar sıcak bakmıştı.  İmamoğlu'nun çinde varmış arkadaş..

Sonra gün geldi. İBB Adaylığı teklif edildiği ve düşündüğü bilgisini aldım. ‘Kabul edecektir’ diye yazmıştım.  Kabul etti.  Demek ki epeyce tanışım. 

İmamoğlu İBB Başkanlığına uzanabilir

Şimdi yazıyorum. Bu İmamoğlu İBB’ye uzanabilir. Zaten yaptığımız araştırmalarda İBB seçimlerinin daha çok parti ve lider tercihi olarak oy kullanılan bir seçim olduğunu saptadık. İstanbul halkının yüzde 80-90’a varan oranda oyunu başkan adayına gelene kadar belirlemiş oluyor. Yüzde 10-20’si başkan adayına bakıyor gibi. Diyeceksiniz yüzde 20 az mı?Az olur mu.  Seçimler yüzde kaç farkla kazanılabiliyor ki.. Elbette aday her seçim için çok önemli. İBB seçimi için de önemli.

Ak Parti geleneği 1994 yılından bu yana, yani çeyrek asırdır İstanbul’u yönetiyor. O İstanbul ki, bugün başta trafik olmak üzere bir dizi sorunla uğraşıyor.  Elbette 25 yılda önemli şeyler yapıldı. Yadsımak emeklere haksızlık olur. Ama başta plansız ve dikey yapılaşma olmak üzere o kadar da olumsuz şeyler yapıldı ki, İstanbul’da yaşamanın keyifli bir yanı kalmadı. İnsanlar İstanbul’dan kaçmak istiyor. Kaçan kendini mutlu hissediyor. Sonuçta böyle bir İstanbul ile karşı karşıyayız.  Bunlar seçimi etkileyecek faktörler. Ve ülkenin son dönemde içinde düştüğü ekonomik istikrarsızlık. Ve artan enflasyon.. Hepsi seçimi etkileyecek. Toplum bir değişim talebini sandıkta dile getirebilir böyle bir talep te İmamoğlu’nu o koltuğa oturtur.

Sonrası İmamoğlu, genç yaşta ulaşacağı böyle önemli bir makamın hakkını vermek için elinden geleni de yapar. Muhtemelen çok güzel işler de gerçekleştirebilir.

Başkan İmamoğlu’na adaylığı hayırlı olsun diyoruz. Bakalım neler olacak. Bizlerde sizler gibi izleyip göreceğiz.