14 Mayıs’ta yapılacak seçimler için geri sayım sürüyor. Sandık yaklaştıkça; sinirlerin gerilmeye başladığı, vaatlerin giderek arttığı, propoganda çalışmalarınının da yoğunluk kazandığı dikkat çekiyor
Türkiye gündemini hepiniz yakından izliyorsunuz. Millet İttifakı seçimde; ‘Birleştireceğiz, birleşe birleşe kazanacağız”, ‘Hak, hukuk adalet’ “Size söz yine baharlar gelecek” gibi çok olumlu cümleler kullanırken, cumhur ittifakı cenahından ise; ‘İşgalciler’, ‘cumhur İttifakının kaybetmesi darbe demek olacak” ‘Terör örgütü ve emperyalizmin uzantıları” ‘Gelecekleri varsa görecekleri var” vb. olumsuz içerikli mesajlar arka arkaya gelmeye devam ediyor. Bütün bu gelişmeler insana iki sözü hatırlatıyor: ‘Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır”.”Kötü söz sahibine aittir”
*
Genel gidişata ilişkin değerlendirmeden sonra, gelelim yazımın başlığa taşınan ana konusuna. CHP listesinin 11 ve 12’nci sırasında yer alan adaylara. Taşkın Özer ve Doruk Bulut’a.
Liste yapmak siyaseten ustalık ister: liste vardır seçimi zafere döndürür, liste vardır kazanılacak seçimi karabasana çevirir.
Futbolda teknik direktörün sahaya süreceği onbiri doğru seçmesinden daha önemlidir seçimde liste yapmak.
Düşünün seçilmesi garanti olan ilk on sıradan dördünü ittifak adaylarına vermişsiniz. Kalan altısından birine İstanbul 1. Bölgeden İlhan Kesici’yi getirmişsiniz, bir diğerini katledilen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin eşine vermişsiniz. Yani ilk 10’da dört eski CHP’li var. 6’sı yeni isimler. Böylesine bir riski almışsınız. Oyların kaçma ihtimali var mı var. Ama öylesine bir seçim ki, millet demokrasi ile totatiler bir yaklaşım arasına sıkıştırılmış ve siz demokrasi vaad ederek bunalmış halka umut olmaya çalışıyorsunuz. En büyük gücünüz bu. Yine de risk var. Seçmen; cumhurbaşkanlığı seçiminde size oy verir ama vekillikte gider; İYİ Parti’ye, Yeşil Sol Parti’ye, İşçi Parti’ye oy verebilir. İşte bunu kesmenin bir yolu olmalıydı.
O yol bulunmuş. Bölgenin siyasi emekçilerinden Beylikdüzü İlçe Başkanı Taşkın Özer’i 11’nci sıraya, yine bir ziraatçi bölgedeki Rumeli-Balkan ağırlığı da göz önüne alarak Doruk Bulut’u 12’nci sıraya koyarsın ve kaçacak seçmenin önüne geçersin. Bu iki adaylık CHP’deki kimi seçmenin iç sızısını durdurmuş.
CHP sahanın hakimi durumda
Doruk Bulut, Turan Taşkın Özer, Engin Altay, Özgür Karabat başta olmak üzere bir çok aday yoğun bir şekilde çalışıyor. İlçe teşkilatları bunlara eklenmiş durumda. CHP 3. bölgede sahaya tam hakim bir görüntü veriyor.
Silivri’de Doruk Bulut’un 12. Sırada aday gösterilmesi; 2019 yerel seçimleri mağlubiyetiyle şok yaşayıp uzun süre darmadağınık bir görüntü veren İlçe Teşkilatını resmen ayağa kaldırmış, partiyi birleştirmiş durumda. Silivri örgütü tüm gücüyle Kemal Kılıçdaroğlu yanında; Doruk Bulut’u seçtirmek için kenetlenmiş durumda. Doruk Bulut’un adaylığı özellikle Trakya kökenliler ve bölgeden aday görmek isteyen seçmen nezdinde çok büyük pozitif etki yapmış durumda. Bu etki sadece Silivri ilçesiyle sabit değil; Büyükçekmece, Avcılar, Çatalca başta olmak üzere diğer ilçelerde de geçerli. Öte yandan Beylikdüzü İlçe Başkanı Turan Taşkın Özer’in de 11. Sıradan aday gösterilmesi de olumlu etki yaratmış durumda. Beylikdüzü İlçe Teşkilatı ve Özer’de dikkat çeken bir çalışma gösteriyorlar. Yerel aday, doğru aday çalışmayı da, moralleri de çok etkiliyor. Taşkın Özer’in 11, Doruk Bulut’un 12’nci sıraya konması artı etkinin yanı sıra; listeye kızgın olup başka tarafa yönelecek CHP seçmeninin gitmesini de engellemiş gözüküyor. Peki bu durumda CHP ne yapar? Kaç vekil çıkarabilir bölgeden. Önce şunu belirtmeli. CHP 82'de Özal'ın, 99'da DSP'nin yaptığı bir çıkışı yapacak gibi. Ak Parti mutlaka gerileme yaşayacak vekil sayısında düşme olacak. Vekil sayısı da bir arttı bölgenin. Ak Parti -CHP yine 25-26 vekil sayısına ulaşacak. Ve bunun en az 12 veya 13'ü CHP'li olacak. Bu sayıya ulaşmada da Bulut ve Özer'i seçtirme arzusu da önemli bir etken olacak. Şu anda durum öyle gözüküyor.