CHP’nin önemli isimlerinden Murat Karayalçın, milletvekili seçimlerinde başarısızlığın nedeninin CHP örgütündeki ‘düşük siyaset kapasitesi’ olduğunu söyleyerek “Sorunlar CHP’nin merkez ve taşra örgütlerinin yeniden yapılandırılmasıyla aşılabilir” dedi.
Milletvekili seçimlerinde cumhur ittifakı salt çoğunluğu aşarak 323 milletvekiliyle, 212 milletvekili çıkaran millet ittifakı ve 65 milletvekili çıkaran emek ve özgürlük ittifakını geçti.Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerinde de cumhur ittifakının adayı Tayyip Erdoğan yüzde 52,18’le, millet ittifakının adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu yenerek yeniden olmasının ardından, CHP’nin seçimlerde aldığı sonuç değerlendirilmeye devam ediyor.Partinin Cumhurbaşkanlığı seçimi yanında özellikle milletvekili seçimlerinde uğradığı büyük başarısızlık ve buna bağlı olarak
14 Mayıs’taki ilk turdan itibaren konuşulmaya başlayan ‘değişim’ talepleri öne çıkmaya devam ediyor. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun dillendirdiği ‘Değişim’ talebine bir destek de CHP’nin önemli isimlerinden Murat Karayalçın’dan geldi. Karayalçın, cumhurbaşkanlığı seçiminde alınan yüzde 48’i ‘başarı’, milletvekili seçimlerinde ise alınan yüzde 25’i ‘hezimet’ olarak nitelerken, bunu “ CHP örgütünde, uzunca bir süreden bu yana, yaşanan düşük siyaset kapasitesidir.”sözleriyle açıkladı.
Sorunlar yapısal
Karayalçın, Twitter hesabından kurultay sürecini ‘olumlu karşıladığını’ yazarak şunları dedi:
-Sayın Kılıçdaroğlu seçim sürecinde yüksek bir performans ortaya koymuştur. Adil olmayan bir seçimde alınan yüzde 48’lik oy ciddi bir kazanım olarak görülmelidir. Ancak partimizin TBMM seçiminde, hem de dört partiyle birlikte, yüzde 25 dolayında oy alabilmiş olması ise ciddi bir başarısızlık olarak görülmelidir.
-Eğer parlamenter sistemde olsaydı, bu oy oranı, başarısızlığın ötesinde bir hezimet olarak değerlendirilecekti. Meclis seçimindeki başarısızlığın nedeni CHP örgütünde, uzunca bir süreden bu yana, yaşanan düşük siyaset kapasitesidir.
-Broşür-afiş-pankartla sınırlı olan bir çalışma’
-Örgütümüz yıllardır; broşür-afiş-pankart işleri ile seçim güvenliğiyle sınırlı olan bir çalışma içine kapatılmıştır. Kuşkusuz bunlar da parti görevleridir. Ancak örgütün birincil görevi siyaset üretmek ve bir ölçüde bununla da bağlantılı olarak partinin adaylarını belirlemek olmalıdır.
-Örgüt kapasitesinde düşüklük bunların tümünün eşzamanlı olarak yerine getirilememesi durumunda ortaya çıkar. Önümüzdeki kurultay sürecinde, seçimlerde yaşanan taktik ve stratejik yanlışlıkların tartışılacağını biliyorum, buna genel başkanlık konusu da eklenebilir.
-Oysa bana göre, asıl tartışılması gereken konu, Cumhuriyet Halk Partisi’nde düşük kapasiteye yol açan yapısal sorunlardır. Bu sorunlar CHP’nin merkez ve taşra örgütlerinin yeniden yapılandırılmasıyla aşılabilir.