2019 Mart’ına kaldı altı ay.. Bu saatten sonra erken bir yerel seçim kararı çıkar mı bilmiyoruz ama ; çıksa da –çıkmasa da yerel seçim artık politik gündemin birinci sırasına geldi yerleşiyor. Politika da böyle.. Halkın elbet gündemi geçim. Ve üst üste yapılan zamlar. Doları fırsat bilen bindirdi zammı. Dolar yedi lira oldu diyen bastı zammı. Düştü dolar altı liraya zamları geri alan var mı? Yok. Allah vatandaşın yardımcısı olsun…
Gelelim politik gündeme..
Politik gündemin birinci sırasına erken seçim yerleşti dedik. Başkanlık ve meclis üyeliği olmak üzere adaylık kulisleri, gözlerden uzak toplantılar, dedikodular giderek çoğalmaya başladı. Bunlar daha da artacak.
Büyük bir politik öngörü değil, hepiniz biliyorsunuz, yerel seçimin kalbi İstanbul’da atacak. Ak Parti de, CHP’de en büyük çalışmayı İstanbul için yapacak..
İstanbul diken üstünde. Seçimden seçime ; muhalefet ile iktidar arasında gidip gidip gelmeye başladı. Biliyorsunuz –Her ne kadar 2017 referandumun da aksi olmuş olsa da- ‘İstanbul’u alan Türkiye’yi alıyor’
16 Nisan 2017 Referandumun da İstanbul %51 .35 ile muhalefetten yana oy kullandı. “ Evet” diyen Ak Parti tarafı % 48,5 te kalmıştı.
24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise bu kez Ak Parti tarafındaki Cumhur ittifakı % 50.68 oy alırken, muhalefet tarafı Millet ittifakı %36, 34’te kaldı. Muhalefet tarafındaki HDP ise % 12.52 oy aldı.
24 Haziran vekil oylamasında ise;
AK Parti %41.74,
MHP % 8.14
CHP %26.52
İyi Parti % 8.05
HDP % 12.52 oy almış..
Muhalefetin yaşadığı büyük sıkıntı
Prof.Dr. Emre Kongar, Cumhuriyet'te yayımlanan 'Sandık anlamsızlaştığında; düş kırıklıığı ve boykot' başlıklı yerel seçimle ilgili yazısında ‘Yılgınlık ve ümitsizliğin sandığa gitmeme oranını artırabileceğine bunun da muhalefetin zararına olacağına’ dikkat çekiyor.
Evet doğru. Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimi ve ondan sonra yaşanan süreçte yaşananlar muhalefet cephesinde bayağı sıkıntı ve moralsizlik yaratmış durumda. Bunu aşmak içinde şu ana kadar başta CHP olmak üzere muhalefet partileri pek bir şey yapmış görünmüyor.
Halkta yaşanan en büyük ümitsizliğin nedeni; son iki seçimdir sandıklarla ilgili ortaya atılan şaibeler. Vardı-yoktu , şu kadardı- bu kadardı bir yana; muhalefetin dile getirdiği bu sorun bugün kendisine yönelik olumsuz sonuçlara yol açmış bulunuyor. Seçmende sandıklara sahip çıkamayan bir muhalefet algısı oluşmaya başladı ki. Bu muhalefet için en büyük handikap ve sorunu teşkil ediyor.
İstanbul da seçime şaibe karışamaz
Bu konuda çok önemli bir ayrıntı var.
Son Cumhurbaşkanlığı seçiminde kamuoyuna yansıyan bilgilere göre sorunlu sandık sayısı 4 bin dolayında idi. Bu sorunlu sandıklar başta İstanbul olmak üzere büyük illerde gerçekleşmemişti.
Yani; İstanbul , Ankara, İzmir, Antalya, Aydın, Manisa, Mersin, Adana gibi büyük illerde ihlal şikayeti yok denecek kadar azdı.
Ve bu illerin hemen hepsini de 16 Nisan 2017 referandumunda muhalefet cephesi almıştı. Şimdi ise Ak Parti’ye kaydı çoğu.
Bu bağlamda şu rahatlıkla söylenebilir. Yerel seçimlerde özellikle büyükşehirde seçim ihlali yaşanması mümkün değildir.
Yerel seçimlerde, yerel aktörler seçimlere biraz daha fazla asılır ayrıca.
Böyle bir ortamda, son iki seçimin verileri ortaya konunca; İstanbul için büyük bir yarışın ortaya çıkacağı görülüyor.
Fazla söze gerek yok.
İstanbul İBB adayları çok önem taşıyor artık. Seçim bozgunlarına rağmen CHP iyi bir aday çıkarabilirse, üzerindeki şu dağınık ve sıkıntılı duruma atıp tek yürek olabilirse İstanbul’u alabilir. Aksi takdirde İstanbul da AK Parti iktidarı devam eder.