Efendim, bu haber aslında ülkenin mafyadan teizlendiğini anlatıyor. Bir gazeteci olarak belirtmek isterim ki, BAŞLIK ÇOK HATALI... Bakan Süleyman SOYLU da bu hatadan YARARLANARAK, ECEVİT'İN İKTİDARDA OLDUĞU 2002 yılının MAFYANIN EN ETKİLİ DÖNEMİ olduğunu ima etti. Haberi olduğunuzda ise tam tersine, o dönemde mafyaya büyük darbe vurulduğu anlatılıyor. Haberde SEDAT PEKER'in de yakalandığı belirtiliyor.

Şunu da ekleyeyim: AKP'nin ÖZEL AF ÇIKARDIĞI ALAATTİN ÇAKICI da Ecevit döneminde FRANSA'da yakalanıp TÜRKİYE'ye getirilmişti. (MİLLİYET'İN İLGİLİ HABERİ İLE  USTA GAZETECİ OLAY TAN'IN ALAATTİN ÇAKICI  HABERİNİN KUPÜRLERİ)

Miliyet, 22.10.2002

Türkiye’de sanatçılar kameraların önünde bacaklarından kurşunlanıyor; çete lideri olmaktan DGM’de yargılananlar, Akmerkez gibi alışveriş merkezlerinde onlarca adamıyla gövde gösterisi yapıyor; silahlar aralıksız patlıyor; meydan okumalar, tehditler hiç bitmiyor. Emniyet’in yaptığı operasyonlardan çıkan rakamlar da, olayları tırmandıran tabloyu açıkça ortaya koyuyor: Türkiye organize suç örgütleri tarafından dört bir yandan sarılmış durumda.

HER SEKTÖRDE VAR...

Son beş yılda mafya 3000’in üzerinde olaya neden oldu, yaklaşık 17 bin kişi çete üyesi olmaktan polis tarafından yakalandı, küçük bir ülkenin ordusunu donatacak kadar silah ele geçirildi. Mafya, hayatın her alanına nüfuz ederek, el atmadık sektör bırakmadı. Polisin Türkiye genelinde yaptığı çalışmalarına göre, çeteler bin 637’si İstanbul’da olmak üzere 3 bin 12 olaya karıştı. Yine 9 bin 53’ü İstanbul’da, 17 bin 105 kişi gözaltına alındı, 4 bin 182 kişi tutuklandı, 118 Kalaşnikof ele geçirildi.

Rakamlar, en büyük çete merkezinin de İstanbul olduğunu gösterdi. 1998’de kurulan İstanbul Organize Şube Müdürlüğü ekipleri, son beş yıldaki operasyonlarda 454 değişik suç örgütünü çökertti, 325 çete liderini yakaladı. Bu kişilerin adam kaçırma, öldürme, yaralama, ev ve işyeri basma, tehdit, çek senet tahsilatı, tecavüz, silah zoruyla arsa, ev, işyeri gibi mallara el koyma, çocuk kaçırma, şantaj gibi olaylara karıştıkları belirlendi.

POLİSİN KENDİSİ DE HEDEF

Ancak çetelerin amaçlarına ulaşmak için kendileriyle mücadele eden polis müdürlerini dahi hedef aldığı, hatta bir tetikçinin eylem hazırlığında yakalandığı iddia edildi. Çeteler polisi devre dışı bırakmak için rüşvet yolunu da denedi. Ömer Lütfi Topal’ın oğlu Serdar Murat Topal’ın gözaltına alındığı bir operasyonda evde bulunan 4 milyon doların, polise rüşvet teklif edildiği öne sürüldü. Operasyonu yürüten emniyet amiri de olayı zabıtlara geçirdi.

ÜNLÜ İSİMLER GÖZALTINDA

Düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınanlar arasında Kumarhaneler kralı Ömer Lütfi Topal’ın oğlu Serdar Murat Topal, Nuri ve Vedat Ergin, Alaattin Çakıcı’nın adamları, Hakan Çillioğlu ve grubu, Hüseyin Saral, Sedat Peker, Urfi Çetinkaya ve Ayvaz Korkmaz gibi isimler de yer aldı. Ancak bazıları, sorgularının ardından serbest bırakıldı.

İstihbarat kaynaklarına göre, her sektörde olan mafya, yılda 2 milyar 600 milyon dolarlık (yaklaşık 4.3 katrilyon lira) bir pastadan pay almak için mücadele ediyor. Mafyanın el attığı sektörler arasında balık pazarı, okul servisleri, kantinler, pazarlar, minibüs hatları, genelev, ilaç gibi birçok alan bulunuyor.

