Bizim Erzurum’da laf dinlemeyenler için kullanılan bir deyimdir:
“Benim adım Reşit, sen söyle sen eşit (işit)”
CHP’nin ekonomi kurmaylarından eski DTP Müsteşarı İlhan Kesici ülkenin en çok gazetesi Sözcü’de yine bilgi ve tecrübelerini konuşturmuş.
Uyarı üstüne uyarı veriyor ama anlayan kim?
Damat halâ iyimserlik pompalıyor.
İyimserlik iyidir de, vatandaşın hayatı iyi değilse kime neyi, nasıl anlatacaksın.
Kesici “Kara kış geliyor. TIR altında kalabiliriz!” uyarısını hepimiz için yapıyor.
İktidara da yol gösteriyor.
“Yapmayın, etmeyin. Şöyle yapın, böyle yapın” diye.
Anlayan kim?
İktidar bu tür eleştirilere baştan beri kapalı. Sadece bildiğini okuyor.
Yani, “Benim adım Reşit" pozunda.
Bir uyarı, ülkenin en çok satan gazetesine manşet oluyorsa, bunu dikkate almak gerekmez mi?
Böyle bir uyarıya “PİAR ÇALIŞMASI” denebilir mi?
İktidar da, inandırıcı söylemler ortaya koysun, o da onun piar çalışması olabilir.
Ama yok!
Damat kendi aleminde, bakanlar ayrı bir alem.
Ağızlarından bal akıyor.
Evet, yapılacakları tekrarlamak gerekirse;
CHP’nin ekonomi kurmaylarının uyarısı hep aynı noktada.
Dışarıya karşı güvenilir olmak lâzım.
Bunun için de hukuk düzenini çağdaş ülkelerin seviyesine çıkarmak gerekiyor.
Yani, eni sonu bağımsız yargı!
Bunu sağlamadığınız sürece dışarıdan ne dolar gelir, ne sermaye.
İktidar kendine çeki-düzen vermelidir.
Yapılan uyarıları dikkate almalıdır.
Kimse iktidarın düşmanı değil.
İyi işler yapsın, hepimizi utandırsın.
Uçuk hayallerle toplumu oyalamasın!