Uzaklardan, çok uzaklardan Amerika’nın başkenti Washington dan herkese merhabalar. 

Öncelikle 30 Ağustos Zafer Bayramımız Türk ulusuna kutlu olsun, başta Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Atatürk , silah arkadaşları ve tüm şehitlerimizi minnetle anıyorum. 

*

 Genç bir kardeşiniz- evladınız olarak her hafta buradan Durumgazetesi.com.tr’de  sizlere yazılarımla ulaşacağım.  Ben  Lara Helen.   Amerika’da okuyan burada yaşayan bir öğrenci olarak belki Türkiye’de ki kardeşlerimize veya ailelerine yurtdışında okumanın kolaylıklarını veya izlenecek yolda küçük bir ışık olmayı isterim. Kendi tecrübelerimden yola çıkarak deneyimlerimi sizinle paylaşmak istiyorum.

*/

 70-80-90 lı yılların Türkiye’sini annemden bir hikaye gibi dinleyerek büyüdüm, çünkü ben iki binli yılların gençliğiyim. Anneme sorsan yine o yıllara geri dönmek istiyor.  O’na göre o yıllar birçok şeyin bozulmadığı gerçek dostlukların ve sevginin olduğu yıllarmış.

*

Bizim büyüklerimiz için yeni nesil teknoloji bazen iyi çoğu zamanda zararlı diye konuşuluyor. Maalesef yaşadığımız zaman diliminde her şey digital teknolojiye bağımlı hale gelme noktasına ilerliyor. Aslında nesil olarak çok şanslıyız özelliklede benim gibi öğrenci kardeşlerim için büyük bir kolaylık, bilgiye bir tuş kadar yakın hayatlar yaşıyoruz.

*

 Bu günkü yazımda size biraz Amerika’daki eğitim sisteminden ve tecrübelerimden bahsetmek istiyorum. İlk önce yabancı bir dil bilmenin hem eğitim hayatımızda hemde geleceğin kariyer planlamasında ne kadar önemli oldugunu altını çizerek belirtmek isterim. Son iki yıldır Amerika’da lise eğitimime devam ediyorum, annem ve babamdan dolayı ayrıca Türkiye’de eğitim aldığım okullardan İngilizce seviyemin yeterli olduğunu düşünüyordum ama buraya gelince anladım ki eğitimde ve öğrenmede hiç bir şey asla yeterli olmuyor.  İngilizcem iyi olmasına rağmen yinede çok zorlandığım zamanlar oldu.

Sürekli kendini geliştirmen ve herkesten bir adım önce olman için daha fazla çalışman gerekiyor.

*

Amerika’da normal devlet okulunda okuyorum, eğitim sistemleri ve olanakları Türkiye’deki özel üniversite kampüsleri kadar büyük ve geniş.

Lise bitene kadar bütün okul ihtiyaçlarını devlet karşılıyor, bunların içinde okul servisi, öğlen yemeği, okul sonrası ücretsiz etüte kalacaksan extra okul servisi, dersleri ve ödevleri yapman için Laptopa kadar herşey ücretsiz.  Hele okulun; futbol, basketbol, voleybol, beyzbol takımlarından birindeysen hem okul içindeki havan çok üst düzey oluyor,  hem de üniversite eğitiminde sana burs ve eğitim indirimi olarak geri dönüşü oluyor.

*

Standart dersler haricinde mutlaka her ögrenci bir sportif veya sanatsal branşta ders almak zorunda, ben resim ve seramik dersleri görüyorum, bu yıl okulun plates ve jimnastik bölümüne başladım. Anatomi ve zorunlu trafik derslerini okulda bitirince dışarda sadece ehliyet sınavına girip ehliyetimi alabiliyorum.

Her öğrencinin başarılı olduğu branşlarda rehberlik öğretmeni üniversite tercihleri sırasında bunlara göre yön veriyor öğrencilerine.

*

 Bunları neden anlatıyorum, Türkiye’deyken her çocuk gibi ben de ailemin daha kaliteli iyi bir eğitim almam için özel okula yollamasının mantığını hiç bir zaman anlamadım,  şunu ögrendim eğitim parayla olmaz olmamalı da.

Zorunlu eğitim yılları devletin güvencesinde her olanağı imkanı tanıyan sosyal devletlerin birinci ve zorunlu görevi olmalı.

*

 Bir ülkenin geleceğini görmek istiyorsan gerçekten de eğitim sisteminin nasıl olduğuna bakacaksın diyenleri yeni yeni anlıyorum.

Bir sonraki yazımda Amerika’da nasıl eğitim alabilirsiniz üniversite okumak için neler yapmalısınız bunlara değineceğim, ilk ve net tavsiyem en kısa sürede İngilizce öğrenmek için bir başlangıç yapın.

*

Lara Helen Gkalitsos

29/08/2024/ Washington