• Arazi mafyası: Yeşil ve kamu arazilerini gasp eden mafya üyeleri, gerektiğinde kendilerine yer açabilmek için gözlerini bile kırpmadan orman yakıyor. Bugüne kadar ormanlık alanı ateşe veren 121 mafya üyesi yakalandı.

• Çek - senet mafyası: Karşılığı alınamayan çek ve senetleri alan mafya, silah zoruyla yaralama ve adam kaçırma yoluyla tahsilat yapıyor. Çekin sahibinden 4’te 1.5 oranında "masraf" adı altında para alınıyor.

• Otopark mafyası: Mafya, cadde ve sokakları parselleyip görevlendirdiği değnekçiler aracılığıyla otopark ücreti topluyor. Para vermeyenleri döven değnekçilere karşı düzenlenen operasyonlarda 661 kişi gözaltına alındı.

• Organ mafyası: Yurtdışındaki bağlantıda olduğu kişilerle çalışan mafya, yoksul ve paraya ihtiyacı olan kişilerden ucuza temin ettiği organların yüksek fiyatla zenginlere naklini sağlıyor.

• Çocuk mafyası: Özellikle varoşlardan kaçırılan fakir ve yaşları küçük çocuklar, çocuğu olmayan zengin ailelere satılıyor. İstanbul’da bazı çocuklar da yine mafya tarafından zorla dilendirilip çalıştırılıyor.

• İhale mafyası: Önceleri rakip firmaları korkutarak ihaleden çekilmeleri için mafya kullanılıyordu. Son yıllarda mafya bizzat ihaleye giriyor. Ardından tehditle firmalardan yüzde alarak çekiliyor.

Organize suç örgütü lideri olmakla suçlanan Sedat Peker ile Derya Tuna’nın ayaklarından vurulmasıyla gündeme gelen İbrahim Tatlıses’in "Akmerkez buluşması", güç gösterisi olarak yorumlandı.

OTORİTE OLACAKLAR

Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi eski Başkan Yardımcısı Hanefi Avcı, organize suç örgütlerinin genellikle kamuoyunda "etrafında çok fazla adam var" havası yayarak otorite olmaya çalıştıklarını öne sürüyor.

AMAÇ SİNDİRMEK

Avcı, bu kişilerin kalabalık grupla hareket edip 15 arabayla en lüks ve pahalı yerlere gitme nedenini de, "Çünkü onu gören insanlar ‘Bunlar korkulacak, çekinilecek adamlar’ diye bilsinler istiyor. Burada amaç baskı ve sindirme yöntemini sağlamak" şeklinde açıklıyor.

Peker’in gözaltına alınmasının sonuç vermeyeceğini, organize suçlarla mücadelenin göstermelik ve sansasyonel olmaması gerektiğini vurgulayan Avcı, ayrıca her alınıp bırakılmanın mafyanın ciddi propagandası haline dönüştüğünü iddia ediyor.

Hanefi Avcı, "Her üç ayda bir gözaltına alınıyor, hiçbir şey yapılamıyor. Böylece ‘her olayın arkasında bu adam var, çok güçlüdür, her yerle bağlantılı’ imajı işlerine yarıyor. Başka bir ülkede olsa, bunlar güneş yüzü göremez" yorumunu getiriyor.

‘ORTAK NOKTA PARA’

Eski Emniyet Müdürü Cevdet Saral da "Mafyanın unsurlarının müşterek noktası paradır. Bu tip organize suçlarla mücadelede değişik yöntemler kullanması gerekir" diyor.

Organize Suçlar Şube Müdürlüğü ekiplerince önceki akşam Akmerkez’de gözaltına alınan Sedat Peker’in DGM Savcılığı’nın talimatıyla "çıkar amaçlı suç örgütü oluşturmak" suçundan sorgulandığı belirtildi. Peker’le şoförü Yener Keskin, adamları Gaffar Kardemir ve Bugaç Kağan Murathan için DGM’den üç günlük ek gözaltı süresi alındı. Kardemir’in, başka bir suçtan dolayı gıyabi tutuklu olarak arandığı belirtilirken, polisin ele geçirdiği iki tabancanın ise Tatlıses ve şoförüne ait ruhsatlı silahlar olduğu kaydedildi. Öte yandan, İbrahim Tatlıses’in "Kelepçe aslanlara takılır" sözü, polisin tepkisine yol açtı. Polis yetkilileri, "O zaman Derya Tuna’yı vuran kişi aslan mı? 30 bin kişinin katili Abdullah Öcalan, uyuşturucu kaçakçıları, aslan mı?" diye sordular.