Değerli okuyucularım, Türkiye çok önemli bir seçime giderken cumhur başkanı adaylarından sayın Kemal Kılıçtaroğlu’nun da zaman zaman inancının sorgulandığına şahit olduk. Gizli veya açıktan  Sayın Kılıçdaroğlu’nun Alevi olduğu için seçilemeyeceği yoğun bir şekilde vurgulandı.  Gazeteciler ve normal vatandaşlar gerek sokak reportajlarında, gerekse televizyonlardaki tartışmalarda Kılıçdaroğlu’nun kazanamayacağını vurgulayanlara soruyorlar, “Neden kazanamaz?” diye.

 -Adam hırsız mı? Hayır.

--Devlet yönetme bilinci ve birikimi yok mu? Hayır var.

Dürüst mü? Evet.

Demokrasiye inanmıyor mu? Hayır iyi bir demokrat.

 Peki neden oy vermezsin veya seçmezsin? Yanıt kazanamaz.

 Neden? Yanıt yok.

Dürüst olupta bir türlü söyleyemiyorlar. Bu adam Alevi onun için Türkiye halkının bir kısmı yani çoğunluğu Alevi olduğu için oy vermez.

*

Vay be! Demokratlara ve demokrasiye bak. Kendim politik bir insanım. Demokrasiyi içime ve özüme sindirkmiş bir insanım.  Türkiye’deki politik gelişmeleri yakından takip ediyorum. Gerek sağdan gerekse soldan Türkiye politikacıları o kadar çok demokrasiden bahsediyorlar ki zannedersin demokrasi bu insanların ruhuna işlemiş. Diğer taraftan davranışlara bakıyorsun,  insan haklarının ihlal edilidiği ülkelerin başında Türkiye geliyor.  Türkiye; en çok gazeteci ve siyasi düşünce sahibinin hapishaneye atılıdığı ülkelerin başında geliyor. İnanç, örgütlenme ve protesto hakkı insanların elinden alınıyor. Yani bu kadar çok demokrasiden bahseden yöneticiler var ama sonuç ta böyle.

*

Peki  dünya nerede Avrupa’da nerede?

Almanya’nın Frankfurt kentinden örnek vereyim. Frankfurt Almanya’nın tam ortasında 700.000 bin nüfuslu Almanya ve Avrupa’nın Finans başkenti sayılan bir metropol. Oldukça kozmopolit bir yapısı var.

Bu kentin bütçesi bir kaç milyar auro. Belediye meclisi 93 kişiden oluşuyor. Doksan üç kişinin 23 tanesi göçmen kökenli. Yani bu insanlar bu kadar büyük bir bütçenin nereye harcanacağına beraber karar veriyorlar.  Bunun yanı sıra 26 Mart’ta  Büyük kent Belediye başkanlığına halk tarafından Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD)  adayı olarak 30 yıl  önce  mülteci olarak Almanyaya gelen Suriyeli bir yezidi ailenin oğlu Mike Josef seçildi. Hem de Hırıstıyan Demokrat  Parti’nin adayı (CDU) Uwe Becker e karşı.

93 kişilik Meclisin Başkanı bir Türk. Hilimi Arslaner. Belediye Başkan Yardımcısı İranlı Dr. Narges Eskandari-Grünberg. Görüyor musunuz? Ne Frankfurt batıyor ne de Almanya’nın Beka sorunu oluyor. Evet Türkiye’nin güzel insanları.  Eğer toplum demokrasiyi içine sindirmiş, özümsemiş ve demokrasi kültürü ile yaşamaya alışmış ise;  dil, din, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmiyor. Kimin kentine ve ülkesine faydalı olacağına inanıyorsa onu seçiyor. Sizler de lütfen kimsenin; inancına ve kökenine bakmadan sizlere kim daha fazla faydalı olacaksa onları seçin. Kolay gelsin.

Hıdır Karademır

Mart 2023 Rödermark