Cumhuriyet Tarihi’nde 50’yi aşkın hükümet geldi geçti siyasetimizde çok renkli profillerle karşılaştık.Hemen hemen hepsinin ortak noktaları veya profilleri seçimi mutlaka kazanmaktı.Sahaya indiklerinde gerçekleştiremeyecekleri vaadlerde bulunurlardı.O renkli ve heyecan dolu vaadlerinin kimine inanarak gerçekleşmesi için kendilerine oy verirdik.Sonra da inanılmaz bir hayal kırıklığı yaşardık.Seçimi kazanıp koltuğa japon yapıştırıcıyla oturduklarında sanki o vaadleri kendileri değil de uzaylılar vaad etmişler gibi aldırmazlardı.
Karikatürleri çizilirdi.Hakarete varan bir tarzla ama asla mahkemeye vermezlerdi yazıp çizenleri.Normal karşılarlardı hatta gülüp geçerlerdi.İnanın seçim sahasında söyledikleri bir tiyatroyu andırırdı.Özellikle de rahmetli Süleyman Demirel ile Necmettin Erbakanın mizahımsı slogan ve demeçlerine güler geçerdik.Belki ekonomimiz süper değildi.Ama mutfağı meşhur olan ve tarihçiler ile turizmcilerin Türk misafirperverliği Dünyaca meşhurdu.Ne günlermiş o günler hayal edilmesi bile acı bir tebessüm veriyor hatırladığında.
Toplum ve seçmen siyasi liderlerce kamplaştırılmaz kin ve nefret söylemleri ile demeçlere asla baş vurmazlardı o dönemlerin siyasi liderleri.İyi kötü vatandaşlar tam ideal olmasa da hayatlarından memnunlardı.Sınıflar arası makas ve açı asla fazla açık değildi.Siyasi liderlerden yine rahmetli Turgut Özal adı skandallarla anılan kendi vekillerini yargıya bırakıp tutuklanmalarına bile aldırmazdı.Hukuka saygı v e güven zirvedeydi.Tuncay Mataracı örneği unutulur gibi değil.Bu örnekleri çoğaltmak mümkün ancak isim vermek şık olmuyor.Ancak hafızalarınızı yoklarsanız çok iyi hatırlayacaksınız o dönemlerde ülkemizin ana profilini.
Kardeşlik birlik beraberlik zirveydi.Kadın cinayetleri sıfıra yakındı.Eğitimde üniversitelerimiz Dünya sıralamalarında dereceye girerdi.İTÜ,ORTA DOĞU,İST.ÜNİV. v.b eğitim kurumlarımız.Tarımımız pozitifti ve kendi kendine yeten bir ülkeydik.Enflansiyon kelimesi Türk dil kurumunun sözlüğünde sanırım yok gibiydi.Saygı ve sevgi büyük boyutlardaydı.Sosyal sosyoloji ve Sosyal psikoloji bunca yara almamıştı.
Devlete sonsuz güven vardı.Milletvekillerini bırakalım bir kenara bir öğretmene bile saygı adeta sınırsızdı.Nereden nereye gelindi denilecek hale geldik mi zaman diliminde ? Ne dersiniz ? Yoksa ben mi karamsar düşünüyor yazıyorum diye bende de şüphe olmadı değil.İkilem içindeyim eskilere gittiğimde zaman tünelinde minik bir yolculuğa çıkayım dedim.O zamanlarda kala kaldım.Sanki hayat bir başka renkli ve ahenk doluydu.
Hayal edin geçmiş yıllara dönün ve bu içinde olduğumuz siyasi liderlerle ve siyasetle bir karşılaştırıp varsa farkı fark edin de görelim zaman diliminde nelerin değişmemesi gerektiği halde nasılda erezyona uğrayıp deforme olmuşlar mı göreceksiniz.
İster istemez aklıma meşhur bir atasözümüz geliyor.’’ Geçmiş zaman olur ki…Hayali cihan değer” diye düşünmüyor değilim. O geçmiş ve yaşanılan yılların siyasi liderleri ve siyaset atmosferini arar haldeyim.Sizleri bilmem ama ben o frekansta o moddayım.